5 direkte Treffer gefunden für: Krise


77 indirekte Treffer gefunden für: Krise

Deutsch Türkisch
Krise im Bankwesen {sub} {f} banka braşında kriz
Krise in der Mitte des Lebens {sub} {f} [Midlifekrise] hayatın ortası krizi
Krise überstehen {v} krizi atlatmak
kriseln {v} [Med.] bunalım belirtileri vermek
kriseln {v} [Med.] kriz belirtileri göstermek
Kriselt es in ...? …de krizmi var?
kriselte [es~] kriz vardı
die Krisen {sub} {pl} krizler
krisenanfällig {adj} bunalıma yatkın
krisenanfällig {adj} kriz tehlikesi içinde
krisenanfällig {adj} krize yatkın
krisenanfälliger {adj} daha krize yatkın
die Krisenanfälligkeit {sub} {f} bunalıma yatkınlık
die Krisenanfälligkeit {sub} {f} krize yatkınlık
krisenarm {adj} az krizli
die Krisenbestände {sub} {pl} kriz zamanı stokları
die Krisenbranche {sub} {f} krizdeki işkolu
die Kriseneingreiftruppe {sub} {f} kriz müdahale grubu
krisenfest {adj} kriz tehlikesi olmayan
krisenfest {adj} krizden etkilenmeyen
die Krisenfestigkeit {sub} {f} krize dayanılılık
der Krisenfonds {sub} {m} kriz fonları
der Krisenfonds {sub} {m} kriz zamanı için ayrılan fonlar
das Krisengebiet {sub} {n} kriz bölgesi
krisengeschüttelt {adj} krizle sarsılmış
die Krisengespräche {sub} {pl} kriz konuşmaları
der Krisengipfel {sub} {m} kriz zirvesi
krisenhaft {adj} krizli
der Krisenherd {sub} {m} [Politik] kriz bölgesi
der Krisenherd {sub} {m} [Politik] çok sık bunalımların yaşandığı bölge
die Krisenhilfe {sub} {f} kriz (veya acil) yardım
die Krisenintervention {sub} {f} bunalıma müdahale
die Krisenintervention {sub} {f} krize müdahale
die Krisenintervention {sub} {f} psikiyatrik acil yardım
das Krisenkartell {sub} {n} kriz birliği
das Krisenland {sub} {n} kriz ülkesi
das Krisenmanagement {sub} {n} bunalım menajerliği
das Krisenmanagement {sub} {n} kriz menajerliği
das Krisenmanagement {sub} {n} kriz yönetimi
der Krisenmanager {sub} {m} kriz menajeri
der Krisenplan {sub} {m} kriz planı
die Krisenprävention {sub} {f} kriz önleyici tedbir
die Krisenprävention {sub} {f} kriz önleme
die Krisenprovinz {sub} {f} kriz eyaleti
die Krisenregion {sub} {f} kriz bölgesi
Krisensektoren in der Industrie {sub} {pl} endüstride kriz sektörleri
krisensicher {adj} güvenceli
krisensicher {adj} krize karşı dayanıklı
krisensichere Anlagen {sub} {pl} güvenceli tesisler
krisensicherer Arbeitsplatz güvencesi olan çalışma yeri
die Krisensituation {sub} {f} kriz durumu
die Absatzkrise {sub} {f} pazar krizi
die Absatzkrise {sub} {f} piyasa krizi
die Abstinenzkrise {sub} {f} alkol bırakma krizi
die Abstinenzkrise {sub} {f} uyuşturucu alışkanlığı bırakma krizi
adoleszente Krise {sub} {f} ergenlik bunalımı
die Adoleszentenkrise {sub} {f} ergenlik bunalımı
die Adoleszentenkrise {sub} {f} gençlik krizi
die Affektkrise {sub} {f} duygu krizi
die Affektkrise {sub} {f} duygu patlaması
die Agrarkrise {sub} {f} tarım krizi
allgemeine Krise {sub} {f} genel kriz
anginöse Krise {sub} {f} anjin krizi
die Anpassungskrise {sub} {f} uyum krizi
asthmatische Krise {sub} {f} astım krizi
die Augenkrise {sub} {f} göz krizi
Auswirkung der Krise {sub} {f} krizin etkisi
die Bankkrise {sub} {f} banka krizi
bei Ausbruch der Krise krizin başlaması anında
Beilegung der Golfkrise {sub} {f} körfez krizini çözmek
die Blutdruckkrise {sub} {f} tansiyon krizi
die Brennstoffkrise {sub} {f} yakıt krizi
die BSE-Krise {sub} {f} BSE krizi
die Börsenkrise {sub} {f} borsa krizi
die Diakrise {sub} {f} başka hastalıklarla karşılaştırılarak hastalık tespiti
die Diakrise {sub} {f} bir hastalığın kritik dönemi
die Dollarkrise {sub} {f} Dolar krizi
0.004s