13 direkte Treffer gefunden für: takı


77 indirekte Treffer gefunden für: takı

Deutsch Türkisch
abgeflachte Enden mit Anhängseln {sub} {pl} takı yassıtılmış uçlar
abhaken {v} [hakte ab, hat abgehakt] takı şeyi indirmek
die Abolition {sub} {f} takipsizlik
die Abstechmaschine {sub} {f} takım kesme makinesi
der Abzug {sub} {m} takım çıkarma
die Acht {sub} {f} [veraltet] takip
adhärent {adj} takılan
das Aggregat {sub} {n} takım
die Aggregate {sub} {pl} takımlar
am darauffolgenden Tag takibeden günde
anankastisch {adj} takıntılı
anankastische Depression {sub} {f} takıntılı depresyon
anankastische Persönlichkeitsstörung {sub} {f} takıntılı şahsiyet bozukluğu
anbeißen {v} [biss an, hat angebissen] takılmak
anbeißend {adj} takılan
aneinander hängen [sich] takışmak
Anführer der Verfolgungsjagd {sub} {pl} takibin elebaşları
angeschlossen [Elektrik] takı
angeschlossen takı
angeschlossene takı
angesteckt werden {v} takılmak
angriffslustig {adj} takılgan
anhaken {v} [sich] takılıp kalmak
anhetzen {v} [hetzte an, hat angehetzt] takip etmek
anheuern {v} [heuerte an, hat angeheuert] takıma katılmak
Anpassen an etwas {sub} {n} takip etme
anpflaumen {v} {ugs.} takılmak
anrattern {v} takırdayarak yaklaşmak
die Anschlussheilbehandlung {sub} {f} takip tedavisi
ansteckbar {adj} takılabilir
anstecken {v} [steckte an , hat angesteckt] takı takmak
das Ansteckschildchen {sub} {n} takı rozeti
das Anstecksträußchen {sub} {n} takı gülü
das Antragsdelikt {sub} {n} takibi şikâyete bağlı suç
der Anzug {sub} {m} takım elbise
der Anzug {sub} {m} takım
der Archipel {sub} {m} [eine Region, die aus einer Inselgruppe und den Gewässern zwischen den Inseln besteht] takımada
der Archipel {sub} {m} takımadalar
die Armatur {sub} {f} [Instrument] takım
die Armatur {sub} {f} takım
die Art {sub} {f} takım
das Assortiment {sub} {n} takım
auf der Lauer takipte
aufeinander folgend {adj} takip eden
aufeinander folgend [alt] takip eden
aufeinanderfolgend {adj} [nachfolgend] takip eden
aufgedonnert {adj} takıp takıştırarak giyinmiş olma
aufgesteckt {adj} takık
aufgesteckte Scheibe {sub} {f} takık disk
aufhaben {v} [hatte auf, hat aufgehabt] takı olmak
der Aufhänger {sub} {m} [EDV-Programm] takıntı
auf ayrılan fiillerde öntakı
dieseitig {adj} beri taraftaki
dieseitig {adj} bu taraftaki
diesseitig {adj} beri taraftaki
diesseitig {adj} bu taraftaki
das Edelsteinfasser {sub} {n} değerli taşlar yerleştirilen takı
die Ehrenpforte {sub} {f} zafer takı
ekto [Vorsilbe] (dış, dışında) anlamı veren öntakı
die Eustachi {sub} {f} [Anatomie] östaki
eustachisch {adj} östaki
frühkindlicher Hirnschaden {sub} {m} erken çocukluktaki
führend {adj} [leitend] baştaki
initial {adj} başlangıçtaki
jenseitig {adv} öbür taraftaki
jenseitige öbür taraftaki
modischer Stecker {sub} {m} modaya uygun takı
nachfolgend {adj} alttaki
nachstehend {adj} alttaki
primär {adj} başlangıçtaki
das Schaumgold {sub} {n} altınsuyuna batırılmış takı
der Schiitaki {sub} {m} [Pilzart] şitaki [mantar çeşidi]
das Silber {sub} {n} gümüş takı
der Sirtaki {sub} {m} bir Yunan dansı
so eine Woche öyle bir haftaki
das Teerderivat {sub} {n} katran müştakı
der Triumpfbogen {sub} {m} zafer takı
0.005s