21 direkte Treffer gefunden für: dağınık


62 indirekte Treffer gefunden für: dağınık

Deutsch Türkisch
die Desorganisation {sub} {f} dağınıklık
diffuse Beleuchtung {sub} {f} dağınık aydınlatma
diffuse Verschmutzung {sub} {f} dağınık kirlenme
diffuses Feld {sub} {n} dağınık alan
die Flurbereinigung {sub} {f} dağınık tarlaların birleştirilmesi
das Flurbereinigungsamt {sub} {n} dağınık tarlaların birleştirilmesi makamı
die Flurbereinigungsbehörde {sub} {f} dağınık tarlaların birleştirilme dairesi
das Flurbereinigungsgesetz {sub} {n} dağınık tarlaların birleştirilme kanunu
der Flurbereinigungsplan {sub} {m} dağınık tarlaların birleştirilme planı
das Flurbereinigungsprogramm {sub} {n} dağınık tarlaların birleştirilme programı
das Gewirr {sub} {n} [Straßen etc.] dağınıklık
herumliegen {v} dağınık bir şekilde yerde durmak
herumliegen lassen {v} dağınık bir şekilde bırakmak
herumliegender Abfall {sub} {m} dağınık bir şekilde duran atık
herumwursteln {v} {ugs.} dağınık ve düzensiz çalışmak
herumwursteln {v} [ugs.: Adj.] dağınık ve düzensiz çalışan
ländliche Streusiedlungen {sub} {pl} dağınık kırsal kesim ikamet bölgeleri
die Matschigkeit {sub} {f} dağınıklık
mit wirrem Haar dağınık saçlı
rumliegen {v} [herumliegen] dağınık şekilde durmak
rumwursteln {v} [ugs.: herumwursteln] dağınık ve düzensiz çalışmak
die Sauerei {sub} {f} [Schweinerei] dağınık durum
sprunghaftes Denken {sub} {n} dağınık düşünce
die Streuemission {sub} {f} dağınık yayım
das Streulicht {sub} {n} dağınık ışık
das Streumuster {sub} {n} dağınık motifli desen
die Streustrahlen {sub} {pl} dağınık ışınlar
die Streustrahlung {sub} {f} dağınık ışıma
struppiges Haar {sub} {n} dağınık saç
die Unaufmerksamkeit {sub} {f} dağınıklık
unordentlich sein {adj} [Person, Zimmer] dağınık olmak
die Unordentlichkeit {sub} {f} dağınıklık
die Unordnung {sub} {f} dağınıklık
die Unordnung {sub} {f} dağınıksızlık
verstreut herumliegend {adj} dağınık duran
verstreut sein {v} dağınık olmak
verstreute Häuser {sub} {pl} dağınık evler
verstreuter Abfall {sub} {m} dağınık çöp
die Verstreutheit {sub} {f} dağınıklık
verworrenes Denken {sub} {n} dağınık karmaşık düşünce
die Verworrenheit {sub} {f} dağınıklık
die Waldflurbereinigung {sub} {f} dağınık orman tarlalarının birleştirilmesi
die Wirrheit {sub} {f} dağınıklık
der Wirrwarr {sub} {m} dağınıklık
die Wirtschaft {sub} {f} dağınıklık
wursteln {v} [ugs.: wurstelte, hat gewurstelt] dağınık çalışmak
zerrissene Gefühle {sub} {pl} dağınık hisler
die Zerrissenheit {sub} {f} [Politik] dağınıklık
die Zerrissenheiten {sub} {pl} dağınıklıklar
die Zersplitterung {sub} {f} dağınıklık
zerstreut liegende Häuser {sub} {pl} dağınık konumda evler
am unordentlichsten {adj} en dağınık
Haus ist immer unordentlich {sub} {n} ev sürekli dağınık
kraus {adj} darmadağınık
strubbelig {adj} darmadağınık
verstreuter {adj} daha dağınık
verstreuteste {adj} en dağınık
weit verstreut {adj} çok dağınık
wirr [unordentlich] darmadağınık
wuschelig {adj} (saç) darmadağınık
zerstreuter {adj} daha dağınık
zerstreuteste {adj} en dağınık
0.005s