17 direkte Treffer gefunden für: streng


60 indirekte Treffer gefunden für: streng

Deutsch Türkisch
streng geheim çok gizli
streng genommen {adv} aslında
streng genommen aslına bakılırsa
streng nehmen {v} kurala uymak
streng nehmen {v} riayet etmek
streng nehmen {v} titizlikle uymak
streng religiös koyu dindar
streng verboten! kesinlikle yasak!
streng vertraulich kesinlikle gizli
streng vertraulich çok gizli
der Strengbeweis {sub} {m} kanuni delil sistemi
der Strengbeweis {sub} {m} kesin delil
die Strenge {sub} {f} [Heftigkeit] şiddet
die Strenge {sub} {f} [Härte] sertlik
die Strenge {sub} {f} [Schärfe] keskinlik
die Strenge {sub} {f} acılık
die Strenge {sub} {f} acımasızlık
die Strenge {sub} {f} ciddiyet
die Strenge {sub} {f} ekşilik
die Strenge {sub} {f} gaddarlık
die Strenge {sub} {f} katılık
die Strenge {sub} {f} kekrelik
die Strenge {sub} {f} perhiz
die Strenge {sub} {f} sıkılık
die Strenge {sub} {f} vakurluk
strenge Bedingung {sub} {f} sert şart
strenge Bedingungen {sub} {pl} sert şartlar
strenge Diät {sub} {f} sıkı perhiz
strenge Kontrolle {sub} {f} sıkı kontrol
strenge Kälte {sub} {f} sert soğuk
strenge Maßnahmen {sub} {pl} katı tedbirler
strenge Maßnahmen ergreifen {v} katı tedbirler almak
strenge Regel {sub} {f} katı kural
strenge Regeln {sub} {pl} katı kurallar
strenge Vorschriften {sub} {pl} sert talimatlar
strenge Worte {sub} {pl} sert sözler
strenges Geheimnis {sub} {n} kesin sır
strenges Recht {sub} {n} [Rechtswissenschaft] dar hukuk
strenges Recht {sub} {n} dar hukuk
strengflüssig {adj} akışkan
strengflüssig {adj} güçlükle erir
strengflüssig {adj} yapışkan
strengflüssig {adj} zor eriyebilen
strenggenommen {adv} aslına bakılırsa
strenggenommen {adv} kelimenin tam anlamıyla
strenggläubig {adj} dindar
strenggläubig {adj} koyu dindar
strenggläubig {adj} sofu
strenggläubig {adj} solu
strenggläubiger Katholik {sub} {m} katı inançlı katolik
die Strenggläubigkeit {sub} {f} katı inançlılık
Englischlehrer ist sehr streng {sub} {m} İngilizce öğretmeni çok sert
gestreng {adj} sert
meine Eltern waren zu streng Annem Babam çok disiplinli idi
nicht streng [Verhalten] sert değil
sehr streng {adj} çok sert
sittenstreng {adj} ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlı
sittenstreng {adj} püriten
stechend streng keskin
übermäßig streng {adj} aşırı sert
0.004s