abknutschen
{v}
[sich]
|
kapışmak
|
|
ablohnen
{v}
[lohnte ab, hat abgelohnt]
|
kapıyı göstermek
|
|
Abruf der Türöffnung
{sub}
{f}
|
kapı açılmasını talep etme
|
|
an der Tür
|
kapıda
|
|
an der Tür auszuhändigendes Poststück
|
kapıya asılacak posta
|
|
an der Tür schellen
{v}
|
kapıyı çalmak
|
|
an der Türe kratzen
|
kapıyı tırmalamak
|
|
an der Türe rütteln
|
kapıyı sallamak
|
|
an die, der Tür klopfen
{v}
|
kapıya vurmak
|
|
an die Tür klopfen
{v}
|
kapıya vurmak
|
|
an die Tür anpochen
{v}
|
kapıya vurmak
|
|
an die Tür anpochen
{v}
|
kapıyı çalmak
|
|
an die Tür gehen
{v}
|
kapıya gitmek
|
|
an die Tür klopfen
{v}
|
kapıyı çalmak
|
|
an die Tür schlagen
|
kapıya vurmak
|
|
an die Türe gesetzt werden
{v}
|
kapı dışarı edilmek
|
|
an die Tür gehen
{v}
|
kapıya gitmek
|
|
an die Tür pochen
{v}
|
kapıyı çalmak
|
|
an unserer Haustür
|
kapımızın önünde
|
|
aneinander hängen
[sich]
|
kapışmak
|
|
das
Anklopfen
{sub}
{n}
|
kapıyı vurma
|
|
das
Anklopfen
{sub}
{n}
|
kapıyı çalma
|
|
anklopfen
{v}
[klopfte an, hat angeklopft]
|
kapıyı vurmak
|
|
anklopfen
{v}
[klopfte an, hat angeklopft]
|
kapıyı çalmak
|
|
anklopfend
{adj}
|
kapıyı vurarak
|
|
anklopfend
{adj}
|
kapıyı çalan
|
|
anklopfend
{adj}
|
kapıyı çalarak
|
|
der
Anklopfer
{sub}
{m}
|
kapı tokmağı
|
|
der
Anklopfring
{sub}
{m}
|
kapı halkası
|
|
der
Anklopfring
{sub}
{m}
|
kapı tokmağı
|
|
der
Anklopfton
{sub}
{m}
|
kapı tıklama sesi
|
|
der
Anklopfton
{sub}
{m}
|
kapıya vurma sesi
|
|
der
Anklopfton
{sub}
{m}
|
kapıyı çalma sesi
|
|
das
Anlagekapital
{sub}
{n}
|
kapital
|
|
anlehnen
{v}
[die Tür]
|
kapıyı yarı kapamak
|
|
Anlieferung bis zur Tür
|
kapıda teslim
|
|
der
Anlieger
{sub}
{m}
|
kapı komşusu
|
|
aufeinander losgehen
{v}
[figürlich]
|
kapışmak
|
|
aufeinander losgehen
{v}
|
kapışmak
|
|
aufgekeilt
{v}
|
kapıya stopaj koymak
|
|
aufreißen
{v}
[riss auf, hat aufgerissen]
|
kapı veya pencereyi hızla açmak
|
|
aufstoßen
{v}
[stieß auf, hat aufgestoßen]
|
kapıyı itip açmak
|
|
aufstoßen
{v}
[stieß auf, hat aufgestoßen]
|
kapıyı itmek
|
|
auftreten
{v}
[trat auf, hat aufgetreten]
|
kapı tekmelemek
|
|
auftreten
{v}
[trat auf, hat aufgetreten]
|
kapıyı tekmeleyerek açmak
|
|
aus dem Haus werfen
|
kapıdışarı etmek
|
|
ausheben
{v}
[hob aus, hat ausgehoben]
|
kapıyı rezesinden çıkarmak
|
|
ausschaltender Torstrom
{sub}
{m}
|
kapı açma tetiği akımı
|
|
das
Ausschalttor
{sub}
{n}
|
kapı açma tetiği
|
|
ausschließen
{v}
[schloss aus, hat ausgeschlossen]
|
kapıyı yüzüne kapamak
|
|
die
Aussperrung
{sub}
{f}
[Tür]
|
kapıyı üstüne kapama
|
|
die
Absperrtür
{sub}
{f}
|
kilitleme kapı
|
|
die
Abstellschiebetür
{sub}
{f}
|
kapatıcı sürme kapı
|
|
angelehnte Tür
{sub}
{f}
|
hafif açık kapı
|
|
die
Anschlagtür
{sub}
{f}
|
stoplu kapı
|
|
die
Ausflucht
{sub}
{f}
|
gizli kapı
|
|
automatische Tür
{sub}
{f}
|
otomatik kapı
|
|
die
Außentür
{sub}
{f}
|
dış kapı
|
|
die
Beifahrertür
{sub}
{f}
|
şoför yanındaki kapı
|
|
das
Betontor
{sub}
{n}
|
beton kapı
|
|
blinde Tür
{sub}
{f}
|
sahte kapı
|
|
die
Bogentür
{sub}
{f}
|
kemerli kapı
|
|
das
Brandschutztor
{sub}
{n}
|
yangından korunmaya yarayan büyük kapı
|
|
die
Brandtür
{sub}
{f}
|
yangına dayanıklı kapı
|
|
breite Tür
{sub}
{f}
|
geniş kapı
|
|
breites Tor
{sub}
{n}
|
geniş kapı
|
|
die
Brettertür
{sub}
{f}
|
ahşap kapı
|
|
defekte Tür
{sub}
{f}
|
bozuk kapı
|
|
die
Doppeldrehtür
{sub}
{f}
|
çift döner kapı
|
|
die
Doppelfalttür
{sub}
{f}
|
çift katlanır kapı
|
|
die
Doppelschiebetür
{sub}
{f}
|
çift sürgülü kapı
|
|
die
Doppeltür
{sub}
{f}
|
iki kanatlı kapı
|
|
die
Doppeltür
{sub}
{f}
|
çift kapı
|
|
die
Doppeltür
{sub}
{f}
|
çiftkapı
|
|
die
Drehflügeltür
{sub}
{f}
|
döner kapı
|
|
die
Drehschwenktür
{sub}
{f}
|
döner hareketli kapı
|
|
das
Drehtor
{sub}
{n}
|
döner kapı
|
|