8 direkte Treffer gefunden für: Sonne


77 indirekte Treffer gefunden für: Sonne

Deutsch Türkisch
Sonne geht auf güneş doğuyor
Sonne geht unter güneş batıyor
Sonne lacht günes pırıldıyor
Sonne sengt güneş kavuruyor
Sonne sengt güneş yakıyor
Sonne tanken {v} {ugs.} güneşlenmek
Sonnehut (Blasser~) {sub} {m} [Echinacea pallida] Kibriotu (Soluk)
Sonnehut (Dunkler~) {sub} {m} [Echinacea purpurea] Kibriotu (Al), Kibrit Ҫiçeği, Güneş Çiçeği
Sonnehut (Roter~) {sub} {m} [Echinacea angustifolia] Kipriotu (Pempe), Pempe Kibrit Çiçeği
die Sonnen {sub} {pl} güneşler
sonnen {v} [sich ~] güneşlenmek
sonnen {v} [sonnte, hat gesonnt] güneşe sermek
sonnen {v} [sonnte, hat gesonnt] güneşletmek
sonnen baden {v} güneşlenmek
Sonnen platz {sub} {m} gürieş tarafı
Sonnen- güneş-
die Sonnen-Wolfsmilch {sub} {f} sarı sütleğen
die Sonnen-Wolfsmilch {sub} {f} sütleğen
die Sonnenaktivität {sub} {f} güneş aktivitesi
das Sonnenaktivitätszentrum {sub} {n} güneş aktivite merkezi
die Sonnenallergie {sub} {f} güneş allerjisi
der Sonnenanbeter {sub} {m} güneşe tapan kişi
die Sonnenanbeterin {sub} {f} [weiblich] güneşe tapan kişi
die Sonnenanbetung {sub} {f} güneşe tapma
der Sonnenanbetungstanz {sub} {m} güneşe tapma dansı
der Sonnenastrild {sub} {m} alamecek
der Sonnenastrild {sub} {m} pembe kanatlı ispinoz
der Sonnenaufgang {sub} {m} gün doğması
der Sonnenaufgang {sub} {m} gün doğuşu
der Sonnenaufgang {sub} {m} güneş doğması
der Sonnenaufgang {sub} {m} güneş doğuşu
der Sonnenaufgang {sub} {m} güneşin doğuşu
die Sonnenaufgänge {sub} {pl} gün doğuşları
das Sonnenbad {sub} {n} güneş banyosu
Sonnenbad nehmen {v} güneş banyosu almak
Sonnenbad nehmend {adj} güneş banyosu alan
das Sonnenbaden {sub} {n} güneşlenme
sonnenbaden {v} güneş banyosu yapmak
sonnenbaden {v} güneşlenmek
die Sonnenbadende {sub} {f} güneşlenen bayan
die Sonnenbadende {sub} {pl} güneşlen kişiler
der Sonnenbadender {sub} {m} güneşlen kişi
der Sonnenbadnehmer {sub} {m} güneş banyosu yapan
der Sonnenball {sub} {m} ateş topu
der Sonnenball {sub} {m} güneş
die Sonnenbank {sub} {f} solaryum bankı
die Sonnenbatterie {sub} {f} güneş bataryası
die Sonnenbatterie {sub} {f} güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren jeneratör
die Sonnenbehandlung {sub} {f} güneş sağaltımı
die Sonnenbestrahlung {sub} {f} solar radyasyon
sonnenbeständig {adj} güneşe dayanıklı
die Abendsonne {sub} {f} akşam güneşi
allgegenwärtige Sonne {sub} {f} her zaman bulunan güneş
die Äquatorsonne {sub} {f} Ekvador güneşi
bedeckte Sonne {sub} {f} kaybolan güneş
braun von der Sonne güneşten bronz
brennende Sonne {sub} {f} yakıcı güneş
direkte Sonne {sub} {f} doğrudan güneş
ein Kind der Sonne güneşi seven kişi
ein Kind der Sonne güneşi seven kişi
ein Platz an der Sonne güneşte bir yer
ein wenig Sonne biraz güneş
die Frühsonne {sub} {f} sabah güneşi
gebräunt von der Sonne güneşte bronzlaşmış
gegen die Sonne güneşe karşı
Glanz der Sonne {sub} {m} güneşin parlaklığı
glänzende Sonne {sub} {f} parlak güneş
die Heizsonne {sub} {f} elektrik sobası
die Heizsonne {sub} {f} parabolik reflektör
die Herbstsonne {sub} {f} sonbahar güneşi
Höhe der Sonne {sub} {f} güneşin yüksekliği
die Höhensonne {sub} {f} [Lampe] morötesi ışınlar veren lamba
in der prallen Sonne kızgın güneş altında
in der Sonne güneşte
künstliche Sonne {sub} {f} suni güneş
Land der aufgehenden Sonne {sub} {n} [liter.: Japan] güneşin doğduğu yer (Literürde Japonya kastedilir)
leicht verschleierte Sonne {sub} {f} hafif örtülü güneş
0.005s