11 direkte Treffer gefunden für: sabır


58 indirekte Treffer gefunden für: sabır

Deutsch Türkisch
abwarten und Tee trinken {v} sabırla beklemek
die Agave {sub} {f} sabır otu
die Agavefaser {sub} {f} sabır otu elyafı
das Agavenblatt {sub} {n} sabır otu yaprağı
Aloe (Südafrikanische~) {sub} {f} [Aloe ferox, Aloe capensis] Sabırı (Kap)
die Ausdauer {sub} {f} sabır ve sebat
ausdauern {v} [dauerte aus, hat ausgedauert] sabır göstermek
ausdauernd {adj} sabır
aushalten {v} [hielt aus, hat ausgehalten] sabır sebat etmek
die Baumaloe {sub} {f} sabır otu
beständig {adj} sabır
brausen {v} {ugs.} sabırsızlanmak
Die Letzten werden die Ersten sein [Redewendung: Geduld und Hartnäckigkeit werden belohnt] sabır ve inat mükâfatlandırılır
duldend {adj} sabır
der Dulder {sub} {m} sabır taşı
die Duldsamkeit {sub} {f} sabırlılık
die Duldung {sub} {f} sabırlılık
Er hat kein Sitzfleisch {ugs.} sabırsız
er kann es kaum erwarten sabırsız
erwartungsvoll {adj} sabırsız
es kaum erwarten können, endlich etwas zu tun {ugs.} sabırsız olmak
etwas kaum erwarten können {v} sabırsızlanmak
Geduld einüben {v} sabır göstermek
Geduld haben {v} sabır olmak
Geduld in Person {sub} {f} sabır taşı
Geduld üben {v} sabır olmak
der Geduldhabender {sub} {m} sabır olan
geduldig {adj} sabır
geduldig warten {v} sabırla beklemek
geduldige Beobachtung {sub} {f} sabır bekleyiş
die Geduldsarbeit {sub} {f} sabır işi
das Geduldspiel {sub} {n} sabır oyunu
die Geduldsprobe {sub} {f} sabır deneyi
das Geduldsspiel {sub} {n} sabır isteyen oyun
heiß erwartet sabırsızlıkla beklenen
ihnen reißt der Geduldsfaden sabırları tükeniyor
in geduldiger Weise sabır şekilde
keine Geduld haben {v} sabırsız olmak
keine Geduld haben {v} sabır olmamak
das Kribbelgefühl {sub} {n} sabırsızlanma hissi
die Kribbelgefühle {sub} {pl} sabırsızlanma hisleri
kribbelig {ugs.} sabırsız
kribbeliges Gefühl {sub} {n} sabırsız his
kribblig {ugs.} sabırsız
langmütig {adj} sabır
die Langmütigkeit {sub} {f} sabırlılık
lauern {v} sabırsızlıkla beklemek
die Pusselarbeit {sub} {f} sabır isteyen
pusselig {adj} [pusslig] sabır gerektiren
pusslig {adj} [pusselig] sabır gerektiren
die Sanftmut {sub} {f} sabırlılık
die Aloe {sub} {f} sarısabır
echte Aloe sarısabır
ein wenig Geduld biraz sabır
eine Engelsgeduld çok büyük bir sabır
große Geduld {sub} {f} büyük sabır
großes Maß an Geduld {sub} {n} büyük sabır
die Lammesgeduld {sub} {f} büyük sabır
0.004s