4 direkte Treffer gefunden für: gülme


77 indirekte Treffer gefunden für: gülme

Deutsch Türkisch
ablachen {v} {ugs.} [ausgiebig, herzhaft lachen] gülmekten bayılmak
auf dem Boden kugelnd vor Lachen gülmekten yerde yuvarlanma
auslachen {v} [lachte aus, hat ausgelacht] gülmek
biegen {v} [sich] gülmekten katılmak
da bleibt kein Auge trocken gülmekten gözleri yaşarmak
da bleibt kein Auge trocken gülmekten karnına kramp girmek
das Lachen unterdrücken gülmeyi bastırmak
Lächeln ist das Schönste auf der Welt {sub} {n} gülme dünyada en güzel şey
eine seltsame Art zu lachen gülmek için garip bir durum
etwas zum Totlachen {v} gülmekten katılmak için bir şey
Gegenstand des Gelächters sein {v} gülme konusu olmak
Gegenstand des Gespötts {sub} {m} gülme konusu olmak
Gelegenheit zum Lachen {sub} {f} gülme fırsatı
ich lach` mich kaputt! {ugs.} gülmekten çatlıyacam
ich lache mich tot gülmekten öleceğim
ich musste lachen gülmek zorunda kaldım
kaputtlachen {v} [sich ~: ugs.] gülmekten patlamak (veya kırılmak)
kringeln, sich~ {v} gülmekten yerlere yatmak
krummlachen, sich {v} gülmekten bayılmak
der Lachanfall {sub} {m} gülme krizi
der Lachanfall {sub} {m} gülme nöbeti
die Lache {sub} {f} gülme tarzı
lachen {v} gülmek
Lachen ist ansteckend gülmek bulaşıcıdır
Lachen unterdrücken {sub} {n} gülmeyi bastırmak
die Lachfalte {sub} {f} gülme kırışıklığı
die Lachfältchen {sub} {pl} gülme kırışığı
der Lachkrampf {sub} {m} gülme krizi
die Lachkrämpfe {sub} {pl} gülme krizleri
die Lachlust {sub} {f} gülme isteği
lachlustig {adj} gülmeyi seven
lachlustiger Mensch {sub} {m} gülmeyi seven insan
der Lachmuskel {sub} {m} [Med.] gülme kası
die Lachtränen {sub} {pl} gülme gözyaşları
lächeln {v} gülmek
ohne zu lächeln gülmeden
die Schmunzelgeschichte {sub} {f} gülmece hikâye
sich biegen vor Lachen {ugs.} gülmekten kırılmak
sich einen Buckel lachen {v} gülmekten iki büklüm olmak
sich halb tot lachen gülmekten ölmek
sich kaputtlachen {v} {ugs.} gülmekten katılmak
sich kranklachen gülmekten katılmak
sich kringeln [vor Lachen] gülmekten yerlere yatmak
sich krumm lachen [ugs.: alt] gülmekten katılmak
sich krummlachen {ugs.} gülmekten katılmak
sich scheckig lachen {v} gülmekten katılmak
sich schieflachen {v} gülmekten katılmak
sich tot lachen {v} gülmekten kırılmak
sich totlachen {v} {ugs.} gülmekten çatlamak
sich totlachen {v} {ugs.} gülmekten ölmek
sich totlachen {v} gülmekten gebermek
abwesendes Lächeln {v} kayıtsız gülme
albern Lächeln {sub} {n} çocukça gülme
ansteckendes Lachen {sub} {n} geçici gülme
die Bergulme {sub} {f} dağ karaağacı
die Bergulme {sub} {f} karaağacı
der Hauch eines Lächelns hafif gülme
drohendes Lachen {sub} {n} tehdit edici gülme
ein perlendes Lachen durup dinlenmeksizin gülme
das Fäustchen {sub} {n} [sich ins ~ lachen] bıyık altından gülme
gackerndes Lachen {sub} {n} tavuk gibi gıdaklayarak gülme
das Gekicher {sub} {n} sesli gülme
das Geschmunzel {sub} {n} {ugs.} sürekli bıyık altından gülme
glockenhell lachen gayet ince sesli gülme
höfliches Lächeln {sub} {n} terbiyeli gülme
der Lacher {sub} {m} [kurzes Lachen] kısaca gülme
oberflächliches Lächeln {sub} {n} yüzeysel gülme
die Schadenfreude {sub} {f} komşuya gülme
schalkhaftes Lächeln {sub} {n} şakadan gülme
schalkhaftes Lächeln {sub} {n} mizipçe gülme
schallendes Gelächter {sub} {n} kahkaha ile gülme
die Schmeichelei {sub} {f} yüze gülme
die Schmeichelei {sub} {f} yüzüne gülme
unterdrücktes Lachen {sub} {n} gizlenen gülme
verschmitztes Lächeln {sub} {n} şakacı gülme
vertrautes Lächeln {sub} {n} içten gülme
das Zwangslachen {sub} {n} kompulsif gülme
0.005s