Keine direkten Treffer gefunden für: kulaklı

Deutsch Türkisch

40 indirekte Treffer gefunden für: kulaklı

Deutsch Türkisch
abhorchen {v} [Herz: horchte ab, hat abgehorcht] kulaklik ile muayene
der Augenbolzen {sub} {m} kulaklı cıvata
Bügel des Kopfhörers {sub} {m} kulaklık çubuğu yayı
die Eule {sub} {f} kulaklı orman baykuşu
der Gehörschutz {sub} {m} kulaklık
die Gehörschutzschwäche {sub} {f} kulaklık zayıflığı
der Headset {sub} {m} kulaklık
Hut mit Ohrenklappen {sub} {m} kulaklı şapka
der Hörer {sub} {m} kulaklık
die Hörer {sub} {pl} kulaklıklar
Hörers [des~] kulaklığın
das Hörgerät {sub} {n} kulaklık
die In-Ohr-Kopfhörer {sub} {pl} kulaklık
der Kopfhörer {sub} {m} kulaklık
der Kopfhörer {sub} {m} kulaklıklı alıcı
die Kopfhörer {sub} {pl} kulaklıklar
der Kopfhöreranschluss {sub} {m} kulaklık bağlantısı
der Kopfhörerausgang {sub} {m} kulaklık çıkışı
der Kopfhörerbügel {sub} {m} kulaklık çubuğu yayı
die Kopfhörerschnur {sub} {f} kulaklık kordonu
der Kopfhörerstecker {sub} {m} kulaklık fişi
die Muschel {sub} {f} [Telefonhörer] kulaklık
der Nackenbügel {sub} {m} kulaklık tutucu
neben dem Kopfhöreranschluss an der Seite kulaklık bağlantısının yan tarafında
die Ohrenlerche {sub} {f} [Eremophila alpestris] kulaklı tarlakuşu
die Ohrenlerche {sub} {f} [Eremophila alpestris] kulaklı toygar
der Ohrenschützer {sub} {m} kulaklık
die Ohrenschützer {sub} {pl} kulaklıklar
die Sprechgarnitur {sub} {f} kulaklık
die Sprechgarnitur {sub} {f} kulaklıklı telefon
der Taucher {sub} {m} kulaklı batağan
der Taucher {sub} {m} kulaklı dalgıç
die Kopfhörerbuchse {sub} {f} kulaklık takılan yuva
einohrig {adj} tek kulaklı
eselsohrig {ugs.} eşek kulaklı
kurzohrig {adj} kısa kulaklı
langohrig {adj} uzun kulaklı
mit abstehenden Ohren yelken kulaklı
mit Hängeohren {sub} {pl} asık kulaklı
zweiohrig {adj} iki kulaklı
0.002s