12 direkte Treffer gefunden für: knoten


73 indirekte Treffer gefunden für: knoten

Deutsch Türkisch
Knoten der Vorsteherdrüse {sub} {pl} prostat urları
Knoten in der Brust {sub} {m} göğüste düğüm
Knoten in einem Datenübertragungsabschnitt {sub} {m} veri nakil hattında düğüm noktası
Knoten mit Lichtsignalanlage {sub} {m} ışık sinyalleri olan kavşak
die Knotenadresse {sub} {f} düğüm adresi
das Knotenamt {sub} {n} [Telefonvermittlung] düğüm dairesi
knotenartig {adj} düğüme benzer
der Knotenbahnhof {sub} {m} kavşak istasyon
der Knotenbereich {sub} {m} kavşak yeri
das Knotenblech {sub} {n} köşe sacı
der Knotenbrecher {sub} {m} topak kırıcı
der Knotencomputer {sub} {m} düğüm bilgisayarı
knotend {adj} düğümlenen
die Knotendarstellung {sub} {f} durum diyagramı
der Knotenfänger {sub} {m} kâğıt hamuru temizleyici
knotenförmig {adj} düğüm şeklinde
das Knotengeflecht {sub} {n} düğümlü örgü
das Knotengelenk {sub} {n} çok yönlü ek
das Knotengelenk {sub} {n} çok yönlü mafsal
der Knotengitterzaun {sub} {m} düğümlü çit
die Knotenkonfiguration {sub} {f} [Computer, Netzwerk] düğüm konfigürasyonu
die Knotenlösevorrichtung {sub} {f} düğüm çözme donanımı
das Knotennetz {sub} {n} düğüm ağı
das Knotennetz {sub} {n} düğümlü şebeke
die Knotennummer {sub} {f} düğüm numarası
der Knotenprozessor {sub} {m} irtibat işlemcisi
der Knotenpunkt {sub} {m} düğüm noktası
der Knotenpunkt {sub} {m} irtibat noktası
der Knotenpunkt {sub} {m} kavşak
Knotenpunkt in einer Ebene {sub} {m} tek yüzey kavşak
Knotenpunkt in mehreren Ebenen {sub} {m} çok yüzeyli kavşak
Knotenpunkt mit Lichtsignalanlage {sub} {m} ışık sinyalı tesisli kavşak noktası
die Knotenpunktbeseitigung {sub} {f} düğüm noktasını bertaraf etmek
die Knotenpunkte {sub} {pl} düğüm noktaları
die Knotenpunktlast {sub} {f} düğüm noktasına binen yük
die Knotenpunktzählung {sub} {f} [Verkehr] düğüm noktası trafik sayımı
der Knotenrechner {sub} {m} [in Netzwerken] irtibat bilgisayarı
der Knotenrechner {sub} {m} düğüm bilgisayarı
der Knotenschrot {sub} {m} kırılmış kemik
die Knotenstation {sub} {f} kollara ayrılma istasyonu
der Knotenstich {sub} {m} düğümlü dikiş
der Knotenstock {sub} {m} boğumlu baston
der Knotensyphilid {sub} {m} deride frengi hastalığından dolayı urlu çatlak
der Knotentyp {sub} {m} düğüm şekli
die Knotenverbindung {sub} {f} ek parçalı ekleme
Knotenverbindungen durch Schweißung oder Klebung {sub} {pl} kaynaklı veya yapıştırılmış ek parçalı eklemeler
knötenförmig {adj} döğüm şeklinde
der Abfrageknoten {sub} {m} bilgi edinme düğümü
abgenutzte Banknoten {sub} {pl} eskimiş banknotlar
abgenutzte Banknoten {sub} {pl} yıpranmış baknotlar
der Absendeknoten {sub} {m} veri yollama düğümü
die Achsellymphknoten {sub} {pl} koltuk lenf boğumları
der Achterknoten {sub} {m} [Anseilknoten] oldukça sağlam ilmiklenmiş dügüm
der Achtknoten {sub} {m} sekiz düğüm
der Aderknoten {sub} {m} variz
alte aussortierte Banknoten {sub} {pl} eski tedavül dışı banknotlar
der Altweiberknoten {sub} {m} örgüde iki yarım düğüm
anknoten {v} zincirle bağlamak
der Anschlussknoten {sub} {m} bağlantı düğümü
Arbeitsgruppe für Druck und Ausgabe von europäischen Banknoten {sub} {f} Avrupa para bankmotlarını basmak için grubu
aufknoten {v} [knöpfte auf, hat aufgeknöpft] düğümü çözmek
aufknoten {v} [knöpfte auf, hat aufgeknöpft] ilmiği çözmek
Aufruf von Banknoten {sub} {m} kâğıt paranın tedavülden kaldırılması
Ausfuhr von Banknoten {sub} {f} banknot ihracı
ausländische Banknoten {sub} {pl} yabancı banknotlar
der Ballerinaknoten {sub} {m} [Frisur] balerin topağı
der Bananenknoten {sub} {m} [Frisur] muz benzer saç kesimi
die Banknoten {sub} {pl} banknotlar
der Baumknoten {sub} {m} ağaç boğumu
benachbarte Knoten {sub} {pl} birbirine yakın düğümler
der Blutgefäßknoten {sub} {m} kan damarı uru
der Bojereepsknoten {sub} {m} şamandıra halatı düğümü
Bündel Banknoten {sub} {n} bankonot demeti
0.004s