6 direkte Treffer gefunden für: kalıcı


55 indirekte Treffer gefunden für: kalıcı

Deutsch Türkisch
die Altlast {sub} {f} kalıcı hurda
das Altlastengrundstück {sub} {n} kalıcı hurda muhafaza edilen arazi
die Altlastenverantwortlichkeit {sub} {f} kalıcı hurda sorumluluğu
die Ausdauerleistung {sub} {f} kalıcı verim
ausdauern {v} [dauerte aus, hat ausgedauert] kalıcı olmak
bleibende Abweichung {sub} {f} kalıcı sapma
bleibende Erinnerung {sub} {f} kalıcı hatıra
bleibende Erinnerungen {sub} {pl} kalıcı hatıralar
bleibende Farbänderung {sub} {f} kalıcı renk değişikliği
bleibende Formänderung {sub} {f} kalıcı şekil değişikliği
bleibende Härte {sub} {f} kalıcı sertlik
bleibende Hörminderung {sub} {f} kalıcı işitme azalımı
bleibende Längenänderung {sub} {f} kalıcı uzunluk değişimi
bleibende Regelabweichung {sub} {f} kalıcı kural değişimi
bleibende Regeldifferenz {sub} {f} kalıcı kural farkı
bleibende Verformung {sub} {f} kalıcı şekil değişimi
bleibende Verletzungen {sub} {pl} kalıcı sakatlanmalar
bleibende Werte {sub} {pl} kalıcı değerler
bleibende Änderung {sub} {f} kalıcı değişiklik
bleibender Anstrich {sub} {m} kalıcı boya
bleibender Eindruck {sub} {m} kalıcı his
bleibender Hörverlust {sub} {m} kalıcı işitme duygusu
die Dauerfalte {sub} {f} kalıcı plise
die Dauerfalten {sub} {pl} kalıcı pliseler
der Dauerfehler {sub} {m} kalıcı hata
dauergelockt {adj} kalıcı bukleli
dauergelockt {adj} kalıcı kıvırcıklı
dauergewellt kalıcı dalgalı
dauerhafte Lösung {sub} {f} kalıcı çözüm
dauerhafte Wirkung {sub} {f} kalıcı etki
dauerhafter Friede {sub} {m} kalıcı barış
die Dauerheilung {sub} {f} kalıcı şifa
die Dauerinvalidität {sub} {f} kalıcı malullük
der Dauerkatheter {sub} {m} kalıcı kateter
der Dauerkatheter {sub} {m} kalıcı sonda
die Dauerprothese {sub} {f} kalıcı protez
der Dauerschaden {sub} {m} kalıcı hasar
die Dauerstörung {sub} {f} kalıcı bozukluk
die Dauerwerte {sub} {f} kalıcı değerler
das Defektzustand {sub} {n} kalıcı bozukluk
Dehnung, bleibende- {sub} {f} kalıcı genleşme
das Denkmal {sub} {n} kalıcı tarihi veya sanatsal eser
einen bleibenden Eindruck hinterlassen {v} kalıcı intiba bırakmak
Form, bleibende~ {sub} {f} kalıcı şekil
Formänderung, bleibende~ {sub} {f} kalıcı şekil değiştirme
harter Kern der Arbeitslosigkeit kalıcı işsizlik
Insektizid, beständiges- {sub} {n} kalıcı haşere öldüren madde
das Nachglimmen {sub} {n} kalıcı parıldama
nachhaltiger Eindruck {sub} {m} kalıcı his
nicht nachhaltig kalıcı olmayan
permanent klebender Klebstoff {sub} {m} kalıcı yapışkan maddesi
asymptotisch stationär {adj} asimtotik kalıcı
einprägsam {adj} akılda kalıcı
selbsthaltend {adj} otomatikman kalıcı
ständiger {adj} daha kalıcı
0.004s