768.284 Einträge, 69.946 Anfragen
Dolmetscher- und Übersetzerverzeichnis aller Sprachen / Tüm diller için Tercüman listesi
7 direkte Treffer gefunden für: stumm

Deutsch Türkisch
stumm {adj} [Behinderung] dilsiz
stumm {adj} [nichts sagend] sessiz
stumm {adj} dilsiz
stumm {adj} konuşamayan
stumm {adj} sessiz
stumm {adj} suskun
stumm [Sprachfehler] dilsiz

48 indirekte Treffer gefunden für: stumm

Deutsch Türkisch
stumm geboren {v} dillemez doğmuş
stumm vor Staunen sein şaşkınlıktan dili tutulmak
stumm wie ein Fisch dut yemiş bülbül gibi
die Stumme {sub} {f} dilsiz kişi
stumme Niere {sub} {f} [funktionslose Niere] fonsiyonu olmayan böbrek
stumme Szene sessiz tablo
stumme Zeugen {sub} {pl} dilsiz şahitler
der Stummel {sub} {m} [Bleistift-, Kerzen-, Zigaretten-] izmarit
der Stummel {sub} {m} kütük
Stummestummer Schreil {sub} {m} uzun bir şeyin uç kısmı
die Stummel {sub} {pl} [Zigaretten-] izmaritler
stummelartig {adj} izmarit şeklinde
die Stummellerche {sub} {f} [eine Vogelart aus der Familie der Lerchen : Calandrella rufescens] Çorak toygarı
die Stummeln {sub} {pl} [Bleistift-, Kerzen-, Zigaretten-] izmaritler
die Stummelpfeife {sub} {f} kısa pipo
die Stummelpflanze {sub} {f} gövdesiz fidan
der Stummelschwanz {sub} {m} [(besonders bei einem Hund) kurzer [gestutzter] Schwanz] kısa kuyruk
der Stummelschwanzpapagei {sub} {m} kısa kuyruklu papağan
stummelschwänzig {adj} kısa kuyruklu
stummelschwänzige Katze {sub} {f} kısa kuyruk kedi
stummen {v} sessiz dudak hareketleri yapmak
stummer {adj} daha sessiz
der Stummer {sub} {m} dilsiz
stummer Buchstabe {sub} {m} sessiz harf
stummer Diener {sub} {m} dilsiz hizmetçi
Stummer Schrei {sub} {m} [ein Kulturprogramm Stummer Schrei im Zillertal] Avustirya`da bir kültür programı adı
stummer Laut [Grammatik] yazılan ama okunmayan ses
stummer Verkäufer {sub} {m} dilsiz satıcı
stummes Risiko {sub} {n} sessiz risk
stummes Spiel {sub} {n} sessiz oyun
der Stummfilm {sub} {m} sessiz film
die Stummfilme {sub} {pl} sessiz filmler
die Stummfilmzeit {sub} {f} sessiz film zamanı
die Stummheit {sub} {f} dilsizlik
die Stummheit {sub} {f} konuşmama
die Stummheit {sub} {f} sessizlik
die Stummheit {sub} {f} suskunluk
stummlig {adj} sessiz
stümmeln {v} ağaç budamak
Schaltet das Mikrophon stumm [er, sie, es~] mikrofonu sessize alıyor
Schaltet die Lautsprecher stumm [er, sie, es~] hoparlörü sessize alıyor
taubstumm {adj} sağır ve dilsiz
taubstumm {adj} sağır-dilsiz
taubstumm {adj} sağırdilsiz
taubstumm [Hör- und Sprachfehler] sağır ve dilsiz
taubstumm sağır ve dilsiz
taubstumm sağır-dilsiz
während meiner Verhörs blieb er stumm ben ifadesini alırken suskun kaldı
0.003s