Keine direkten Treffer gefunden für: Wahre

Deutsch Türkisch

56 indirekte Treffer gefunden für: Wahre

Deutsch Türkisch
wahre Aufregung {sub} {f} gerçek telâş
wahre Bedeutung {sub} {f} gerçek anlam
wahre Dehnung {sub} {f} esas genleşme
wahre Dichte {sub} {f} gerçek yoğunluk
wahre Eigengeschwindigkeit {sub} {f} esas kendi hızı
wahre Ermüdungsgrenze {sub} {f} gerçek yorulma sınırı
wahre Fachleute {sub} {pl} gerçek uzman kişiler
wahre Fluggeschwindigkeit {sub} {f} esas uçuş hızı
wahre Freunde sind selten gerçek arkadaşlar seyrektir
wahre Freundschaft {sub} {f} gerçek arkadaşlık
wahre Geschichte {sub} {f} gerçek hikâye
wahre Größe erreichen {v} esas büyüklüğe ulaşmak
wahre Höhe über Meer {sub} {f} deniz üstü esas yükseklik
wahre Koordinaten {sub} {pl} esas kordinatlar
wahre Lebensdauer {sub} {f} gerçek yaşam süresi
Wahre Liebe verläuft nie reibungslos gerçek aşk hiçbir zaman zahmetsiz olmaz
wahre Porosität {sub} {f} gerçek gözeneklilik
wahre Reinheit {sub} {f} gerçek saflık
wahre Sonne {sub} {f} gerçek güneş
wahren {v} [wahrte, hat gewahrt] hak etmek
wahren {v} [wahrte, hat gewahrt] kazanmak
wahren {v} [wahrte, hat gewahrt] korumak
wahren {v} [wahrte, hat gewahrt] muhafaza etmek
wahren {v} [wahrte, hat gewahrt] saklamak
wahren {v} [wahrte, hat gewahrt] savunmak
wahrend {adj} koruyan
wahrer {adj} daha gerçek
wahrer Ansturm {sub} {m} [auf etwas] gerçek istilâ
wahrer Büffel {sub} {m} {ugs.} öküz herif
wahrer Charakter {sub} {m} esas karakter
wahrer Christ {sub} {m} gerçek Hristiyan
wahrer Freund {sub} {m} gerçek dost
wahrer Gentleman {sub} {m} gerçek centilmen
wahrer Goldschatz {sub} {m} hakiki altın hazinesi
wahrer Grund {sub} {m} gerçek sebep
wahrer Held {sub} {m} gerçek kahraman
wahrer Horizont {sub} {m} astronomik çevre
wahrer Horizont {sub} {m} gerçek seviye
wahrer Künstler {sub} {m} gerçek sanatkâr
wahrer Mittelwert {sub} {m} esas ortalama
wahrer Muslem {sub} {m} gerçek Müslüman
wahrer Palast {sub} {m} gerçek saray
wahrer Trost {sub} {m} gerçek teselli
wahrer Unsinn {sub} {m} abuk subuk
wahrer Unsinn {sub} {m} saçma sapan
wahrer Wert {sub} {m} gerçek değer
wahrer Wissensdurst {sub} {m} gerçek bilgi açlığı
Wahres Bedürfnis {sub} {n} gerçek gereksinim
wahres Fest {sub} {n} gerçek eğlence
wahres Wunder {sub} {n} gerçek mucize
währen {v} [währte, hat gewährt] devam etmek
das einzig Wahre {ugs.} önemli olan tek şey
das Wahre gerçek
einzig Wahre {sub} {n} tek gerçek
gottbewahre {adv} Allah korusun
gottbewahre {adv} asla
0.003s