2
direkte Treffer gefunden für: hinein
68
indirekte Treffer gefunden für: hinein
Deutsch
|
Türkisch
|
|
hinein pumpen
{v}
|
içine pompalamak
|
|
hinein Reinemachefrau
{sub}
{f}
|
temizlikçi kadın
|
|
hineinarbeiten
{v}
|
eklemek
|
|
hineinarbeiten
{v}
|
ilave etmek
|
|
hineinarbeiten
{v}
|
katmak
|
|
hineinarbeitend
{adj}
|
ilave eden
|
|
hineinarbeitend
{adj}
|
ekleyen
|
|
hineinbegeben
{v}
|
içine katmak
|
|
hineinbeißen
{v}
|
ısırmak
|
|
hineinbekommen
{v}
|
içeri almak
|
|
hineinblasen
{v}
|
içine hava vermek
|
|
hineinblasen
{v}
|
içine hava üflemek
|
|
hineinblicken
{v}
|
içine bakmak
|
|
hineinblicken
{v}
|
içine işlemek
|
|
hineinblicken
{v}
|
nüfuz etmek
|
|
hineinbohren
{v}
|
içine saplamak
|
|
hineinbohren
{v}
|
içine sokmak
|
|
hineinbringen
{v}
|
içeri götürmek
|
|
hineinbringen
{v}
|
sokmak
|
|
hineinbringen
{v}
|
tespit etmek
|
|
hineindenken
{v}
[sich in jemenden ~]
|
kendini birinin yerine koymak, onun duygularını anlamak
|
|
hineindenkend
{adj}
|
başkalarının hislerini anlayan
|
|
hineindeuten
{v}
|
farkına vardığına inanmak
|
|
hineindrehen
{v}
|
döndürerek içine sokmak
|
|
hineindrängen
{v}
|
ite kaka içeri girmek
|
|
hineindrängen
{v}
|
içine itmek
|
|
hineindrängen
{v}
|
içine sokuşturmak
|
|
hineindrängen
{v}
|
sokuşmak
|
|
hineindrängen
{v}
|
tıkışmak
|
|
hineindrängend
{adj}
|
içine iten
|
|
hineindrängend
{adj}
|
ite kaka içeri giren
|
|
hineindrücken
{v}
|
içeri doğru bastırmak
|
|
hineindrücken
{v}
|
içeri tıkmak
|
|
hineindürfen
{v}
|
içeri girmeğe izinli olmak
|
|
hineinfallen
{v}
|
aşağı düşmek
|
|
hineinfassen
{v}
|
içine el değdirmek
|
|
hineinfassen verboten!
|
içine el değdirmek yasaktır!
|
|
hineinfinden
{v}
|
girebilmek
|
|
hineinfinden
{v}
|
giriş yolunu bulmak
|
|
hineinfinden
{v}
|
girişi
|
|
hineinfinden
{v}
|
kapıyı
|
|
hineinfressen
{v}
|
belli etmemek
|
|
hineinfressen
{v}
|
içine atmak
|
|
hineinfressen
{v}
|
oburca her şeyi yemek
|
|
hineinfräsen
{v}
|
içini frezelemek
|
|
hineinführen
{v}
|
içine sokmak
|
|
hineinführend
{adj}
|
içine sokan
|
|
hineingearbeitet
{adj}
|
içine işlenmiş
|
|
hineingedrängt
{adj}
|
içine ite kaka sokulmuş
|
|
hineingegangen
[er, sie, es ist~]
|
içeri girdi
|
|
hineingehen
{v}
[hineinpassen]
|
içine sığmak
|
|
bis in Nacht hinein
|
gece geç vakte kadar
|
|
bis tief, spät in die Nacht hinein
|
gece geç vakite kadar
|
|
bis tief in die Nacht hinein
|
gece yarılarına kadar
|
|
da hinein
|
oradan içeri
|
|
dorthinein
{adv}
|
o yönde içeriye doğru
|
|
dorthinein
{adv}
|
oraya içeriye
|
|
drängt hinein
[er, sie, es~]
|
içine sıkıştırıyor
|
|
er steckt seine Nase in alles hinein
|
burnunu her tarafa sokuyor
|
|
etwas frisst sich in etwas hinein
|
(pas) içine işlemek
|
|
fällt hinein
[er, sie, es~]
|
içine düşüyor
|
|
führte hinein
[er, sie, es~]
|
içine sokmuştu
|
|
ich gebe eine wenig Milch hinein
|
biraz süt katıyorum
|
|
im Nachhinein
|
sonradan
|
|
im Vorhinein
|
önceden
|
|
in Nacht hinein
|
gece geç saatlere kadar
|
|
nachhinein
{adv}
|
sonradan
|
|
vorhinein
{adv}
|
önce
|
|
0.004s