4 direkte Treffer gefunden für: yapılma


74 indirekte Treffer gefunden für: yapılma

Deutsch Türkisch
Abgabe für nicht geschaffene Parkplätze {sub} {f} yapılmayan park yerileri vergisi
abgeraten yapılmaması öğütlenmiş
Arbeit, die sich bezahlt macht {sub} {f} yapılmaya değer
die Aufträge {sub} {pl} yapılma istenen işler
der Ausfall {sub} {m} yapılmama
ausfallen {v} [fiel aus, hat ausgefallen] yapılmamak
ausfallen {v} [nicht stattfinden] yapılmamak
ausfallen {v} [Vorstellung] yapılmamak
ausfallenlassen {v} yapılmamak
ausgefallen {adj} [Spiel] yapılmamış
durchführbar {adj} yapılma mümkün
erfolgen {v} yapılmak
fällig sein {v} yapılma gerekmek
geplante Investition {sub} {f} yapılmak istenen yatırım
geschehen {v} yapılmak
ins Wasser fallen {v} yapılmamak
lässt sich einrichten [es~] yapılma mümkün
die Mache {sub} {f} [in der~] yapılmakta
die Mussleistung {sub} {f} [Pflichtleistung] yapılma gereken yardım
die Pflicht {sub} {f} yapılma zorunlu olan hareketler
die Pflichtübung {sub} {f} [Sport] yapılma zorunlu hareket
der Schlauch {sub} {m} {ugs.} yapılma zor
sich etwas verbitten {v} yapılmamasını istemek
steigen {v} yapılmak
tut man nicht yapılmaz
unausführbar {adj} yapılma imkânsız
undurchführbar {adj} yapılma imkânsız
undurchführbar {adj} yapılma mümkün olmayan
unerfüllbar {adj} yapılmaz
unerhört {adj} yapılmamış
ungetan {adj} yapılmamış
unstatthaft {adj} yapılmaması gereken
unstatthaft {adj} yapılma uygun olmayan
unterbleiben {v} [unterblieb, ist unterblieben] yapılmamak
die Unterlassungserklärung {sub} {f} yapılmayacağına dair açıklama
unterlaufen {v} [unterlief, hat unterlaufen] yapılmak
unverrichtet {adj} yapılmamış
unzumutbar {adj} yapılma istenemez
unzutreffend {adj} yapılma mümkün olmayan
verbeten {v} [s. verbitten] yapılmamasını istemek
verbetend {adj} yapılmamasını isteyen
verbieten {v} [verbot, hat verboten] yapılmamasını istemek
verbitten {v} [verbat, verbeten: sich etwas ~] yapılmamasını istemek
verboten {adj} yapılma yasaklanmış olan
was man tun und nicht tun sollte yapılma ve yapılmaması gereken
wegfallen {v} [fiel weg, ist weggefallen] yapılmamak
die Zu-erledigen-Liste {sub} {f} yapılma gerekenlerin listesi
zumutbar [Arbeit] yapılma istenebilir
aus Holz tahtadan yapılma
die Autoklavierung {sub} {f} basınçlı kapta muamele yapılma
beinern {v} kemikten yapılma
bernsteinen {adj} kehribardan yapılma
biologisch {adj} doğal maddelerden yapılma
birken {adj} akkayın ağacından yapılma
das Bretterwerk {sub} {n} tahtadan yapılma
brillantengeschmückt {adj} pırlantadan yapılma
das Denominativum {sub} {n} [Grammatik] isimden yapılma
drahten {adj} telden yapılma
die Drechslerarbeit {sub} {f} tornada yapılma
die Dreharbeit {sub} {f} tornada yapılma
Eichen {adj} meşe ağacından yapılma
die Erstehung {sub} {f} yeniden yapılma
die Fabrikation {sub} {f} fabrikada yapılma
hären {adv} kıldan yapılma
die Hölzernheit {sub} {f} ağaçtan yapılma
der Informalismus {sub} {m} [informell] kurallara uymadan yapılma
das Instrumentieren {sub} {n} sunisel yapılma
irden {adj} topraktan yapılma
kupfern {adj} bakırdan yapılma
die Marmorarbeit {sub} {f} mermerden yapılma
marmorn {adj} mermerden yapılma
messingen {adj} sarı bakırdan yapılma
metallen {adj} metalden yapılma
milchen {adj} sütten yapılma
0.003s