20 direkte Treffer gefunden für: öfke


73 indirekte Treffer gefunden für: öfke

Deutsch Türkisch
an die Decke gehen öfkeden köpürmek
angehetzt kommen {v} {ugs.} öfkeyle gelmek
angehetzt kommen öfkeyle gelmek
auf die Palme gehen {ugs.} öfkelendirmek
auf die Palme gehen öfkelenmek
auffahren {v} [aufbrausen] öfkelenmek
aufgebracht {adj} öfkeli
aufgebrachte Menge {sub} {f} öfkeli topluluk
das Aufgebrachtsein {sub} {n} öfkeli olma
Aufregung erregen {v} öfke yapmak
die Aufregungen {sub} {pl} öfkeler
Aufregungen vermeiden {v} öfkeden kaçınmak
das Austoben {sub} {n} [Ärger] öfkesini çıkarma
austoben {v} [Ärger] öfkesini almak
austoben {v} [Ärger] öfkesini çıkarmak
Ärger bedeuten {v} öfke ifade etmek
Ärger bekommen {v} öfkelenmek
ärger bereiten {v} öfkelendirmek
Ärger bringen {v} öfke getirmek
Ärger herausfordern {v} öfkeye sebebiyet vermek
Ärger herausfordern {v} öfkeyi tetiklemek
Ärger verursachen {v} öfkeye sebep olmak
der Ärgerausdruck {sub} {m} öfke ifadesi
ärgerlich {adj} öfkeli
ärgerliche Sache {sub} {f} öfke verici şey
ärgerlicher [Angelegenheit] öfke verici
ärgern {v} [sich~] öfkelenmek
ärgern {v} [ärgerte, hat geärgert] öfkelendirmek
ärgernd {adj} öfkelenen
Ärgernis erregen {v} öfkeye sebep olmak
ärgert [er, sie, es~] öfke veriyor
ärgert sich [er, sie, es~] öfkeleniyor
ärgerte [er, sie, es~] öfkelendirmişti
ärgerte sich [er, sie, es~] öfkelenmişti
der Blaukoller {sub} {m} öfkeden morarma
blindwütig {adj} öfkesi burnunda
brummig {adj} öfkeli
bullerig {adj} öfkesi burnunda
der Bullshit {sub} {m} [Ärgerliches] öfkelendirici
böse werden {v} öfkelenmek
cholerisch {adj} öfkeli
das Donnerwetter {sub} {n} öfkeyle bağırma
das Donnerwetter {sub} {n} öfke dolu haykırma
ein jähzorniger Nachbar öfkeli komşu
empören {v} öfkelenmek
empört {adj} öfkeli
empört sein {v} öfkeli olmak
empörte öfkelenmişti
die Empörung {sub} {f} [Entrüstung] öfkelenme
die Empörungen {sub} {pl} öfkeler
entrüste [ich~] öfkeleniyorum
der Affenzirkus {sub} {m} {ugs.} [unnütze Aufregung] gereksiz öfke
äußerster Zorn {sub} {m} olağanüstü öfke
die Berserkerwut {sub} {f} delirmişçesine öfke
die Berserkerwut {sub} {f} kudurmuşcasına öfke
die Berserkerwut {sub} {f} şiddetli öfke
der Boofke {sub} {m} aptallık
der Boofke {sub} {m} avanaklık
die Entrüstung {sub} {f} haklı öfke
der Fitz {sub} {m} zorluk, öfke
große Aufregung {sub} {f} büyük öfke
große Wut {sub} {f} büyük öfke
Kontrollwütig {adj} denetim etmek için öfke
der Lagerkoller {sub} {m} [ugs.: Koller bei Insassen eines Lagers] depoda bulunanlar arasında öfke
die Pseudowut {sub} {f} sahte öfke
rasende Wut {sub} {f} müthiş öfke
rasender Wut vahşi öfke
rasender Zorn {sub} {m} şiddetli öfke
die Sauwut {sub} {f} büyük öfke
die Stinkwut {sub} {f} {ugs.} büyük öfke
tiefe Wut {sub} {f} derin öfke
unmäßiger Zorn {sub} {m} aşırı derecede öfke
wilder Zorn {sub} {m} şiddetli öfke
0.007s