16 direkte Treffer gefunden für: brach


59 indirekte Treffer gefunden für: brach

Deutsch Türkisch
brach ab [er, sie, es~] ara vermişti
brach auf [er, sie, es~] kırmıştı
brach aus [er, sie, es~] firar etmişti
brach ein [er, sie, es~] azalmıştı
brach zusammen [er, sie, es~] yere yığılmıştı
der Brachacker {sub} {m} işlenmemiş tarla
der Brachacker {sub} {m} nadasa bırakma
der Brachacker {sub} {m} tarlayı dinlendirme
die Brachdistel {sub} {f} deveelması
die Brache {sub} {f} ekilmemiş tarla
die Brache {sub} {f} nadas
die Brache {sub} {f} nadasa bırakma
die Brache {sub} {f} nadaslık tarla
die Brache {sub} {f} tarlayı dinlendirme
brachen {v} tarlayı dinlenmeye bırakmak
brachen {v} tarlayı nadasa bırakmak
brachen {v} toprağı nadasa bırakmak
das Brachesystem {sub} {n} nadas sistemi
der Brachet {sub} {m} temmuz ayı
die Brachezeit {sub} {f} nadas
die Brachezeit {sub} {f} tarlanın dinlenme zamanı
das Brachfeld {sub} {n} nadas
das Brachfeld {sub} {n} nadasa bırakılmıs tarla
die Brachfelder {sub} {pl} nadasa bırakılmıs tarlalar
die Brachfläche {sub} {f} nadasa bırakılmıs yer
die Brachflächen {sub} {pl} nadasa bırakılmıs yerler
das Brachflächenrecycling {sub} {n} terkedilmiş yerleri geri dönüştürme
brachial {adj} bilek gücüyle
brachiale Gewalt {sub} {f} bilek gücüyle kaba kuvvet
die Brachialgewalt {sub} {f} bilek gücüyle kaba kuvvet
Brachialgewalt anwenden {v} bilek gücüyle kaba kuvvet uygulamak
der Brachiosaurus {sub} {m} uzun ön ayaklı bitki yiyen bir dinozor türü
das Brachland {sub} {n} nadasa bırakılmış tarla
das Brachland {sub} {n} terkedilmiş arazi
die Brachlandlinie {sub} {f} terkedilmiş arazi hattı
brachlegen {v} nadas etmek
brachlegen {v} nadasa bırakmak
brachlegen {v} nadasa yatırmak
brachlegen {v} tarlayı dinlendirmek
brachlegen {v} toprağı nadasa bırakmak
brachliegen {v} toprağı dinlendirilmek için ekmemek
brachliegen {v} toprağı nadasa bırakılmış olmak
brachliegen lassen {v} (toprak) nadasa bırakmak
brachliegen lassen {v} dinlendirmeye bırakmak
brachliegend {adj} dinlendirmeye bırakılan
brachliegende Gelder {sub} {pl} çalıştırılmayan paralar
brachliegende Kapazität atıl kapasite
brachliegende Kapazität aylak kapasite
brachliegende Kapazität boş işçilik
brachliegende Mittel {sub} {pl} atıl olanaklar
brachliegendes Geld {sub} {n} atıl para
durchbrach {v} [s. duchbrechen] kırmıştı
erbrach [ich~] kusmuştum
das Gebräch {sub} {n} [Jägersprache] yabani hayvanın burnu ile eşelediği toprak
das Gebräch {sub} {n} [Bergmannssprache] parçalanan kaya
die Quebrach {sub} {f} [Aspidosperma quebracho-blanco] Kübra, Kübraho, Kübraağacı
verbrach [s. verbrechen] suç işlemek
verbrach [s. verbrechen] cürüm yapmak
zerbrach [es~] parçalanmıştı
0.004s