9 direkte Treffer gefunden für: ast


77 indirekte Treffer gefunden für: ast

Deutsch Türkisch
abgautschen {v} [gautschte ab, hat abgegautscht] astarlama aleti
abgautschen {v} [gautschte ab, hat abgegautscht] astarlamak
abgefüttert astarlı
abgefütterte astarlı
der Agathe {sub} {m} asteroid
die Albedo {sub} {f} Astronomi ve meterolojide ışınları geri yansıtma yeteneği
der AStA {sub} {m} [Abkürzung von "Allgemeiner Studentenausschuss"] Yüksek Okul Öğrencileri Genel Kurulu
astabil {adj} iki safhalı
astabil {adj} kararsız
astabile Kippschaltung {sub} {f} iki safhalı şalter
astabile Kippschaltung {sub} {f} kararsız devre
astabile Kippschaltung {sub} {f} kararsız çevrim
die Astabilität {sub} {f} kararsızlık
das Astarte {sub} {n} Astarot
das Astarte {sub} {n} Astarte
die Astasie {sub} {f} astazi
die Astasie {sub} {f} ayakta duramama
Astasie Abasie Syndrom {sub} {n} astazi abazi sendrom
Astasie Abasie Syndrom {sub} {n} ayakta duramama ve konuşamama
das Astasierungsmagnet {sub} {n} tutukluk mıknatısı
das Astat {sub} {n} [ein chemisches Element mit dem Kürzel At] astat
die Astatin {sub} {f} [weitergeleitet von Astat] astatin
astatisch {adj} atıl
astatisch {adj} dengesiz
astatisch {adj} durağan olmayan
astatisch {adj} gayri sabit
astatisch {adj} sabit olmayan
astatisch {adj} statik olmayan
astatisch {adj} tutuk
astatischer Anfall {sub} {m} astatik kriz
astatischer Anfall {sub} {m} birdenbire yere düşme
astatischer Regler {sub} {m} gayri sabit regülatör
astatisches Instrument {sub} {n} dengesiz suni
astatisches Instrument {sub} {n} denksiz eleman
asten {v} [ugs.: sich abmühen] yolunup didinmek
asten {v} ağır bir şeyi taşımak
asten {v} hızlı koşmak
die Aster {sub} {f} pat çiçeği
die Aster {sub} {f} yıldız çiçeği
die Aster {sub} {f} yıldızböceği
die Astereognosie {sub} {f} astereognazi
die Astereognosie {sub} {f} nesnelerin şekil ve özelliklerini dokunma yoluyla tanıyamama
der Asteriskus {sub} {m} [seltener] asterisk
der Asteriskus {sub} {m} [seltener] yıldız işareti
der Asteroid {sub} {m} asteroid
der Asteroid {sub} {m} göktaşı
die Asteroide {sub} {pl} göktaşları
astfrei [Baum] budaksız
astfreies Holz {sub} {n} budaksız ağaç
die Astfäule {sub} {f} dal çürüklüğü
die Astgabel {sub} {f} dal çatalı
10 Minuten Rast 10 dakika mola
der Abendmahlsgast {sub} {m} akşam yemeği misafiri
die Abfindungslast {sub} {f} tazminat yükü
abgefast köşeleri kırılan
abgefast pahlı
abgefast sivriliği alınan
abgegrast {ugs.} sömürülmüş
abgegrast otu bitmiş mera
abgegrast otu bitmiş otlak
abgeworfene Last {sub} {f} atılmış yük
der Abschlussmast {sub} {m} [Kraftwerk] portal şeklindeki kablo istinat noktası
der Abschlussmast {sub} {m} terminal desteği
der Abspannmast {sub} {m} pilon
absteigender Ast {sub} {m} aşağıya bakan dal
die Abwasserlast {sub} {f} atık su yükü
die Achsenlast {sub} {f} dingil yükü
die Achslast {sub} {f} dingil ağırlığı
die Achslast {sub} {f} dingil yükü
die Achslast {sub} {f} dingile düşen ağırlık
der Adamantoblast {sub} {m} diş minesi hücresi
das Adenoblast {sub} {n} adenoblast
Akkumulator mit Schutz gegen Überlast {sub} {m} fazla yüke karşı korumalı akümülatör
der Akroblast {sub} {m} akroblast
alle sichtbaren Kanten gefast görünen tüm kenarlar pahlandı
als Gast misafir olarak
Alter ist eine schwere Last {sub} {n} yaşlılık büyük bir yük
0.005s