Keine direkten Treffer gefunden für: birini,

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: birini,

Deutsch Türkisch
jemandem,etwas auf dem Fuße folgen {v} birini, bir şeyi ayakta izlemek
jemanden,etwas empfehlen {v} birini, bir şeyi tavsiye etmek
jemanden, etwas anglotzen {v} {ugs.} birini, bir şeyi dikizlemek
jemanden, etwas herunterputzen {v} {ugs.} birini, bir şeyi kritize etmek
jemanden, etwas in die Finger bekommen, kriegen {v} {ugs.} birini, bir şeyi yakalamak
jemanden, etwas in eine andere Richtung lenken {v} birini, bir şeyi başka tarafa yöneltmek
jemanden, etwas irgendwohin bringen {v} birini, bir şeyi bir yere götürmek
jemanden, etwas loslassen {v} birini, bir şeyi serbest bıraklak
jemanden, etwas lästern {v} birini, bir şeyi kötülemek
jemanden, etwas missbrauchen {v} birini, bir şeyi kötüye kullanmak
jemanden, etwas schonungslos zerreißen {v} [Kritik] birini, bir şeyi acımasızca kritize etmek
jemanden, etwas schwächen {v} birini, bir şeyi zayıflatmak
jemanden, etwas tolerieren {v} birini, bir şeyi tolere etmek
jemanden, etwas totfahren {v} birini, bir şeyi ciğneyerek öldürmek
jemanden, etwas unter die Lupe nehmen {v} [= beobachten] birini, bir şeyi incelemek
jemanden, etwas unterstützen {v} birini, bir şeyi desteklemek
jemanden, etwas verhohnepiepeln {v} {ugs.} birini, bir şeyi alaya almak
jemanden, etwas vor etwas bewahren {v} birini, bir şeyi bir şeyden korumak
jemanden, etwas wegschließen {v} birini, bir şeyi kilitlemek
jemanden, etwas wieder hinkriegen {v} {ugs.} birini, bir şeyi tekrar düzeltmek
jemanden, etwas wohlwollend betrachten {v} birini, bir şeyi iyi niyetle değerlendirmek
jemanden, etwas wütend anstarren {v} birini, bir şeyi öfkeyle dikizlemek
jemanden, etwas abhören {v} birini, bir şeyi dinlemek
jemanden, etwas in Beschlag nehmen {v} birini, bir şeyi haciz etmek
jemanden,etwas ablehnen {v} birini, bir şeyi reddetmek
jemanden,etwas an sich pressen {v} birini, bir şeyi sıkıca kendine çekmek
jemanden,etwas an sich reißen {v} birini, bir şeyi zorla almak
jemanden,etwas anpinkeln {v} {ugs.} birini, bir şeyi kötülemek
jemanden,etwas anpusten {v} {ugs.} birini, bir şeyi üflemek
jemanden,etwas auf den Prüfstand stellen {v} birini, bir şeyi denemek
jemanden,etwas aufspüren {v} birini, bir şeyi keşfetmek
jemanden,etwas aufsuchen {v} birini, bir şeyi aramak
jemanden,etwas aus dem Weg schaffen {v} birini, bir şeyi bertaraf etmek
jemanden,etwas auseinander halten {v} [alt] birini, bir şeyi ayırdetmek
jemanden,etwas auseinandernehmen {v} birini, bir şeyi didik didik aramak
jemanden,etwas beglotzen {v} {ugs.} birini, bir şeyi dikizlemek
jemanden,etwas benennen {v} birini, bir şeyi tanımlamak
jemanden,etwas einer Gefahr aussetzen {v} birini, bir şeyi tehlikeye atmak
jemanden,etwas erkennen {v} birini, bir şeyi tanımak
jemanden,etwas festbinden an {v} birini, bir şeyi sıkıca bağlamak
jemanden,etwas genau beobachten {v} birini, bir şeyi dikkatlice gözlemek
jemanden,etwas gut finden {v} birini, bir şeyi iyi bulmak
jemanden,etwas heruntermachen, runtermachen {ugs.} birini, bir şeyi aşağılamak
jemanden,etwas hinzuziehen {v} birini, bir şeyi dahil etmek
jemanden,etwas hoch schätzen {v} birini, bir şeyi değerli bulmak
jemanden,etwas hochjubeln {v} birini, bir şeyi methetmek
jemanden,etwas hypen {v} [ugs.: Jemanden, etwas (besonders ein Ereignis) groß herausbringen, hochjubeln] birini, bir şeyi övmek
jemanden,etwas ignorieren {v} birini, bir şeyi görmezlikten gelmek
jemanden,etwas im Nachhinein kritisieren {v} birini, bir şeyi haberlerde eleştirmek
jemanden,etwas in den Himmel loben {v} birini, bir şeyi överek göklere çıkarmak
jemanden,etwas in den Schatten stellen {v} birini, bir şeyi gölgede bırakmak
0.004s