6 direkte Treffer gefunden für: öğretme


58 indirekte Treffer gefunden für: öğretme

Deutsch Türkisch
als Lehrer öğretmen olarak
angehender Lehrer {sub} {m} öğretmen adayı
anlernen {v} öğretmek
Anlernen öğretmek
anweisen {v} [belehren] öğretmek
ausbilden {v} [bildete aus, hat ausgebildet] öğretmek
beibringen {v} [brachte bei, hat beigebracht] öğretmek
beibringen {v} [lehren: brachte bei, hat beigebracht] öğretmek
belehren {v} [belehrte, hat belehrt] öğretmek
das Deputat {sub} {n} [Anzahl der Unterrichtsstunden, die eine Lehrkraft zu geben hat] öğretmenlerin vermeleri gereken zorunlu ders miktarı
des Lehrers Liebling sein öğretmenin en sevdiği olmak
einen Lehrer anstellen {v} öğretmeni işe almak
Einführungskurs für Lehrer {sub} {m} öğretmenler için brifing
einweisen {v} [Fahrzeuge etc.] öğretmek
er spricht sehr schlecht für einen Lehrer öğretmen olmasına rağmen kötü konuşuyor
erziehen {v} öğretmek
Führung durch Lehrer {sub} {f} öğretmen tarafından yönetim
der Hauslehrer {sub} {m} öğretmen
Hilfskraft eines Lehrers {sub} {f} öğretmen yardımcısı
ich bin Lehrer öğretmenim
im Schuldienst tätig sein {v} öğretmenlik yapmak
der Instraktor {sub} {m} öğretmen
instruieren {v} öğretmek
Laufbahn als Lehrer {sub} {f} öğretmen olarak kariyer
Lehr- und Lernmittel {sub} {pl} öğretme ve öğrenme araçları
das Lehramt {sub} {n} öğretmenlik
der Lehramtsanwärter {sub} {m} öğretmen adayı
die Lehramtsanwärterin {sub} {f} [weiblich] öğretmen adayı
der Lehramtskandidat {sub} {m} öğretmen adayı
die Lehramtskandidatin {sub} {f} [weiblich] öğretmen adayı
der Lehramtsstudent {sub} {m} öğretmen okulu öğrencisi
die Lehramtsstudentin {sub} {f} [weiblich] öğretmen okulu öğrencisi
das lehramtsstudium {sub} {n} öğretmen okulu öğrenimi
das Lehramtsstudium {sub} {n} öğretmenlik eğitimi
der Lehrberuf {sub} {m} öğretmenlik
lehren {v} öğretmek
die Lehrer {sub} {pl} öğretmen
die Lehrer {sub} {pl} öğretmenler
Lehrer führt Aufsicht auf dem Schulhof {sub} {m} öğretmen okul bahçesinde denetim yapıyor
Lehrer gibt Englisch {sub} {m} ögretmen ıngilizce dersi veriyor
Lehrer werden {v} öğretmen olmak
Lehrer- und Elternverband {sub} {m} öğretmen ve öğrenci birliği
der Lehrer-Eltern-Ausschuss {sub} {m} öğretmen veli birliği
das Lehrer-Schüler-Verhältnis {sub} {n} öğretmenöğrenci ilişkisi
die Lehrerausbildung {sub} {f} öğretmen eğitimi
die Lehrerausbildung {sub} {f} öğretmen yetiştirme
die Lehrerausbildung {sub} {f} öğretmenlik eğitimi
der Lehrerberuf {sub} {m} öğretmenlik
der Lehrerberuf {sub} {m} öğretmenlik mesleği
die Lehrerbildung {sub} {f} öğretmen yetiştirme
die Lehrerbildungsanstalt {sub} {f} öğretmen okulu
das Edutainment {sub} {n} televizyon veya film ile oyun oynarcasına bilgi öğretme
das Irrlehren {sub} {n} yanlış öğretme
kognitives Lehren {sub} {n} bilişsel öğretme
kurze Einweisung {sub} {f} kısa öğretme
die Rechtsbelehrung {sub} {f} haklar hususunda bilgilendirme, öğretme
die Rechtsbelehrung {sub} {f} hukuk hususunda bilgilendirme, öğretme
unterhaltsame Wissensvermittlung {sub} {f} ilginç bilgi öğretme
0.003s