2 direkte Treffer gefunden für: dişler

Deutsch Türkisch
das Gebiss {sub} {n} dişler
die Zähne {sub} {pl} dişler

77 indirekte Treffer gefunden für: dişler

Deutsch Türkisch
anblecken {v} dişlerini gıcırdatmak
anfletschen {v} dişlerini gıcırdata gıcırdata hırlamak
aufknabbern {v} dişlerle kırıp yemek
aufkämmen {v} dişlerle birleştirmek
beißt die Zähne zusammen [er, sie, es~] dişlerini sıkıyor
blecken {v} [Zähne] dişlerini göstermek
die Bruxomanie {sub} {f} dişlerini sıkma ve çiğneme hareketi yapma
dental {adj} dişlere ait
dental {adj} dişlere ait
dental {adj} dişlere ait
dentogen {adj} dişlerden ileri gelen
dentogene Infektion {sub} {f} dişlerden ileri gelen iltihap
die Zähne aufeinander beißen [alt] dişlerini sıkmak
die Zähne aufeinanderbeißen dişlerini sıkmak
die Zähne betreffend dişlerle ilgili
die Zähne zusammenbeißen {v} dişlerini sıkmak
durchbeißen {v} [ich biss durch, ich habe durchgebissen] dişlerini geçirmek
durchbeißend {adj} dişlerini geçiren
Einrichtung der Zähne {sub} {f} dişleri düzeltme
entzweibeißen {v} dişleri ile koparmak
entzweibeißen {v} dişleri ile parçalamak
festgeschnappt dişleriyle ısırmış
fletscht [er, sie, es~] dişlerini ortaya çıkarıyor
fletschte [er, sie, es~] dişlerini ortaya çıkarmıştı
die Gebissanomalie {sub} {f} dişlerde anormallik
die Gebissausrichtung {sub} {f} dişleri düzene sokma
die Gebissreinigungsbürste {sub} {f} dişleri temizleme fırçası
gewindeformende Schraube {sub} {f} dişlere şekil veren vida
der Gewindeformer {sub} {m} dişlere şekil verici
Handsäge mit gehärteten Zähnen {sub} {f} dişleri sertleştirilmiş el testeresi
ich biss die Zähne zusammen und sagte nichts dişlerimi sıkıp bir şey söylememiştim
ich habe Zahnschmerzen dişlerim ağrıyor
impaktiert {adj} dişlerle kıstırılmış
in den Zähnen herumstochern {v} dişlerini karıştırmak
in den Zähnen stochern {v} dişlerini kürdanla karıştırmak
Ineinandergreifen der Zähne {sub} {n} dişlerin kilitlenmesi
der Interdentalraum {sub} {m} dişler arası boşluk
die Interdentalraumbürste {sub} {f} dişler arası boşluk fırçası
das Kammrad {sub} {n} dişleri ayrı takılı tarak
keine Zähne [er, sie, es~] dişleri yok
knirschend kauen {v} dişlerini gıcırdatarak çiğnemek
der Kofferdamgummi {sub} {m} dişleri kuru tutmak için diş hekimliğinde kullanılan lastik
das Kofferdamtuch {sub} {n} dişleri kuru tutmak için diş hekimliğinde kullanılan plastik bez
mit den Zähnen durchtrennen {v} dişleriyle ayırmak
mit den Zähnen knirschen {v} dişlerini gıcırdatmak
der Mummelgreis {sub} {m} dişleri dökülmüş ihtiyar kişi
die Odontohyperästhesie {sub} {f} dişlerde sinir hassaslığı
Putz deine Zähne! dişlerini fırçala!
seine Zähne putzen {v} dişlerini yıkamak
seine Zähne zeigen {v} dişlerini göstermek
seine Zähne zeigend dişlerini gösteren
das Abrasionsgebiss {sub} {n} aşımış dişler
die Hadithe {sub} {pl} [aussprüche des islamischen Propheten] hadisler [peygamberin sözleri]
die Akrylzähne {sub} {pl} akrilik dişler
die Ausrottungen {sub} {pl} yok edişler
bleibende Zähne {sub} {pl} daimi dişler
blendende Zähne {sub} {pl} pırıl pırıl parlayan dişler
dichte Zähne {sub} {pl} sık dişler
dritte Zähne {sub} {pl} {ugs.} takma dişler
falsche Zähne {sub} {pl} hatalı dişler
die Fangzähne {sub} {pl} [Eckzähne eines Raubtiers] kesici dişler
die Fangzähne {sub} {pl} [Reißzähne] yırtıcı dişler
die Frontalzähne {sub} {f} ön dişler
die Frontzähne {sub} {pl} [mögl. nicht Vorderzähne übersetzen] ön dişler
die Gebisse {sub} {pl} takma dişler
gesundes Gebiss {sub} {n} sağlıklı dişler
die Indizes {sub} {pl} [hochgestellt] üst indisler
die Indizes {sub} {pl} [tiefgestellt] alt indisler
die Indizes {sub} {pl} indisler
die Ingenieure {sub} {pl} mühendisler
Internationale Vereinigung Beratender Ingenieure {sub} {pl} uluslararası danışman mühendisler
kariöse Zähne {sub} {pl} çürük dişler
die Kerbverzahnungen {sub} {pl} tırtıllı dişler
die Klapperzähne {sub} {pl} zandırdayan dişler
die Kreuzhiebe {sub} {pl} çapraz dişler
die Kriegspfade {sub} {pl} savaşa gidişler
der Kunstgebiss {sub} {m} suni takma dişler
0.005s