Keine direkten Treffer gefunden für: Kontinuierliche

Deutsch Türkisch

38 indirekte Treffer gefunden für: Kontinuierliche

Deutsch Türkisch
kontinuierliche- devamlı-
kontinuierliche Arbeitswoche {sub} {f} aralıksız çalışma haftası
kontinuierliche Ausgabe {sub} {f} sürekli baskı
kontinuierliche Beschäftigung {sub} {f} aralıksız çalışma
kontinuierliche Beschäftigung {sub} {f} aralıksız çalıştırma
kontinuierliche Fertigung {sub} {f} devamlı işleme
kontinuierliche Funktion {sub} {f} sürekli fonksiyon
kontinuierliche Grundgesamtheit {sub} {f} sürekli kainat
kontinuierliche Kontrolle {sub} {f} aralıksız kontrol
kontinuierliche Materialzuführung {sub} {f} sürekli malzeme ile besleme
kontinuierliche Papierzuführung {sub} {f} aralıksız kâğıt nakli
kontinuierliche passive Bewegungsbehandlung {sub} {f} sürekli pasif hareket tedavisi
kontinuierliche Produktion {sub} {f} devamlı imalat
kontinuierliche Produktion {sub} {f} sürekli imalat
kontinuierliche Produktion {sub} {f} aralıksız imalat
kontinuierliche Röntgenstrahlung {sub} {f} aralıksız röntgen ışınları
kontinuierliche Verbesserung {sub} {f} sürekli düzeltme
kontinuierliche Verbesserung {sub} {f} sürekli iyileştirme
kontinuierliche Steuerung {sub} {f} sürekli kumanda
kontinuierliche Tintenzufuhr {sub} {f} devamlı mürekkep ile besleme
kontinuierliche Ventilation gegen erhöhten Druck {sub} {f} yüksek basınca karşı sürekli havalandırma
kontinuierliche Versorgung {sub} {f} devamlı besleme
kontinuierliche Verstellung {sub} {f} sürekli ayar değiştirme
kontinuierliche Welle {sub} {f} sürekli dalga
Kontinuierliche Zwischenwerte {sub} {pl} sürekli ara veriler
kontinuierliche Übertragung von Daten {sub} {f} verileri sürekli nakletme
kontinuierliche Überwachung {sub} {f} sürekli denetim
kontinuierlicher Fehler {sub} {m} sürekli hata
kontinuierlicher paralleler Erdungsleiter {sub} {m} aralıksız paralel toprak hattı
kontinuierlicher Strom {sub} {m} kesintisiz elektrik akımı
kontinuierlicher Verbesserungsprozess {sub} {m} sürekli iyileştirme prosedürü
kontinuierlicher Vorgang {sub} {m} sürekli olay
kontinuierliches Einschmelzen von Schrott {sub} {n} sürekli hurda eritme
kontinuierliches Gasprobenahmegerät mit Schreiber {sub} {n} aralıksız gaz numunesi alan yazıcı alet
kontinuierliches Kriechen {sub} {n} devamlı sürünme
kontinuierliches Spektrum {sub} {n} kesintisiz tayf
kontinuierliches Verfahren {sub} {n} kesintisiz metot
kontinuierliches Verhalten {sub} {n} mütemadi davranış
0.003s