der
Akrenkleinwuchs
{sub}
{m}
|
kol ve bacakların küçük kalması
|
|
die
Anlandung
{sub}
{f}
|
atılan çöp ve kumlu piliklerin kıyıda kalması
|
|
der
Arbeitsrückstand
{sub}
{m}
|
işin geri kalması
|
|
die guten Zeiten hinter sich haben
{v}
|
iyi günlerin geride kalması
|
|
der
Dornröschenschlaf
{sub}
{m}
|
bir şeyin uzun süreyle değişmeden aynı kalması
|
|
etwas bleib an jemandem hängen
{v}
|
işlerin birinin başına kalması
|
|
etwas bleibt immer hängen
|
bir şeyin askıda kalması
|
|
der
Hänger
{sub}
{m}
[Aufhänger: auch tränenartiger Fehler beim Lackieren]
|
(boya yaparken) danla şeklinde topak kalması
|
|
der
Insassenunfall
{sub}
{m}
|
içinde bulunanların kazaya maruz kalması
|
|
die
Katalopsie
{sub}
{f}
|
vücut duruş pozisyonunun aynı kalması
|
|
die
Kontraktur
{sub}
{f}
|
bir yada daha fazla kasın uzun süreli işlem dışı kalması
|
|
liegen bleiben
{v}
[Wirtschaft]
|
malın elde kalması
|
|
die
Marktüberflutung
{sub}
{f}
|
pazarın su altında kalması
|
|
nachgehen
{v}
[Uhr: ging nach, ist nachgegangen]
|
saat in geri kalması
|
|
die
Neotenie
{sub}
{f}
[Zoologie]
|
yetişkin hayvanda genç dönemine ait özelliklerin kalması
|
|
die
Paralyse
{sub}
{f}
[Med.]
|
vücudun bir tarafında hareket ve duyunun kalması
|
|
polizeilicher Notstand
{sub}
{m}
[erhebliche Gefahr für wichtige Rechtsgüter]
|
kanuna aykırı olay karşısında polisin yetersiz kalması
|
|
die
Schlagwetterverpuffung
{sub}
{f}
|
grizunun etkisiz kalması
|
|
schmerzhafte Dauererektion des Penis
|
penisin ağrılı şekilde sürekli sert kalması
|
|
sitzen bleiben
{v}
[Wirtschaft]
|
malın elinde kalması
|
|
die
Stuhlverhaltung
{sub}
{f}
[Med.: krankhaftes Zurückbleiben des Stuhls im Darm]
|
kabızlık nedeniyle bağırsakta dışkı kalması
|
|
unfallbedingtes Freisetzen von Organismen
|
kaza nedeniyle organizmaların serbest kalması
|
|
das
Windei
{sub}
{n}
[Molenschwangerschaft]
|
gebelikte ana rahminin boş kalması
|
|