Keine direkten Treffer gefunden für: (d

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: (d

Deutsch Türkisch
aufstreifen {v} (deri) yüzmek
die Aussetzung {sub} {f} [des Verfahrens] (davayı) durdurma
der Average {sub} {m} [(besonders Statistik) Durchschnitt, Mittelwert] (daha ziyade istatistikte) ortalam
der Average {sub} {m} [(Seewesen) Havarie] (denizcilikte) büyük hasar
das Basislager {sub} {n} [ist im alpinistischen Sinne der Talstützpunkt für eine meist mehrtägige oder mehrwöchige Unternehmung an einem Berg] (dağ) istinat noktası
beitreten {v} (derneğe, kulübe) üye olmak
der Beitritt {sub} {m} (derneğe) üye olma
beiziehen {v} [zog bei, hat beigezogen] (doktora) başvurmak
beiziehen {v} [zog bei, hat beigezogen] (doktora) gitmek
bekehrt [er, sie, es~] (din) değiştiriyor
bekehrte [er, sie, es~] (din) değiştirmişti
Belegt (dil) paslı
beträufeln {v} [beträufelte, hat beträufelt] (damla damla) üzerine akıtmak
das Blendfenster {sub} {n} (dekorasyonda) sahte pencere
der Borderpreis {sub} {m} (doğalgaz) sınıra teslim fiyatı
das Boston {sub} {n} [USA] (dans) boston
bulken {v} (depoya) dökmek
bölken {v} [(von Rindern) blöken] (danalar) böğürmek
der Cancan {sub} {m} (dans) kankan
chagriniert {adj} (deri) kumlu
degressiv {adj} (değeri, miktarı) azalan
degressiv {adj} (değeri, miktarı) eksilen
degressiv {adj} (değeri, miktarı) inen
den Hut hinhalten {v} [betteln] (dilenmek için) şapka açmak
die Distanzhülse {sub} {f} [mit Gewinde] (dişli) ara kovanı
die Dogge {sub} {f} (Danimarka) danuva köpeği
durchüben {v} (ders, müzik, rol) iyice çalışarak öğrenmek
die Effusion {sub} {f} (dışarıya) taşma
einkesseln {v} [Militär] (düşmanı) kuşatmak
einkesseln {v} [Militär] (düşmanı) sarmak
einkesseln {v} [Militär] (düşmanı) çember altına almak
die Einkesselung {sub} {f} [Militär] (düşmanı) kuşatma
einkleiden {v} (düşünce) bir araya toplamak
die Eklektik {sub} {f} (düşünce) seçme
der Eklektiker {sub} {m} (düşünce) seçmeci
ekto [Vorsilbe] (dış, dışında) anlamı veren öntakı
die Ektropion {sub} {f} (dudak veya göz kapağı) dışa çevirme
ektropionieren {v} (dudak veya göz kapağı) dışa çevirmek
der Ersteiger {sub} {m} (dağa) tırmanan kişi
erteilt [er, sie, es~] (ders) vermek
erteilte [er, sie, es~] (ders) vermişti
eröffnen {v} [Prozess, Konkursverfahren] (dava) açmak
das Estrogen {sub} {n} [Östrogen] (dişi hormonu) östrojen
das Fit {sub} {n} [ostd.: Spülmittel] (Doğu Almanya`da) bulaşık yıkama suyu
flacher Bratentopf {sub} {m} (derin olmayan) düz kızartma sahanı
frühere Angebote {sub} {pl} (daha) önceki teklifler
das Garn {sub} {n} [Seemannssprache, besonders von einem Seemann erzählte] (daha ziyade denizcilerin anlattığı) masal
das Geschmiere {sub} {n} [ugs.: an Wänden] (duvarlara) yazı yazma
die Goldfüllung {sub} {f} [Zahn-] (dişe) altın dolgu
die Haarseite {sub} {f} [von Fell] (derinin) kıllı yönü
das Hahnium {sub} {n} [Dubnium: Db] (Db 105) kimyasal element
0.004s