Keine direkten Treffer gefunden für: Hung

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: Hung

Deutsch Türkisch
aufschluchzen {v} hüngür hüngür ağlamak
aufweinen {v} hüngür hüngür ağlamaya başlamak
das Heulen {sub} {n} hüngür hüngür ağlama
Heulen {v} hüngür hüngür ağlamak
die Heulerei {sub} {f} [ugs.: heftiges Weinen] hüngür hüngür ağlama
die Hungarologie {sub} {f} Macar dil ve edebiyat bilimi
der Hunger {sub} {m} [Mangel an Nahrungsmitteln] açlık
der Hunger {sub} {m} hırs
Hunger bekommen {v} acıkmak
Hunger haben {v} acıkmak
Hunger haben {v} olmak
Hunger haben {v} kargı olmak
Hunger haben {v} karnı olmak
Hunger ist der beste Koch {sub} {m} açlık en büyük aşçıdır veya doyurması zordur
Hunger kriegen {v} acıkmak
Hunger leiden {v} açlık çekmek
Hunger stillen v
die Hungeranämie {sub} {f} açlıktan kansızlık
das Hungerbekommen {sub} {n} acıkma
das Hungerdasein {sub} {n} olma
die Hungerdiät {sub} {f} kalma diyeti
das Hungergefühl {sub} {n} açlık duygusu
das Hungergefühl {sub} {n} açlık hissi
die Hungerhilfe {sub} {f} açlığa karşı yardım
hungerig {adj}
das Hungerjahr {sub} {n} kıtlık yılı
die Hungerkatastrophe {sub} {f} açlık felaketi
der Hungerkrawall {sub} {m} açlık isyanı
der Hungerkrawall {sub} {m} açlık şamatası
die Hungerkrawalle {sub} {pl} açlık isyanları
die Hungerkrise {sub} {f} açlık krizi
die Hungerkur {sub} {f} perhiz
das Hungerleben {sub} {n} açlık hayatı
der Hungerleider {sub} {m} açlıktan dolayı dilenen
die Hungerleider {sub} {pl} açlıktan dolayı dilenenler
der Hungerlohn {sub} {m} boğaz tokluğuna çalışma ücreti
der Hungerlohn {sub} {m} cüzi ücret
der Hungerlohn {sub} {m} ölmeyecek kadar geçindirecek ücret
die Hungerlöhne {sub} {pl} cüzi ücretler
der Hungermarsch {sub} {m} açlık yürüyüşü
das Hungern {sub} {n} açlık
hungern {v} [Diät halten] perhiz yapmak
hungern {v} acıkmak
hungern {v} açlık çekmek
hungern lassen {v} bırakmak
hungern nach {v} …e,…a karnı olmak
hungernd {adj}
hungernd {adj} açlık çeken
hungernd [fastend] oruç tutan
die Hungernde {sub} {pl} açlar
die Hungerneurose {sub} {f} açlık nevrozu
die Abbrechung {sub} {f} yarıda kesme
die Abbuchung {sub} {f} borç kaydı
die Abbuchung {sub} {f} hesaben tahsil
die Abbuchung {sub} {f} hesaptan düşme
die Abböschung {sub} {f} bayır
die Abböschung {sub} {f} meyil
die Abdachung {sub} {f} bayır
die Abdachung {sub} {f} eğim
die Abdachung {sub} {f} z meyilli satıh
Abdruckverfahren für die elektronenmikroskopische Gefügeuntersuchung {sub} {n} elektron mikroskobunun yapısını incelemek için kalıplama metodu
die Abfallentstehung {sub} {f} çöp oluşumu
die Abfallforschung {sub} {f} çöp hususatında araştırma
die Abfischung {sub} {f} [in einem Teich] göldeki balıkları yakalama
die Abflachung {sub} {f} düzleşme
die Abflachung {sub} {f} yassıltma
die Abflachung {sub} {f} yassıma
die Abfälschung {sub} {f} [fiußball] topa falso etme
die Abgangsbuchung {sub} {f} çıkış işlemi
die Abgassonderuntersuchung {sub} {f} [ASU] hususi egzoz muayenesi
die Abgassonderuntersuchung {sub} {f} atık gaz ek muayenesi
die Abgasuntersuchung {sub} {f} [AU] egzoz muayenesi
die Abgasuntersuchung {sub} {f} atık gaz tahkikatı
die Abgasuntersuchung {sub} {f} kullanılmış gaz muayenesi
die Abgeordnetenbestechung {sub} {f} milletvekiline rüşvet verme
abgestimmte Veröffentlichung {sub} {f} uyumlu yayımlama
die Abgleichung {sub} {f} birleştirme
0.004s