36 direkte Treffer gefunden für: yumuşak


77 indirekte Treffer gefunden für: yumuşak

Deutsch Türkisch
die Anschmiegsamkeit {sub} {f} yumuşaklık
der Automatenweichstahl {sub} {m} yumuşak otomat çeliği
bauschen {v} yumuşak ve kabarık hale getirmek
der Bauschgarn {sub} {m} yumuşak ve kabarık iplik
bauschige Hosen {sub} {pl} yumuşak panpalonlar
das Beerenobst {sub} {n} [Beeren: weich, klein, rundlich] yumuşak, küçük, yuvarlak meyveler
BH mit weichen Schalen yumuşak kapaklı sütyen
die Biegsamkeit {sub} {f} yumuşaklık
die Bildsamkeit {sub} {f} yumuşaklık
die Biskuitporzellan {sub} {f} yumuşak ve sırsız porselen
der Brie {sub} {m} yumuşak bir cins Fransız peyniri
der Buckskin {sub} {m} yumuşak koyun derisi
butterweich {adj} yumuşak huylu
das Bördelstahlblech {sub} {n} yumuşak çelik
der Camembert {sub} {m} yumuşak Fransız peyniri
Dichtung, weiche~ {sub} {f} yumuşak conta
die Sanftmütigen {sub} {pl} yumuşak huylular
der Drehoszillograph {sub} {m} yumuşak demirli osllograf
der Einback {sub} {m} yumuşak ve sütlü çörek
eine milde Witterung yumuşak bir hava
eine sanfte Stimme yumuşak bir ses
einmummeln {v} {ugs.} yumuşak kıyafete bürümek
Entgegenkommen zeigen yumuşak davranmak
die Fibromyalgie {sub} {f} [chron. Schmerzerkrankung] yumuşak doku romatizmasına bağlı ağrı
die Flocke {sub} {f} yumuşak bir maddenin küçük bir parçası
der Flockteppich {sub} {m} yumuşak halı
das Flussblech {sub} {n} yumuşak plaka
das Flussblech {sub} {n} yumuşak çelik sac
der Flussstahl {sub} {m} yumuşak çelik
der Flussstahldraht {sub} {m} yumuşak tel
die Flussstahlplatte {sub} {f} yumuşak çelik levha
das Flussstahlrohr {sub} {n} yumuşak çelik borusu
die Flöckchen {sub} {f} yumuşak bir maddenin küçük bir parçacığı
friedfertig {adj} yumuşak başlı
friedlich {adj} [ruhig] yumuşak huylu
fügsam {adj} yumuşak başlı
der Gatsch {sub} {m} yumuşak, hamursu kütle
geduldig {adj} yumuşak başlı
die Gelenkigkeit {sub} {f} yumuşaklık
die Gelindheit {sub} {f} yumuşaklık
die Geschmeidigkeit {sub} {f} yumuşaklık
geschmolzener Käse {sub} {m} yumuşak peynir
der Gorgonzola {sub} {m} yumuşak İtalyan peyniri
der Grafit {sub} {m} yumuşak karbonik madde
das Graueisen {sub} {n} yumuşak dökme demir
das Graueisen {sub} {n} yumuşak pik
der Grauguss {sub} {m} yumuşak döküm
die Grenzstrahlenröhre {sub} {f} yumuşak X ışını lambası
gutmütig {adj} yumuşak yüzlü
der Kasha {sub} {m} yumuşak, kaşmire benzer bir bez türü
kirre {adj} yumuşak başlı
allzu weich {adj} çok yumuşak
am mildesten {adj} en yumuşak
am weichsten {adj} en yumuşak
biegeweich {adj} bükülebilecek şekilde yumuşak
butterweich {adj} kaymak gibi yumuşak
butterweich {adj} tereyağı gibi yumuşak
etwas weich {adj} biraz yumuşak
extraweich {adj} çok yumuşak
flaumweich {adj} ince tüylü yumuşak
flockig {adj} hafif ve yumuşak
flockiger {adj} daha hafif ve yumuşak
flockigste {adj} en hafif ve yumuşak
gummiweich {ugs.} lastik gibi yumuşak
hauchzart {adj} çok yumuşak
kuschelweich {adj} sevimli derecede yumuşak
mittelweich {adj} yarım yumuşak
nass und weich ıslak ve yumuşak
pfirsichweich {adj} şeftali gibi yumuşak
pflaumenweich {adj} erik gibi yumuşak
Polyvinylchlorid weich {sub} {n} polivinil klorid yumuşak
porös {adj} sünger gibi yumuşak
samtweich [Oberfläche] kadife gibi yumuşak
sanft wie Seide ipek gibi yumuşak
sanfter {adj} daha yumuşak
sanftere daha yumuşak
sanfteste {adj} en yumuşak
0.006s