9 direkte Treffer gefunden für: yem


77 indirekte Treffer gefunden für: yem

Deutsch Türkisch
abfressen {v} yemek yemek
abfüttern {v} [fütterte ab, hat abgefüttert] yemlemek
abfütternd yemleyen
die Abfütterung {sub} {f} yemeleme
abgelegt [Eid] yemin etmiş
Ablegung des Eides {sub} {f} yemin etme
ableisten {v} [Eid~] yemin etmek
Abnahme des Eides {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] yemin ettirme
Abnahme des Eids {sub} {f} [Gericht] yemin etme
Abnahme eines Eids {sub} {f} yemin etme
abrühren {v} [Essen: rührte ab, hat abgerührt] yemeği terbiye etmek
Abschlussurkunde des Instituts für Kochkunst {sub} {f} yemek pişirme sanatı enstütüsünün bitirme diploması
abschwören {v} [schwor ab, hat abgeschworen] yemin edip vazgeçmek
abschwören {v} [schwor ab, hat abgeschworen] yemin etmek
abschwören {v} [schwor ab, hat abgeschworen] yeminle inkâr etmek
abschwörend {adj} yemin ederek
abschwörte yemin etmişti
die Abschwörung {sub} {f} yemin etme
Abschwörungs- yemin etme-
abspeisen {v} yemek
abtafeln {v} [tafelte ab, hat abgetafelt] yemek yemeği bitirmek
die Abätzung {sub} {f} yeme
die Aden {sub} {f} Yemen´de bir şehir
das Affidavit {sub} {n} yeminli ifade
das Affidavit {sub} {n} yeminli teminat
als Geschworenen einsetzen {v} yeminli mahkeme jürisi olarak görevlendirmek
als Geschworener tätig sein {v} yeminli mahkeme jürisi olarak görev yapmak
am Ende der Mahlzeit yemek sonunda
am Ende des Essens yemek nihayetinde
am Essen sparen yemekten tasarruf yapmak
am Kochen yemek pişirirken
an Eidesstatt yeminli
an Eidesstatt erklären {v} yemin etmek
Anbau von Saatgut {sub} {m} yem yetiştirme
anbeißen {v} [biss an, hat angebissen] yemlemek
anbrauchen {v} yemeğe başlamak
anbrechen {v} [Essen] yemeye başlamak
anessen {v} [ an, hat angegessen] yemekten dolayı almak
anfuttern {v} yemek yiyip doymak
die Angelobung {sub} {f} yemin töreni
Anlieferung von Mahlzeiten {sub} {f} yemek gönderme
anlocken {v} [lockte an, hat angelockt] yem dökmek
die Anorexia {sub} {f} yeme bozukluğu
die Anorexie {sub} {f} yemekten kesilme
der Anorexiepatient {sub} {m} yemekten kesilme hastası
die Anorexiepatientin {sub} {f} yemekten kesilme hastası bayan
die Anorexien {sub} {pl} yemekten kesilmeler
der Anstand {sub} {m} yeme içme
Antrum Cardiacum {sub} {n} [ampullenförmige Ausweitung der Speiseröhre nach dem Zwerchfell] yemek borusu ve diyaframın ampul şeklinde genişlemesi
die Aphagia {sub} {f} [Aphagie] yemek yiyememe veya yutamama
auf der Speisekarte yemek listesinde
die Dezime {sub} {f} [Musik] dizyem
die Heilige Maria Hazreti Meryem
das Dürrfutter {sub} {n} kuru yem
das Empyem {sub} {n} [Med.] ampiyem
das Empyem {sub} {n} [Med.] vücut boşluklarında cerehat birikimi
das Ergänzungsmischfutter {sub} {n} ek karma yem
farbiger Futterstoff {sub} {m} renkli yem
das Fertigfutter {sub} {n} hazır yem
das Festfutter {sub} {n} katı yem
das Frischfutter {sub} {n} taze yem
der Futterwürfel {sub} {m} küp şeklinde yem
das Grobfutter {sub} {n} iri yem
das Hartfutter {sub} {n} sert yem
Heilige Jungfrau {sub} {f} Hazreti Meryem
heilige Maria {sub} {f} Hazreti Meryem
das Kieferhöhlenempyem {sub} {n} çene boşluğu ampiyemi
klopfendes Empyem {sub} {n} zonklayan cerehatli çıban
künstlicher Köder {sub} {m} suni yem
die Leinsaat {sub} {f} keten yem
die Maria {sub} {f} Meryem
Maria Himmelfahrt Urucu Meryem
Mariä Himmelfahrt Urucu Meryem
mein Vorschlag benim tavsiyem
meine Empfehlung! tavsiyem
der Milchstern {sub} {m} [Heilpflanze] Meryem
der Milchstern {sub} {m} [Heilpflanze] sümbülü meryem
0.005s