4 direkte Treffer gefunden für: dara


51 indirekte Treffer gefunden für: dara

Deutsch Türkisch
die Abdrosselung {sub} {f} daraltma
abnähen {v} [enger machen] daraltmak
abnähend {adj} daraltan
der Abnäher {sub} {m} daraltıcı
am Galgen baumeln darağacında sallanmak
ankeilen {v} [keilte an, hat angekeilt] daraltmak
aufknüpfen {v} [knüpfte auf, hat aufgeknüpft] darağacına asmak
austarieren {v} [ins Gleichgewicht bringen] darasını almak
austariert dara alınmış
der Baumgalgen {sub} {m} darağacı
beengen {v} [beengte, hat beengt] daraltmak
die Beengung {sub} {f} daralma
die Beengung {sub} {f} daraltma
beschränken {v} [beschränkte, habe beschränkt] daraltmak
beschränkend {adj} daraltıcı
beschränktes Ich {sub} {n} daralmış benlik
die Beschränktheit {sub} {f} daralmışlık
die Beschränkung {sub} {f} daraltma
das Blutgerüst {sub} {n} darağacı
brutto {adv} darasıyla birlikte
daran {adv} [= an diesem,dieses] onda
daran {adv} [= an diesem,dieses] ondan
daran {adv} bitişiğinde
daran {adv} yakınında
daran {adv} şunda
Daran besteht kein Zweifel bundan hıc şüphe yok
daran denken {v} bir konuyu göz önünde bulundurmak
daran denken! bunu düşün!
Daran gibt es nichts zu deuteln bunun yanlış anlaşılacak bir yönü yok
Daran gibt's nichts zu rütteln! {ugs.} bundan geri dönüş yok
daran glauben müssen bir şeye katlanmak zorunda kalmak
daran hindern {v} bir şeye engel olmak
daran ist mir viel gelegen buna çok önem veriyorum
daran ist nicht zu tippen her şey ortada!
daran ist nicht zu tippen söylenecek laf yok!
daran ist nicht zu zweifeln bundan şüphelenilemez!
Daran ist nichts auszusetzen bunda karşı çıkacak bir durum yok
Daran ist nichts zu bemängeln bunda bir hata yok
daran liegen {v} neden olmak
Daran ließ sich nichts zweifeln bunda bir şüphe yoktu
Daran lässt sich nichts ändern bunda değiştirecek bir durum yok
Daran lässt sich sehen, dass ... olduğu bundan belli oluyor
darangeben {v} [gab daran, habe darangegeben] bir şeye eklemek
darangeben {v} [gab daran, habe darangegeben] dökmek
darangeben {v} [gab daran, habe darangegeben] feda etmek
darangeben {v} [gab daran, habe darangegeben] ilave etmek
darangeben {v} [gab daran, habe darangegeben] katmak
darangegangen başladı
darangegangen yapmak üzere koyuldu
darangehen {v} başlamak
darangehen {v} bir şeye başlamak
0.004s