1
direkte Treffer gefunden für: yapıyor
29
indirekte Treffer gefunden für: yapıyor
Deutsch
|
Türkisch
|
|
nur so tun
{ugs.}
|
yapıyormuş gibi
|
|
nur so tun, als ob man etwas tun würde
|
yapıyormuş gibi yapmak
|
|
tust
[du ~]
|
yapıyorsun
|
|
Abgase erhöhen die Belastung des Oberflächenwassers
|
atık gazlar su yüzeyine olumsuz etki yapıyor
|
|
agiert
|
rol yapıyor
|
|
alle machen
|
herkes yapıyor
|
|
amtiert
[er, sie, es~]
|
görev yapıyor
|
|
antizipiert
[er, sie, es~]
|
ön sezi yapıyor
|
|
badet
[er, sie, es~]
|
banyo yapıyor
|
|
bastelt
[er, sie, es~]
|
el işi yapıyor
|
|
bedrängt
[er, sie, es~]
|
(birine) baskı yapıyor
|
|
betreibt Einzelhandel
[er, sie, es~]
|
parekente satış ticareti yapıyor
|
|
betreibt Massenproduktion
[er, sie, es~]
|
toplu üretim yapıyor
|
|
bildet nach
[er, sie, es~]
|
aslına uygun yapıyor
|
|
bildet um
[er, sie, es~]
|
değişiklik yapıyor
|
|
chlort
[er, sie, es~]
|
klorla muamele yapıyor
|
|
Da wird mir übel
|
bu beni fena yapıyor
|
|
defiliert
|
geçit töreni yapıyor
|
|
demonstriert
[er, sie, es ~]
|
gösteri yapıyor
|
|
Deutsche tun es
|
Almanlar onu yapıyor
|
|
dichtet ab
[er, sie, es~]
|
sızdırmaz yapıyor
|
|
diskontiert
[er, sie, es~]
|
iskonto yapıyor
|
|
disputiert
[er, sie, es~]
|
söyleşi yapıyor
|
|
duscht
[er, sie, es~]
|
duş yapıyor
|
|
eitert
[es~]
|
apse yapıyor
|
|
entlehnt
[er, sie, es~]
|
alıntı yapıyor
|
|
Er fixt
{ugs.}
|
kendine uyuşturucu şırıngası yapıyor
[eroinman]
|
|
Er handelt mit Schuhen
|
ayakkabı ticareti yapıyor
|
|
er hat immer Unsinn im Sinn
|
daima şaka yapıyor
|
|
0.002s
|
|