5 direkte Treffer gefunden für: ayakta


51 indirekte Treffer gefunden für: ayakta

Deutsch Türkisch
der Abschaum {sub} {m} ayaktakımı
Abschaum der Menschheit ayaktakımı
abstehen {v} [sich die Beine~] ayakta durarak uzun zaman beklemek
ambulant {adj} ayakta tedavi edilen
ambulant behandelt werden {v} ayakta tedavi edilmek
ambulant behandelte Patientin {sub} {f} [weiblich] ayakta tedavi edilen hasta
ambulant behandelter Patient {sub} {m} ayakta tedavi edilen hasta
ambulante Behandlung {sub} {f} ayakta tedavi
ambulante Behandlungsstelle ayakta tedavi merkezi
ambulante Messung {sub} {f} [z. B. Blutdruck] ayakta ölçme
ambulante Patientin {sub} {f} [weiblich] ayakta tedavi edilebelen hasta
ambulante Praxen {sub} {pl} ayakta tedavi eden muayenehane
ambulante Psychotherapie {sub} {f} ayaktan psikoterapi
ambulante Station {sub} {f} ayakta tedavi koğuşu
ambulante Versorgung {sub} {f} ayaktan bakım
ambulante ärztliche Behandlung {sub} {f} ayakta sağaltı
ambulante ärztliche Behandlung {sub} {f} ayakta tedavi
ambulante Überwachung {sub} {f} ayakta gözetim
ambulanter Patient {sub} {m} ayakta tedavi edilebelen hasta
ambulanter Patient {sub} {m} ayakta tedavi edilen hasta
ambulanter Patientin {sub} {f} [weiblich] ayakta tedavi edilen hasta
die Ambulanz {sub} {f} ayakta tedavi
die Ambulanz {sub} {f} ayakta tedavi aracı
ambulatorisch {adj} ayakta bakma
ambulatorisch {adj} ayakta tedavi
das Ambulatorium {sub} {n} ayakta bakma merkezi
das Ambulatorium {sub} {n} ayakta tedavi merkezi
amyostatischer Anfall {sub} {m} ayakta dururken birdenbire yere düşme ile beliren ve kısa süren bir tür petit-mal epilepsi nöbeti
die Astasie {sub} {f} ayakta duramama
Astasie Abasie Syndrom {sub} {n} ayakta duramama ve konuşamama
auf allen Vieren gehen {v} ayakta duramamak
auf die Beine bringen {v} ayakta durmaya yardım etmek
aufrecht erhalten {v} ayakta tutmak
dastehen {v} ayakta dikilmek
dastehen {v} ayakta durmak
durchwachen {v} ayakta geçirmek
existenzfähig {adj} ayakta durabilir
der Fechtbruder {sub} {m} ayaktakımı
die Fußgicht {sub} {f} ayakta gut hastalığı
das Gelichter {sub} {n} ayaktakımı
das Gesocks {sub} {n} ayaktakımı
hausieren {v} ayakta satmak
ich stehe lieber ayakta durmak tercihim
der Janhagel {sub} {m} ayaktakımı
der Komplize {sub} {m} ayaktaş
lang anhaltender Beifall {sub} {m} [im Stehen] ayakta uzun uzun alkışlama
der Mob {sub} {m} ayaktakımı
nicht stehen können ayakta duramamak
der Pack {sub} {m} ayaktakımı
das Pack {sub} {n} [abwertend: Gesindel] ayaktakımı
das Pissoir {sub} {n} ayakta işeme yeri
0.003s