4 direkte Treffer gefunden für: spor

Deutsch Türkisch
der Spor {sub} {m} küf mantarı
der Sport {sub} {m} spor
das Sportgerät {sub} {n} spor
sportlich {adj} spor

70 indirekte Treffer gefunden für: spor

Deutsch Türkisch
als Sportveranstaltungsort weltweit bekannt machen {v} sportif faaliyet olarak dünya çapında duyurmak
beim Sport hat er sich das Bein gebrochen sporda bacağını kırdı
der Blazer {sub} {m} spor ceketi
der Bock {sub} {m} [Turnen] spor için beygir sehpa
das Bodybuilding {sub} {n} spor yaparak vücudu forma sokma
die Welt des Sports spor dünyası
einen Spieler sperren [Sport] sporcuyu bir süre için yarışmadan men etmek
der Fight {sub} {m} {ugs.} spor karşılaşması
die Freizeitkleidung {sub} {f} spor kıyafet
das Fußballtoto {sub} {n} sportoto
grob unsportliches Verhalten {sub} {n} sporcuya yakışmayan kaba davranış
gut im Sport sein {v} sporda iyi olmak
der Gymnastiksalon {sub} {m} spor salonu
Halbzeit im Sport {sub} {f} sporda yarı devre
die Halbzeitbewertung {sub} {f} sporda yarı devre değerlendirilmesi
der Hooligan {sub} {m} spor karşılaşmalarında olay çıkaran fanatikler
ich treibe Sport spor yapıyorum
im Bereich des Sports spor alanında
im Sport sporda
im Sport glänzen {v} sporda parlamak
in sportlicher Hinsicht spor konusunda
der Kampfplatz {sub} {m} [Sport] spor sahası
der Kniestrumpf {sub} {m} spor çorabı
der Kreuzer {sub} {m} sportif tekne
das Kupee {sub} {n} spor araba
das Match {sub} {n} spor karşılaşması
der Platzverweis {sub} {m} [Sport] sporcunun sahadan atılması
die Porsche {sub} {f} spor tipi bir araba markası
der Saal {sub} {m} spor salonu
der Sakkoanzug {sub} {m} spor ceketli elbise
der Sakkostoff {sub} {m} spor ceket bezi
der Schlauchreifen {sub} {m} [Rennrad] spor bisikleti şambiyeli
schnittig {adj} sportif
sich sportlich betätigen {v} spor yapmak
sich sportlich betätigen {v} sporla uğraşmak
sich trimmen spor yapmak
die Spielvereinigung {sub} {f} [Sport] spor kulübü
die Sporadic-E-Überreichweiten {sub} {pl} [sporadisch auftretend] ani husule gelen
sporadisch {adj} ara sıra
sporadisch {adj} dağınık
sporadisch {adj} nadiren
sporadisch {adj} seyrek
sporadisch {adj} tek tük
sporadisch {adj} çok ender
das Sporangium {sub} {n} çiçeksiz bitki üreme organı kesesi
die Spore {sub} {f} [Zoologie] tek hücreli hayvanların üreme hücresi
die Spore {sub} {f} çiçeksiz bitkilerde üreme organı
das Sporen {sub} {n} mahmuz
die Sporen {sub} {pl} çiçeksiz bitkilerde üreme organları
das Sporenblatt {sub} {n} spor taşıyıcı yaprak
sporenklirrend {adj} kararlı adımlarla
der Amateursport {sub} {m} amatör spor
die Askopore {sub} {f} [Pflanze] askospor
der Ausdauersport {sub} {m} devamlı spor
beliebter Sport {sub} {m} sevilen spor
der Breitensport {sub} {m} halkın büyük bir çoğunluğunun yaptığı spor
der Diaspor {sub} {m} [ein mineral] bir mineral
der E-Sport {sub} {m} E-spor
das Endosporium {sub} {n} [Botanik] spor
der Extremsport {sub} {m} ekstrem spor
der Frauensport {sub} {m} kadına özgü spor
der Hochleistungssport {sub} {m} profesyonel spor
der Pferdesport {sub} {m} [Sport] atlı spor
das Polo {sub} {n} at ve değneklerle yapılan bir spor
der Reitsport {sub} {m} [Sport] atlı spor
Satzung des Weltpostvereins dünya spor
die Schwerathletik {sub} {f} [Sport] ağır spor
Sport in der Halle salonda spor
der Supersport {sub} {m} süper spor
der Turf {sub} {m} [Sport] atlı spor
0.004s