Keine direkten Treffer gefunden für: gelt

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: gelt

Deutsch Türkisch
gelt! değil mi!
die Gelte {sub} {f} ağaç bidon
gelten {v} {fig.} ... olarak bilinmek
gelten {v} ... olarak tanınmak
gelten {v} [beziehen auf] bir şeye yönelik olmak
gelten {v} [beziehen auf] yönelik olmak
gelten {v} [Gesetz] yürürlükte olmak
gelten {v} [gilt, galt, gegolten] geçerli olmak
gelten {v} [gültig sein] geçerli olmak
gelten {v} [gültig sein] geçmek
gelten {v} [lohnen] değmek
gelten {v} [rechtswissenschaftlich] meri olmak
gelten {v} [wert sein] değeri olmak
gelten {v} [wert sein] değerinde olmak
gelten {v} [wert sein] değerli olmak
gelten {v} bir şey sayılmak
gelten {v} sözü geçmek
gelten {v} takdir edilmek
gelten {v} yürürlükte olmak
gelten als {v} ... olarak bilinmek
gelten als {v} ... sayılmak
gelten als {v} ... addetmek
gelten für ... için geçerli olmak
gelten lassen {v} hoş görmek
gelten lassen {v} kabul etmek
gelten lassen {v} tanımak
geltend {adj} geçerli
geltend {adv} değerde
geltend {adv} geçerli
geltend {adv} muteber
geltend {adv} yürürlükte
geltend {adv} yürürlükteki
geltend machen {v} dava etmek
geltend machen {v} geçerli kılmak
geltend machen {v} talep etmek
geltend machen {v} talep ve dava etmek
geltende Preise {sub} {pl} geçerli fiyatlar
geltendes Gesetz {sub} {n} geçerli yasa
geltendmachen {v} hakkını kullanmak
geltendmachen {v} yaptırım uygulamak
die Geltendmachung {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] iddia
die Geltendmachung {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] talep
die Geltendmachung {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] uygulama
die Geltendmachung {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] yaptırım
die Geltendmachung {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] geçerli kılma
die Geltendmachung {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] talep ve dava etme
die Geltendmachung {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] ileri sürme
Geltendmachung von Ersatzansprüchen {sub} {f} tazminat hakları talep ve dava etme
die Geltung {sub} {f} [Ansehen] itibar
die Geltung {sub} {f} [Ansehen] sayılma
die Geltung {sub} {f} [Gültigkeit] geçerlik
abgemergelt zayıflatılmış
abgeriegelt kilitlenmiş
abgeriegelt sürgülenmiş
abgeriegelt sürmeli
abgeschmirgelt {adj} zımparayla parlatılmış
abgesegelt yelkenli ile açılmış
abgespiegelt reflekte olmuş
abgewiegelt sakinleştirilmiş
angeklingelt [er, sie, es hat~] zil çaldı
angelt [er, sie, es~] balık avlıyor
angemessenes Entgelt {sub} {n} makul ödeme
angenagelt çivilenmiş
das Arbeitsentgelt {sub} {n} bedeli
das Arbeitsentgelt {sub} {n} çalışma karşılığı
das Ausfallentgelt {sub} {n} çalışmama parası
ausgeklügelt araştırarak özenle yapılmış
ausgekugelt çıkmış
ausgekugelt yerinden oynamış
ausgemergelt {adj} takatsiz bırakılmış
beflügelt hızlandırılmış
das Beförderungsentgelt {sub} {n} taşıma parası
das Bemessungsentgelt {sub} {n} emsal gelir
bemängelt [er, sie, es~] ayıplıyor
das Benutzungsentgelt {sub} {n} kullanma karşılığı
das Benutzungsentgelt {sub} {n} kullanma parası
besiegelt {adj} mühürlü
0.004s