|
an höherer Stelle stehen
{v}
|
daha yüksek yerde durmak
|
|
|
auf höhere Belastung ausgelegt
|
daha yüksek yüke ayarlı
|
|
|
auf höhere Belastung ausgelegt
|
daha yüksek zorlamaya dayanıklı
|
|
|
auf höhere Belastungen ausgelegt
|
daha yüksek zorlamalara dayanıklı
|
|
|
ein höherer Preis darf verlangt werden
|
daha yüksek bir fiyat talep edilebilir
|
|
|
eine höhere Ebene erreichen
{v}
|
daha yüksek bir seviyeye ulaşmak
|
|
|
eine höhere Lebensdauer
|
daha yüksek bir yaşam müddeti
|
|
|
einen höheren Preis bieten
{v}
|
daha yüksek fiyat vermek
|
|
|
einen höheren Preis erzielen
{v}
|
daha yüksek fiyata satmak
|
|
|
einen höheren Preis erzielend
{v}
|
daha yüksek fiyata satan
|
|
|
Engagement für höhere Löhne
{sub}
{n}
|
daha yüksek ücret için angaje olma
|
|
|
erhabender
{adj}
[hervortretend]
|
daha yüksek
|
|
|
heraufstuft
{adj}
[höher einstuft]
|
daha yüksek kademeden değerlendirilmiş
|
|
|
hoher
{adj}
|
daha yüksek
|
|
|
höher
{adj}
|
daha yüksek
|
|
|
höher angesehen werden
{v}
|
daha yüksek tanınmak
|
|
|
höher auflösend
{adj}
|
daha yüksek çözünürlü
|
|
|
höher Beamte
{sub}
{m}
|
daha yüksek memur
|
|
|
höher benoten
{v}
|
daha yüksek not vermek
|
|
|
höher bewerten
{v}
|
daha yüksek değerlendirmek
|
|
|
höher bewertet
[er, sie, es ist~]
|
daha yüksek değerlendirilmiş
|
|
|
höher bieten
{v}
|
daha yüksek miktar teklif etmek
|
|
|
höher einstufen
{v}
|
daha yüksek basamaktan değerlendirmek
|
|
|
höher hinauf
|
daha yükseğe
|
|
|
höher hinauf klettern
{v}
|
daha yükseğe tırmanmak
|
|
|
höher im Kurs stehend
|
daha yüksek kurda olan
|
|
|
höher oben
|
daha yüksekte
|
|
|
höher schalten
{v}
|
daha yüksek vitese takmak
|
|
|
höher stehen
{v}
|
daha yüksekte durmak
|
|
|
höher stehend
{adj}
|
daha yüksekte duran
|
|
|
höher stellen
{v}
|
daha yükseğe kyomak
|
|
|
höher stufen
{v}
|
daha yüksek basamaktan değerlendirmek
|
|
|
höhere Alkohole
{sub}
{pl}
|
daha yüksek seviyeli alkoller
|
|
|
höhere Altersgruppen
{sub}
{pl}
|
daha yüksek yaş grupları
|
|
|
höhere Autorität
{sub}
{f}
|
daha yüksek otorite
|
|
|
höhere Bildungseinrichtungen
{sub}
{pl}
|
daha yüksek eğitim müesseseleri
|
|
|
höhere Breiten
{sub}
{pl}
|
daha yüksek genişlikler
|
|
|
höhere Deckungssumme
{sub}
{f}
|
daha yüksek karşılama miktarı
|
|
|
höhere Dinge anstreben
{v}
|
daha yüksek şeyleri hedeflemek
|
|
|
höhere Kredittranchen
{sub}
{pl}
|
daha yüksek kredi şansı
|
|
|
höhere Lagen
{sub}
{pl}
|
daha yüksek yerler
|
|
|
höhere Macht
{sub}
{f}
|
daha yüksek güç
|
|
|
höhere Nachfrage
{sub}
{f}
|
daha yüksek talep
|
|
|
höhere position
{sub}
{f}
|
daha yüksek pozisyon
|
|
|
höhere Verantwortung übernehmen
{v}
|
daha yüksek sorumluluk üstlenmek
|
|
|
die
Höhereinstufung
{sub}
{f}
|
daha yüksek derecelendirmek
|
|
|
höheren Ertrag abwerfend
|
daha yüksek verimli
|
|
|
höherer
{adj}
|
daha yüksek
|
|
|
höherer Angestellter
{sub}
{m}
|
daha yüksek elemen
|
|
|
höherer Beamter
[ein~]
|
daha yüksek memur
|
|
|
höherer Betrag
[ein~]
|
daha yüksek miktar
|
|
Türkisch