die
Anschmiegsamkeit
{sub}
{f}
|
yumuşaklık
|
|
der
Automatenweichstahl
{sub}
{m}
|
yumuşak otomat çeliği
|
|
bauschen
{v}
|
yumuşak ve kabarık hale getirmek
|
|
der
Bauschgarn
{sub}
{m}
|
yumuşak ve kabarık iplik
|
|
bauschige Hosen
{sub}
{pl}
|
yumuşak panpalonlar
|
|
das
Beerenobst
{sub}
{n}
[Beeren: weich, klein, rundlich]
|
yumuşak, küçük, yuvarlak meyveler
|
|
BH mit weichen Schalen
|
yumuşak kapaklı sütyen
|
|
die
Biegsamkeit
{sub}
{f}
|
yumuşaklık
|
|
die
Bildsamkeit
{sub}
{f}
|
yumuşaklık
|
|
die
Biskuitporzellan
{sub}
{f}
|
yumuşak ve sırsız porselen
|
|
der
Brie
{sub}
{m}
|
yumuşak bir cins Fransız peyniri
|
|
der
Buckskin
{sub}
{m}
|
yumuşak koyun derisi
|
|
butterweich
{adj}
|
yumuşak huylu
|
|
das
Bördelstahlblech
{sub}
{n}
|
yumuşak çelik
|
|
der
Camembert
{sub}
{m}
|
yumuşak Fransız peyniri
|
|
Dichtung, weiche~
{sub}
{f}
|
yumuşak conta
|
|
die Sanftmütigen
{sub}
{pl}
|
yumuşak huylular
|
|
der
Drehoszillograph
{sub}
{m}
|
yumuşak demirli osllograf
|
|
der
Einback
{sub}
{m}
|
yumuşak ve sütlü çörek
|
|
eine milde Witterung
|
yumuşak bir hava
|
|
eine sanfte Stimme
|
yumuşak bir ses
|
|
einmummeln
{v}
{ugs.}
|
yumuşak kıyafete bürümek
|
|
Entgegenkommen zeigen
|
yumuşak davranmak
|
|
die
Fibromyalgie
{sub}
{f}
[chron. Schmerzerkrankung]
|
yumuşak doku romatizmasına bağlı ağrı
|
|
die
Flocke
{sub}
{f}
|
yumuşak bir maddenin küçük bir parçası
|
|
der
Flockteppich
{sub}
{m}
|
yumuşak halı
|
|
das
Flussblech
{sub}
{n}
|
yumuşak plaka
|
|
das
Flussblech
{sub}
{n}
|
yumuşak çelik sac
|
|
der
Flussstahl
{sub}
{m}
|
yumuşak çelik
|
|
der
Flussstahldraht
{sub}
{m}
|
yumuşak tel
|
|
die
Flussstahlplatte
{sub}
{f}
|
yumuşak çelik levha
|
|
das
Flussstahlrohr
{sub}
{n}
|
yumuşak çelik borusu
|
|
die
Flöckchen
{sub}
{f}
|
yumuşak bir maddenin küçük bir parçacığı
|
|
friedfertig
{adj}
|
yumuşak başlı
|
|
friedlich
{adj}
[ruhig]
|
yumuşak huylu
|
|
fügsam
{adj}
|
yumuşak başlı
|
|
der
Gatsch
{sub}
{m}
|
yumuşak, hamursu kütle
|
|
geduldig
{adj}
|
yumuşak başlı
|
|
die
Gelenkigkeit
{sub}
{f}
|
yumuşaklık
|
|
die
Gelindheit
{sub}
{f}
|
yumuşaklık
|
|
die
Geschmeidigkeit
{sub}
{f}
|
yumuşaklık
|
|
geschmolzener Käse
{sub}
{m}
|
yumuşak peynir
|
|
der
Gorgonzola
{sub}
{m}
|
yumuşak İtalyan peyniri
|
|
der
Grafit
{sub}
{m}
|
yumuşak karbonik madde
|
|
das
Graueisen
{sub}
{n}
|
yumuşak dökme demir
|
|
das
Graueisen
{sub}
{n}
|
yumuşak pik
|
|
der
Grauguss
{sub}
{m}
|
yumuşak döküm
|
|
die
Grenzstrahlenröhre
{sub}
{f}
|
yumuşak X ışını lambası
|
|
gutmütig
{adj}
|
yumuşak yüzlü
|
|
der
Kasha
{sub}
{m}
|
yumuşak, kaşmire benzer bir bez türü
|
|
kirre
{adj}
|
yumuşak başlı
|
|
allzu weich
{adj}
|
çok yumuşak
|
|
am mildesten
{adj}
|
en yumuşak
|
|
am weichsten
{adj}
|
en yumuşak
|
|
biegeweich
{adj}
|
bükülebilecek şekilde yumuşak
|
|
butterweich
{adj}
|
kaymak gibi yumuşak
|
|
butterweich
{adj}
|
tereyağı gibi yumuşak
|
|
etwas weich
{adj}
|
biraz yumuşak
|
|
extraweich
{adj}
|
çok yumuşak
|
|
flaumweich
{adj}
|
ince tüylü yumuşak
|
|
flockig
{adj}
|
hafif ve yumuşak
|
|
flockiger
{adj}
|
daha hafif ve yumuşak
|
|
flockigste
{adj}
|
en hafif ve yumuşak
|
|
gummiweich
{ugs.}
|
lastik gibi yumuşak
|
|
hauchzart
{adj}
|
çok yumuşak
|
|
kuschelweich
{adj}
|
sevimli derecede yumuşak
|
|
mittelweich
{adj}
|
yarım yumuşak
|
|
nass und weich
|
ıslak ve yumuşak
|
|
pfirsichweich
{adj}
|
şeftali gibi yumuşak
|
|
pflaumenweich
{adj}
|
erik gibi yumuşak
|
|
Polyvinylchlorid weich
{sub}
{n}
|
polivinil klorid yumuşak
|
|
porös
{adj}
|
sünger gibi yumuşak
|
|
samtweich
[Oberfläche]
|
kadife gibi yumuşak
|
|
sanft wie Seide
|
ipek gibi yumuşak
|
|
sanfter
{adj}
|
daha yumuşak
|
|
sanftere
|
daha yumuşak
|
|
sanfteste
{adj}
|
en yumuşak
|
|