an Bedeutung abnehmen
|
anlamını kaybetmek
|
|
an Bedeutung abnehmend
|
anlamını kaybeden
|
|
bedeuten
{v}
[bedeutete, hat bedeutet]
|
anlamına gelmek
|
|
Bedeutungs-
|
anlamın-
|
|
besagen
{v}
[es besagte, hat besagt]
|
anlamına gelmek
|
|
besagen
{v}
[es besagte, hat besagt]
|
anlamında olmak
|
|
den Sinn herausfinden
{v}
|
anlamını bulmak
|
|
den Sinn nicht begreifen
{v}
|
anlamını kavramamak
|
|
den Sinn verfehlen
{v}
|
anlamından şaşmak
|
|
den Sinn verfehlen
{v}
|
anlamından sapmak
|
|
den Sinn verstehen
|
anlamını anlamak
|
|
deuten
{v}
[deutete, habe gedeutet]
|
anlamını açıklamak
|
|
er verstand es ...
|
anlamıştı
|
|
es hat keinen Sinn
|
anlamı yok
|
|
es hat keinen Zweck
|
anlamı yok
|
|
es macht keinen Sinn, ...
|
anlamı yok
|
|
gleich an Bedeutung
|
anlamı aynı
|
|
hat keinen Sinn
{sub}
{n}
[es~]
|
anlamı yok
|
|
hindeuten
{v}
|
anlamına gelmek
|
|
hindeutend
{adj}
|
anlamına gelen
|
|
die
Hindeutung
{sub}
{f}
|
anlamına gelme
|
|
hinters Licht führen
{v}
|
anlamını çarpıtmak
|
|
ich kapier nicht, ...
{ugs.}
|
anlamıyorum
|
|
ich verstehe einfach nicht
|
anlamıyorum
|
|
ich verstehe nicht
|
anlamıyorum
|
|
ich verstehe nicht, wie ...
|
anlamıyorum, nasıl…
|
|
kapier ich nicht!
{ugs.}
|
anlamıyorum!
|
|
keine Bedeutung haben
{v}
|
anlamı olmamak
|
|
manifeste Traumgedanken
{sub}
{pl}
|
anlamı açıkça belirgin rüyalar
|
|
mir unbegreiflich
|
anlamıyorum
|
|
schaltete
[er, sie, es~]
|
anlamıştı
|
|
sie verstand
|
anlamıştı
|
|
Sinn haben
{v}
|
anlamı olmak
|
|
sinnentleert
{adj}
|
anlamını kaybetmiş
|
|
sinnentstellend
{adj}
|
anlamı bozan
|
|
sinngemäß
{adj}
|
anlamına uygun
|
|
sinngemäß
{adj}
|
anlamına uygun olarak
|
|
sinngemäß schreiben
{v}
|
anlamına uygun yazmak
|
|
sinngemäße Übersetzung
{sub}
{f}
|
anlamını veren tercüme
|
|
sinngerecht
{adj}
|
anlamına uygun
|
|
sinngetreu
{adj}
|
anlamına uygun
|
|
sprich
[das heißt]
|
anlamında
|
|
die
Stammsilbe
{sub}
{f}
[Grammatik]
|
anlamı taşıyan kök hece
|
|
weghaben
{v}
[hatte weg, hat weggehabt]
|
anlamış olmak
|
|
zu Sinn und Zweck
|
anlamı hakkında
|
|
Bedeutung Handbewegung
|
el işareti anlamı
|
|
benutzerspezifische Relevanz
{sub}
{f}
|
kullanıcıya göre anlamı
|
|
der
Daseinszweck
{sub}
{m}
|
bulunma anlamı
|
|
das
Deponens
{sub}
{n}
[Grammatik]
|
edilgen olarak kullanılan fillin etken anlamı
|
|
elektrischer Sinn
{sub}
{m}
|
elektrik anlamı
|
|
der
Erwerbssinn
{sub}
{m}
|
çalışma anlamı
|
|
eulen
{v}
|
kuzey Almanya’da kullanılan ve neşeli olmak anlamı
|
|
der
Formensinn
{sub}
{m}
|
şekil anlamı
|
|
genaue Bedeutung eines Wortes
{sub}
{f}
|
bir kelimenin tam anlamı
|
|
die
Handwerksinnung
{sub}
{f}
|
sanat anlamı
|
|
die
Intension
{sub}
{f}
[Philosophie]
|
bir kavramın mantıki anlamı
|
|
klinische Bedeutung
{sub}
{f}
|
klinik açıdan anlamı
|
|
der
Kraftsinn
{sub}
{m}
|
kuvvet anlamı
|
|
der
Kunstbegriff
{sub}
{m}
|
sanat anlamı
|
|
der
Ordnungssinn
{sub}
{m}
|
düzen anlamı
|
|
die
Satzaussage
{sub}
{f}
|
cümle anlamı
|
|
die
Schriftdeutung
{sub}
{f}
|
yazı anlamı
|
|
der
Schönheitssinn
{sub}
{m}
|
güzellik anlamı
|
|
das
Semem
{sub}
{n}
[Grammatik]
|
dilsel göstergenin anlamı
|
|
Sinn des Gesetzes
{sub}
{m}
|
kanunun anlamı
|
|
Sinn des Gesetzes
{sub}
{m}
|
kanunun ruhi anlamı
|
|
Sinn einer Tätigkeit
{sub}
{m}
|
bir işin anlamı
|
|
der
Vollzugssinn
{sub}
{m}
|
infaz anlamı
|
|
die
Wortbedeutung
{sub}
{f}
|
kelime anlamı
|
|
der
Wortsinn
{sub}
{m}
|
kelime anlamı
|
|
der
Wortsinn
{sub}
{m}
|
sözcük anlamı
|
|