15 direkte Treffer gefunden für: gemeinsam


53 indirekte Treffer gefunden für: gemeinsam

Deutsch Türkisch
gemeinsam abhauen {v} {ugs.} beraber sıvışmak
gemeinsam auftreten {v} ortak tavır almak
gemeinsam ausbrechen {v} birlikte kaçmak
gemeinsam benutzbar birlikte kullanılabilir
gemeinsam benutzen {v} beraber kullanmak
gemeinsam benutzt müşterek kullanılan
gemeinsam beschließen {v} kararlaştırmak
gemeinsam besitzen {v} brilikte sahip olmak
gemeinsam feiern {v} [Eucharistie] beraber kutlamak
gemeinsam finanzieren {v} birlikte finanse etmek
gemeinsam fliehen {v} birlikte kaçmak
gemeinsam genutzte Datei {sub} {f} birlikte kullanılan dosya
gemeinsam genutzte Einrichtungen {sub} {pl} birlikte kullanılan donanımlar
gemeinsam genutzte Festplatte {sub} {f} birlikte kullanılan sabit disk
gemeinsam genutzter Drucker {sub} {m} birlikte kullanılan baskı aleti
gemeinsam genutzter Rechner {sub} {m} birlikte kullanılan bilgisayar
gemeinsam haftbar birlikte sorumlu
gemeinsam haftbar müşterek sorumlu
gemeinsam haften birlikte sorumluluk taşımak
gemeinsam haftend birlikte sorumluluk taşıyan
gemeinsam handeln {v} birlikte hareket etmek
gemeinsam hergestellt aynı işlemde üretim
gemeinsam kommen {v} beraber gelmek
gemeinsam mit jemandem handeln {v} birlikte biriyle pazarlık yapmak
gemeinsam nutzen {v} beraber kullanmak
gemeinsam produzieren {v} beraber imal etmek
gemeinsam unterbringen {v} beraberce yerleştirmek
gemeinsam unterzeichnen {v} birlikte imzalamak
gemeinsam veranlagen {v} birlikte talep etmek
gemeinsam verfügen {v} birlikte belirlemek
gemeinsam zu Rate sitzen {v} beraberce çare için toplanmak
gemeinsame Absichtserklärung {sub} {f} beraberce niyet açıklama
gemeinsame Agrarpolitik ortak tarım politikası
gemeinsame Aktion {sub} {f} ortak aksiyon
gemeinsame Anliegen {sub} {n} ortak istek
gemeinsame Anstrengung {sub} {f} ortak gayret
gemeinsame Anstrengungen {sub} {pl} ortak gayretler
gemeinsame Arbeitsgruppe {sub} {f} ortak çalışma grubu
gemeinsame Ausgabe {sub} {f} ortak baskı
gemeinsame Ausschuss {sub} {m} ortak kurul
gemeinsame Außen- und Sicherheitspolitik {sub} {f} ortak dış ve güvenlik politikası
gemeinsame Basis {sub} {f} ortak kaide
gemeinsame Batterie {sub} {f} müşterek batarya
gemeinsame Bemühungen {sub} {pl} ortak çabalar
gemeinsame Benutzung {sub} {f} ortak kullanım
gemeinsame Beratung {sub} {f} birlikte danışma
gemeinsame Bewegung {sub} {f} birlikte hareket
gemeinsame Datei {sub} {f} ortak dosya
Gemeinsame Dateien {sub} {pl} [Microsoft Windows] ortak dosyalar
gemeinsame Datenleitung {sub} {f} ortak veri hattı
gemeinsame Eigentümerschaft {sub} {f} ortak mülk sahipleri
Dann haben wir beide etwas gemeinsam o halde ikimizin ortak bir yönü var
Dann haben wir beide ja etwas gemeinsam evet, o halde ikimizin ortak bir yönü var
0.003s