9 direkte Treffer gefunden für: Ruder


77 indirekte Treffer gefunden für: Ruder

Deutsch Türkisch
Ruder aushaken {v} dümeni sökmek
Ruder legen {v} doğru hız ve yön ile kürek cekmek
die Ruderalarten {sub} {pl} [Auf künstlichen Böden, z. B. Aufschüttungen, Schotter, Schutthalden, Trümmerschutt o. Ä. stellen sich bei spontaner Besiedlung immer ruderale Arten als Erstbesiedler ein] yığıntı yaparak oluşturulan alanlardaki türler
die Ruderalflora {sub} {f} doldurma yapılarak elde edilen alanlardaki bitki örtüsü
die Ruderalpflanzen {sub} {pl} doldurma yapılarak elde edilen alanlardaki örtüleri
Ruderanlage mit motorischem Antrieb {sub} {f} motor tahrikli dümen imal teisi
der Ruderapparat {sub} {m} dümen aleti
der Ruderarm {sub} {m} dümen kolu
die Ruderbank {sub} {f} [Ruderreihe: Sitzbank in einem Ruderboot, auf dem der Ruderer sitzt] kürek çekenlerin oturduğu oturak
die Ruderbarken {sub} {pl} dümenli sandallar
das Ruderblatt {sub} {n} dümen sacı
das Ruderblatt {sub} {n} kürek palası
das Ruderboot {sub} {n} bot
das Ruderboot {sub} {n} kayık
das Ruderboot {sub} {n} kürekli kayık
das Ruderboot {sub} {n} sandal
die Ruderboote {sub} {pl} kürekli kayıklar
die Ruderbänke {sub} {pl} [Ruderreihen] kürek çekenlerin oturduğu oturaklar
die Ruderdolle {sub} {f} [drehbare eiserne Gabel an der Bordwand zur Aufnahme des Ruders] güverte duvarında dümen takılan demir çatal
die Rudereinrichtung {sub} {f} [Schiff] dümen tertibatı
der Ruderer {sub} {m} [Sport] kayıkçı
der Ruderer {sub} {m} [Sport] kürekçi
der Ruderer {sub} {m} [Sport] sandalcı
die Ruderer {sub} {pl} [Sport] kürekçiler
die Rudererin {sub} {f} (bayan) kürekçi
die Ruderfeststellschere {sub} {f} dümen sabitleme makası
der Ruderfingerling {sub} {m} kürek çekerken takılan parmaklık
die Ruderfläche {sub} {f} dümen yüzeyi
der Ruderflug {sub} {m} kuşların kendi kas gücüyle uçması
die Ruderfüßer {sub} {pl} [Zoologie] kürekayaklılar
die Ruderfüßer {sub} {pl} [Zoologie] perdeayaklılar
die Rudergabel {sub} {f} dümen çatalı
der Rudergast {sub} {m} misafir dümenci
das Rudergerät {sub} {n} dümen aleti
das Rudergold {sub} {n} olimpiyatlarda kürek çekmede kazanılan altın madalya
der Rudergriff {sub} {m} kürek sapı
der Rudergänger {sub} {m} dümenci
der Rudergänger {sub} {m} serdümen
der Rudergänger {sub} {m} dümen yöneten kişi
der Rudergänger {sub} {m} dümen tutan kişi
die Rudergänger {sub} {pl} dümenciler
die Rudergänger {sub} {pl} dümen tutan kişiler
Rudergängern [den~] dümencilere
die Ruderhacke {sub} {f} dümen dikmesi
die Ruderhacke {sub} {f} dümen yelpazesi
der Ruderhaken {sub} {m} dümen iğnecisi
das Ruderhaus {sub} {n} kaptan köşkü
das Ruderhaus {sub} {n} dümen kumanda odası
das Ruderhaus {sub} {n} dümen evi
das Ruderhaus {sub} {n} dümen köşkü
die Ruderhäuser {sub} {pl} kaptan köşkleri
der Adoptivbruder {sub} {m} ahret kardeşi
der Adoptivbruder {sub} {m} kardeşlik
am Ruder dümende
der Amtsbruder {sub} {m} resmi dini hizmette arkadaşı
die Amtsbrüder {sub} {pl} resmi dini hizmette arkadaşları
angelenktes Hilfsruder yön verilen yedek dümen
das Außenquerruder {sub} {n} dış kanat dümeni
älterer Bruder {sub} {m} abi
älterer Bruder {sub} {m} ağabey
älteste Bruder en büyük ağabey
ältester Bruder {sub} {m} büyük ağabey
beide Brüder {sub} {pl} her iki kardeş
der Bierbruder {sub} {m} bira düşkünü
bis in alle Ewigkeit bist du für mich wie ein Bruder dünya ahret kardeşimsin
der Blutsbruder {sub} {m} kan kardeşi
die Blutsbrüder {sub} {pl} kan kardeşleri
der Bruder {sub} {m} birader
der Bruder {sub} {m} erkek kardeş
der Bruder {sub} {m} [Anrede eines Klosterbruders] kardeş (Papaza hitap)
der Bruder {sub} {m} [Mönch] inanç kardeşi (din kardeşi)
der Bruder {sub} {m} [älterer-] abi
der Bruder {sub} {m} [älterer-] ağabey
der Bruder {sub} {m} keşiş (Hristiyanlıkta evlenememiş rahip)
die Brüder {sub} {pl} erkek kardeşler
der alte Bruder abi
der alte Bruder ağabey
0.005s