Keine direkten Treffer gefunden für: gerin

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: gerin

Deutsch Türkisch
gering {adj} [Menge] küçük
gering {adj} [Menge] ufak
gering {adj} [Preis] düşük
gering {adj} [unbedeutend] değersiz
gering {adj} [unbedeutend] önemsiz
gering {adj} adi
gering {adj} alçak
gering {adj} az
gering {adj} bayağı
gering {adj} cüzi
gering {adj} ehemmiyetsiz
gering {adj} hafif
gering {adj} kifayetsiz
gering {adj} kısa
gering {adj} kısık
gering {adj} kıt
gering {adj} kıymetsiz
gering {adj} ufak tefek
gering achten {v} aşağılamak
gering achten {v} değer vermemek
gering achten {v} hiçe saymak
gering achten {v} hor görmek
gering achten {v} küçümsemek
gering besoldet {adj} düşük maaşlı
gering gefährdet {adj} az tehlikeli
gering gerechnet en basit hesapla
gering halten {v} az tutmak
gering halten und verteilen {v} az tutmak ve dağıtmak
gering radioaktiver Abfall {sub} {m} az radyasyonlu çöp
gering schätzen {v} [jemanden/etwas] az değer biçmek
gering schätzen {v} [jemanden/etwas] değer vermemek
gering schätzen {v} hor görmek
gering schätzen {v} [jemanden/etwas] hafifsemek
gering schätzen {v} [jemanden/etwas] hafife almak
die Geringachtung {sub} {f} hiçe sayma
die Geringachtung {sub} {f} küçümseme
geringbesoldet {adj} düşük maaşlı
geringe Abnutzung {sub} {f} zayıf aşınma
geringe Abweichungen {sub} {pl} az sapma
geringe Anzahl {sub} {f} az sayı
geringe Aufmerksamkeit {sub} {f} az dikkat
geringe Aufspürwahrscheinlichkeit {sub} {f} az izleme olanağı
geringe Aussicht {sub} {f} az ihtimal
geringe Betriebskosten {sub} {pl} asgari işletme masrafları
geringe Bonität {sub} {f} az ödeme gücü
geringe Chance {sub} {f} az şans
geringe Dichte {sub} {f} düşük yoğunluk
geringe Dividende {sub} {f} düşük prim
geringe Dämpfung {sub} {f} az hafifletme
geringe Energie {sub} {f} az enerji
geringe Entfernung {sub} {f} kısa mesafe
die Abgängerin {sub} {f} [weiblich] mezun
die Abtretungsempfängerin {sub} {f} [weiblich] devralan
die Abtretungsempfängerin {sub} {f} [weiblich] temellük eden
die Achtzigerin {sub} {f} [weiblich] seksenli
die Almosenempfängerin {sub} {f} [weiblich] sadaka veya fitre verilen kimse
die Altenpflegerin {sub} {f} [weiblich] yaşlı bakıcısı
die Altenpflegerin {sub} {f} [weiblich] yaşlılara hizmet veren bakıcı
die Altsängerin {sub} {f} [weiblich] eski şarkıcı
amerikanische gerin {sub} {f} Amerikan vatandaşı
die Amtsnachfolgerin {sub} {f} [weiblich] görevi devralan
die Amtsträgerin {sub} {f} [weiblich] makam sahibi
die Amtsträgerin {sub} {f} [weiblich] nüfuz sahibi
die Amtsvorgängerin {sub} {f} [weiblich] aynı görevde daha önce bulunan kimse
die Anfängerin {sub} {f} [weiblich] acemi
die Anfängerin {sub} {f} [weiblich] tecrübesiz
die Anfängerin {sub} {f} [weiblich] yeni başlayan
die Anhängerin {sub} {f} [weiblich] bayan taraftar
Anklägerin [Juristisch] dava açan
Anklägerin [Juristisch] davacı
die Anklägerin {sub} {f} [weiblich] dava açan
die Anklägerin {sub} {f} [weiblich] davacı
die Anlegerin {sub} {f} [weiblich: Finanzen] yatırımcı
die Anliegerin {sub} {f} [weiblich] aynı sokakta oturan
die Ansagerin {sub} {f} [weiblich: im Kabarett] sunucu
die Ansagerin {sub} {f} [weiblich] spiker
die Arbeitskollegerin {sub} {f} [weiblich] arkadaşı
0.004s