Keine direkten Treffer gefunden für: fırsatı

Deutsch Türkisch

36 indirekte Treffer gefunden für: fırsatı

Deutsch Türkisch
die Gelegenheit benutzen fırsatı kullanmak
die Gelegenheit nutzen fırsatı değerlendirmek
die Gelegenheit verpassen fırsatı kaçırmak
er versäumte die Gelegenheit fırsatı kaçırmıştı
ergreifen {v} [Gelegenheit] fırsatı yakalamak
Gelegenheit abpassen {v} fırsatı kollamak
Gelegenheit ergreifen {v} fırsatı değerlendirmek
Gelegenheit verpassen {v} fırsatı kaçırmak
Gelegenheit versäumen {v} fırsatı kaçırmak
nach einer Gelegenheit greifen {v} fırsatı değerlendirmek
seine Gelegenheit verpassen {v} fırsatı kaçırmak
sich etwas nicht entgehen lassen {v} fırsatı kaçırmamak
verpennen {v} {ugs.} fırsatı kaçırmak
wahrnehmen {v} [Vorteil, Gelegenheit] fırsatı kaçırmamak
die Wahrnehmung {sub} {f} fırsatı değerlendirme
Zeit nützen fırsatı kaçırmamak
zugreifen {v} [die Gelegenheit ergreifen] fırsatı kaçırmamak
zupacken {v} [packte zu, hat zugepackt] fırsatı kaçırmamak
die Bildungschance {sub} {f} [Soziologisch,Pädagogisch] eğitim ve öğretim fırsatı
die Bildungschance {sub} {f} eğitim fırsatı
die Essgelegenheit {sub} {f} yemek fırsatı
Gelegenheit jemanden zu treffen {sub} {f} birine rastlama fırsatı
Gelegenheit sich jemandem anzuschließen {sub} {f} birine katılma fırsatı
Gelegenheit zu sehen {sub} {f} görme fırsatı
Gelegenheit zu siegen {sub} {f} kazanma fırsatı
Gelegenheit zu sprechen {sub} {f} konuşma fırsatı
Gelegenheit zum Aufstieg {sub} {f} yükselme fırsatı
Gelegenheit zum Lachen {sub} {f} gülme fırsatı
Gelegenheit zur Beobachtung {sub} {f} gözleme fırsatı
Gelegenheit zur Stellungnahme {sub} {f} fikrini söyleme fırsatı
die Gewinnchance {sub} {f} kazanma fırsatı
Gunst des Zweifelsfalls ikilemde kalma fırsatı
Gunst des Zweifelsfalls kuşkuda kalma fırsatı
die Kaufgelegenheit {sub} {f} satın alma fırsatı
die Probe {sub} {f} kendini kanıtlama fırsatı
die Torchance {sub} {f} gol fırsatı
0.002s