Keine direkten Treffer gefunden für: arasi

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: arasi

Deutsch Türkisch
ausgleichen {v} [glich aus, hat ausgeglichen] arasını bulmak
bisweilen {adv} arasıra
darunter {adv} arasına
darunter {adv} arasında
darunter [unter dieser Anzahl] arasında
darunter mischen {v} arasına katmak
dazwischen {adv} [Ort] arasında
dazwischen {adv} [Richtung] arasına
dazwischen {adv} arasında
dazwischengeworfen {adj} arasına atılmış
dazwischenliegen {v} arasında olmak
dazwischenliegend {adj} arasında olan
dazwischenschieben {v} arasına sığdırmak
dazwischenstreuen {v} arasına serpme
dazwischenwerfen {v} arasına katmak
dringen {v} arasından geçip girmek
durch {adv} arasından
durch {adv} arasından geçerek
durchblicken {v} [ich blickte durch, ich habe durchgeblickt] arasından bakmak
durchdringen {v} [ich drang durch, ich habe durchdrungen] arasından geçmek
durchfließen {v} [ich floss durch, ich habe durchgeflossen] arasından akmak
durchfließen {v} [ich floss durch, ich habe durchgeflossen] arasından sızmak
durchgießen {v} arasından akıtmak
durchkommen {v} [ich kam durch, ich bin durchgekommen] arasından geçebilmek
durchkommen {v} [ich kam durch, ich bin durchgekommen] arasından geçmek
durchlaufen {v} [ich lief durch, ich habe durchgelaufen] arasından koşarak geçmek
durchleuchten {v} [ich leuchtete durch, ich habe durchgeleuchtet] arasından ışık geçirmek
durchleuchten {v} [ich leuchtete durch, ich habe durchgeleuchtet] arasından ışıldamak
das Durchrieseln {sub} {n} arasından sızma
durchrieseln {v} [es rieselte durch, es hat durchgerieselt] arasından sızmak
durchrinnen {v} [ich rann durch, ich habe durchgeronnen] arasından yavaşça akıp gitmek
durchschauen {v} [ich schaute durch, ich habe durchgeschaut] arasından bakarak görmek
durchschauend {adj} arasından bakarak gören
durchscheinen {v} arasından ışık geçirmek
durchschneiden {v} [ich schnitt durch, ich habe durchgeschnitten] arasından geçmek
durchsetzen {v} [mit etwas] arasına katmak
der Durchsicker {sub} {m} arasına akan
das Durchsickern {sub} {n} arasından akma
durchsickern {v} [ich sickerte durch, ich bin durchgesickert] arasından akmak
durchsickern {v} [ich sickerte durch, ich bin durchgesickert] arasından geçmek
durchsickern {v} [ich sickerte durch, ich bin durchgesickert] arasından sızmak
die Durchsickerung {sub} {f} arasından sızma
durchströmen {v} arasından geçip gitmek
durchtunneln {v} arasından geçirmek
die Durchtunnelung {sub} {f} arasından geçirme
durchwerfen {v} arasından atmak
ein schlechtes Verhältnis haben {v} arası iyi olmamak
einfügen {v} [ich fügte ein, ich habe eingefügt] arasına koymak
einfügen, zwischen {sub} {n} arasına eklemek
die Einfügung {sub} {f} arasına koyma
die Einfügungstaste {sub} {f} [in einen Text] arasına ilave etmek
die Abbildungsfolgenummer {sub} {f} resimin sıra numarası
die Abbildungsnummer {sub} {f} görüntü numarası
das Abdeckgitter {sub} {n} kapatma ızgarası
das Abdeckgitter {sub} {n} örtme ızgarası
das Abfallgitter {sub} {n} çöp ızgarası
der Abfallrost {sub} {m} döküntü ızgarası
die Abfallschlüsselnummer {sub} {f} çöp bilgi numarası
das Abfindungsgeld {sub} {n} tazminat parası
das Abflussgitter {sub} {n} akış ızgarası
das Abflussgitter {sub} {n} boşalma ızgarası
das Abgangsgeld {sub} {n} çıkış parası
abgebende Bandspule {sub} {f} verici band makarası
abgebendes Konto {sub} {n} ödeyen hesap numarası
abgezähltes Fahrgeld {sub} {n} sayılmış bilet parası
das Abkühlgitter {sub} {n} soğutma ızgarası
das Ablenkgitter {sub} {n} saptırma ızgarası
die Ablenkungsrolle {sub} {f} sapma makarası
das Abonnementsgeld {sub} {n} abone parası
die Abrechnungsnummer {sub} {f} hesap numarası
Abrechnungsnummer des Arbeitnehmer {sub} {f} işçinin hesap numarası
das Absauggitter {sub} {n} emme ızgarası
Abschaum der Bevölkerung {sub} {m} halkın yüz karası
Abschaum der Gesellschaft {sub} {m} toplumun yüz karası
Abschaum der Menschheit insanlığın yüzkarası
Abschaum der Menschheit {sub} {m} insanlığın yüz karası
abschließende Programmnummer {sub} {f} kesin program numarası
0.005s