2 direkte Treffer gefunden für: hinein

Deutsch Türkisch
hinein {adv} -in içerisine
hinein {adv} -in içine

68 indirekte Treffer gefunden für: hinein

Deutsch Türkisch
hinein pumpen {v} içine pompalamak
hinein Reinemachefrau {sub} {f} temizlikçi kadın
hineinarbeiten {v} eklemek
hineinarbeiten {v} ilave etmek
hineinarbeiten {v} katmak
hineinarbeitend {adj} ilave eden
hineinarbeitend {adj} ekleyen
hineinbegeben {v} içine katmak
hineinbeißen {v} ısırmak
hineinbekommen {v} içeri almak
hineinblasen {v} içine hava vermek
hineinblasen {v} içine hava üflemek
hineinblicken {v} içine bakmak
hineinblicken {v} içine işlemek
hineinblicken {v} nüfuz etmek
hineinbohren {v} içine saplamak
hineinbohren {v} içine sokmak
hineinbringen {v} içeri götürmek
hineinbringen {v} sokmak
hineinbringen {v} tespit etmek
hineindenken {v} [sich in jemenden ~] kendini birinin yerine koymak, onun duygularını anlamak
hineindenkend {adj} başkalarının hislerini anlayan
hineindeuten {v} farkına vardığına inanmak
hineindrehen {v} döndürerek içine sokmak
hineindrängen {v} ite kaka içeri girmek
hineindrängen {v} içine itmek
hineindrängen {v} içine sokuşturmak
hineindrängen {v} sokuşmak
hineindrängen {v} tıkışmak
hineindrängend {adj} içine iten
hineindrängend {adj} ite kaka içeri giren
hineindrücken {v} içeri doğru bastırmak
hineindrücken {v} içeri tıkmak
hineindürfen {v} içeri girmeğe izinli olmak
hineinfallen {v} aşağı düşmek
hineinfassen {v} içine el değdirmek
hineinfassen verboten! içine el değdirmek yasaktır!
hineinfinden {v} girebilmek
hineinfinden {v} giriş yolunu bulmak
hineinfinden {v} girişi
hineinfinden {v} kapıyı
hineinfressen {v} belli etmemek
hineinfressen {v} içine atmak
hineinfressen {v} oburca her şeyi yemek
hineinfräsen {v} içini frezelemek
hineinführen {v} içine sokmak
hineinführend {adj} içine sokan
hineingearbeitet {adj} içine işlenmiş
hineingedrängt {adj} içine ite kaka sokulmuş
hineingegangen [er, sie, es ist~] içeri girdi
hineingehen {v} [hineinpassen] içine sığmak
bis in Nacht hinein gece geç vakte kadar
bis tief, spät in die Nacht hinein gece geç vakite kadar
bis tief in die Nacht hinein gece yarılarına kadar
da hinein oradan içeri
dorthinein {adv} o yönde içeriye doğru
dorthinein {adv} oraya içeriye
drängt hinein [er, sie, es~] içine sıkıştırıyor
er steckt seine Nase in alles hinein burnunu her tarafa sokuyor
etwas frisst sich in etwas hinein (pas) içine işlemek
fällt hinein [er, sie, es~] içine düşüyor
führte hinein [er, sie, es~] içine sokmuştu
ich gebe eine wenig Milch hinein biraz süt katıyorum
im Nachhinein sonradan
im Vorhinein önceden
in Nacht hinein gece geç saatlere kadar
nachhinein {adv} sonradan
vorhinein {adv} önce
0.004s