Keine direkten Treffer gefunden für: kafası

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: kafası

Deutsch Türkisch
abgespannt sein {v} kafası karışmak
abschädeln {v} kafası koparmak
angesäuselt {ugs.} kafası dumanlı
angesäuselt sein {v} {ugs.} kafası dumanlı olmak
angetrunken {adj} kafası kıyak
auf andere Gedanken kommen {v} kafası dinletmek
auf Wolke sieben schweben {v} kafası göklerde olmak
aufstülpen {v} [stülpte auf, hat aufgestülpt] kafasına geçirmek
aus dem Takt kommen {v} kafası karışmak
ausgedachtes kafasında tasarlanan
beibringen {v} [brachte bei, hat beigebracht] kafasına sokmak
bekappen {v} kafası basmak
benebelt [Person] kafası kıyak
benebelt [ugs.: geistig verwirrt] kafası karışık
die Benommenheit {sub} {f} kafası bulanık olma
die Benommenheit {sub} {f} kafası dumanlı olma
beschwipst {ugs.} kafası bulutlu
die Beschwipstheit {sub} {f} kafası bulutluluk
besoffen {adj} kafası kıyak
die Besoffene {sub} {f} kafası kıyak kişi
der Besoffener {sub} {m} kafası kıyak kişi
besäuselt kafası kıyak
der Blechkopf {sub} {m} {ugs.} kafasız
den Kopf abschlagen kafası kesmek
den Kopf neigen {v} kafası eğmek
den Kopf voll haben {v} kafası ambale olmak
den Schädel einschlagen {v} kafası kırmak
dumm {adj} kafasız
dun {adj} kafası kıyak
durchgedreht {ugs.} kafası oynattı
durchschießen {v} [ich schoss durch, ich habe durchgeschossen] kafası esmek
eigenwillig {adj} kafasına göre takılan
die Einbildung {sub} {f} kafasında kurma
einbläuen {v} [auch einbleuen] kafasına sokmak
eindrillen {v} kafasına sokmak
eine lange Leitung haben {ugs.} kafası kolay basmamak
eine Macke haben [ugs.: verrückt sein] kafasında bir teli noksan olmak
einen Dachschaden haben {ugs.} kafasında arıza olmak
einen Klaps haben {ugs.} kafası arızalı olmak
einfältig {adj} kafası basmaz
eingehen [begreifen] kafasına iyice girmek
einpauken {v} [jemandem etwas~] kafası basana dek anlatmak
einprägen {v} kafasına sokmak
er hat nur Dummheiten im Kopf kafasında sadece çılgınlıklar var
erfassen {v} [packen: auch fig.: Angst etc.] kafası basmak
etwas geht jemandem im Kopf herum kafası kurcalıyor
etwas von einer Sache verstehen {v} kafası basmak
die Gedankenenteignung {sub} {f} kafası boşalma
gähnende Leere im Kopf haben {v} {ugs.} kafası bomboş olmak
hell auf der Platte {ugs.} kafası çalışıyor
immer Unfug im Kopf haben {v} kafasında muziplik olmak
abnehmbarer Zylinderkopf {sub} {m} değiştirilebilir silindir kafası
der Abtastkopf {sub} {m} tarama kafası
der Aufnahmekopf {sub} {m} çekim kafası
der Aufzeichnungskopf {sub} {m} kayıt kafası
der Balkenkopf {sub} {m} kiriş kafası
der Bandkopf {sub} {m} şerit kafası
der Bauernschädel {sub} {m} köylü kafası
der Bohrreitstock {sub} {m} matkap kafası
der Bolometermesskopf {sub} {m} bolometre ölçme kafası
der Brennkopf {sub} {m} yakma kafası
das Dreiwalzenstreckwerk {sub} {n} üç sıra silindirli çekiç kafası
der Druckschmierkopf {sub} {m} yağlama kafası
eckiger Nietkopf {sub} {m} konik perçin kafası
der Einführungskopf {sub} {m} emme kafası
einstellbarer Klinkenkopf {sub} {m} ayarlanabilen mandal kafası
der Endverschluss {sub} {m} kablo kafası
der Engelskopf {sub} {m} melek kafası
der Fräserkopf {sub} {m} freze kafası
der Fräsmaschinenspindelstock {sub} {m} freze kafası
der Gabelkopf {sub} {m} motosiklet çatal kafası
geschlossener Pleuelkopf {sub} {m} kapalı biyel kafası
der Gewindekopf {sub} {m} otomatik pafta kafası
der Gewindeschneidkopf {sub} {m} [Außengewinde] otomatif pafta kafası
die Hammernuss {sub} {f} dövme kafası
der Haupteinguss {sub} {m} döküm kafası
der Kabelabschluss {sub} {m} kablo kafası
0.004s