Keine direkten Treffer gefunden für: suçun

Deutsch Türkisch

49 indirekte Treffer gefunden für: suçun

Deutsch Türkisch
anflicken {v} [Umhgangssprachlich] suçunu başkasına atmak
aus einer Schuld entlassen {v} suçunu affetmek
begnadigen {v} [begnadigte, hat begnadigt] suçunu bağışlamak
begnadigend {adj} suçunu bağışlayan
begnadigt [er, sie, es~] suçunu bağışlıyor
begnadigte [er, sie, es~] suçunu bağışlamıştı
die Begnadigung {sub} {f} suçunu bağışlama
Bestreiten der Schuld {sub} {f} suçunu kabul etmeme
bezahlen {v} [bezahlte, hat bezahlt] suçun bedelini ödemek
der Delinquent {sub} {m} [jmd., der eine Straftat begangen hat] suçun faili
deskriptives Tatbestandsmerkmal {sub} {n} suçun fiili unsuru
Deskriptives Tatbestandsmerkmal {sub} {n} suçun fiili unsuru
Eingeständnis der Schuld {sub} {n} suçun itirafı
freisprechen {v} suçunu bağışlamak
geständig {adj} [~ sein] suçunu itiraf etmek
geständig sein {v} suçunu itiraf etmiş olmak
geständiger Dieb {sub} {m} suçunu itiraf eden hırsız
geständiger Täter {sub} {m} suçunu itiraf eden fail
die Geständigkeit {sub} {f} suçunu itiraf etme
lossprechen {v} suçunu bağışlamak
lossprechen {v} suçunu bağışlanıak
Nachweis der Schuld {sub} {m} suçun ispatı
Normatives Tatbestandsmerkmal {sub} {n} suçun kanuni unsuru
Objektives Tatbestandsmerkmal {sub} {n} suçun maddi unsuru
der Rückfall {sub} {m} [bei Verbrechern] suçun tekrarlanması
Schuld eingestehen {v} suçunu itiraf etmek
die Schuldanerkenntnis {sub} {f} suçunu kabul etme
die Schuldanerkennung {sub} {f} suçunu tanıma
die Schuldanerkennungserklärung {sub} {f} suçunu tanıma açıklaması
das Schuldbekenntnis {sub} {n} suçun tanınması
sein Alibi nachweisen [Rechtswissenschaft] suçun işlendiği anda suç yerinde olmadığını ispat etmek
seine Schuld bekennen {v} suçunu kabul etmek
seine Schuld zugeben {v} suçunu itiraf etmek
sich schuldig bekennen {v} suçunu kabul etmek
der Straftatbestand {sub} {m} suçun unsurları
die Sühne {sub} {f} suçun karşılığı
der Tatbestand {sub} {m} suçun tipi
die Tatbestandsaufnahme {sub} {f} suçun detaylarını kaydetme
der Tatbestandsirrtum {sub} {m} suçun şartlarında yanılma
die Tatbestandsmerkmale {sub} {pl} suçun kanuni unsurları
die Tatherrschaft {sub} {f} suçun egemenliği
der Tatort {sub} {m} suçun işlendiği yer
die Tatortnähe {sub} {f} suçun işlendiği yer yakınında
der Tatumstand {sub} {m} suçun şartı
die Tatzeit {sub} {f} suçun işlendiği an,zaman
überführen {v} [Täter: überfuhr, hat überführt] suçunu kanıtlamak
die Überführung {sub} {f} [eines Angeklagten] suçunun kanitlanması
die Überführung {sub} {f} suçunun kanıtlanması
vergeben {v} [vergab, hat vergeben] suçunu bağışlamak
0.004s