26 direkte Treffer gefunden für: uyanık


67 indirekte Treffer gefunden für: uyanık

Deutsch Türkisch
achtsam sein uyanık olmak
die Achtsame {sub} {f} uyanık kişi
die Achtsamkeit {sub} {f} uyanıklık
Achtsamkeits- uyanıklık
auf sein {v} [wach sein] uyanık olmak
aufbleiben {v} uyanık kalmak
aufbleibend {adj} uyanık kalan
aufgewecktes Kind {sub} {n} uyanık çocuk
die Aufgewecktheit {sub} {f} uyanıklık
bist du wach? uyanık mısın?
Coma agrypnum {sub} {n} uyanık koma
durchtriebene Person {sub} {f} uyanık kişi
die Durchtriebenheit {sub} {f} uyanıklık
ein heller Kopf uyanık kişi
ein helles Köpfchen {ugs.} uyanık biri
die Geistesgegenwärtigkeit {sub} {f} uyanıklık
gerissener Händler {sub} {m} uyanık tüccar
gerissener Schurke {sub} {m} uyanık hergele
die Gewecktheit {sub} {f} uyanıklık
in gerissener Weise handeln {v} uyanık davranmak
klughaft {adj} uyanıkça
Köpfchen haben {ugs.} [schlau sein] uyanık olmak
mit offenen Augen träumen uyanıkken rüya görmek
mit wachen Augen uyanık gözlerle
munter sein {v} uyanık ve canlı olmak
munterer Junge {sub} {m} uyanık oğlan
die Pfiffigkeit {sub} {f} uyanıklık
der Schlauberger {sub} {m} [jemand, der schlau, pfiffig ist] uyanık kişi
der Schlaukopf {sub} {m} {ugs.} uyanık kişi
die Schlauköpfe {sub} {pl} {ugs.} uyanık kişiler
der Schlaumeier {sub} {m} {ugs.} uyanık kişi
schlaumeierisch {ugs.} uyanıkça
der Tagtraum {sub} {m} uyanıkken görülen rüya
die Umsicht {sub} {f} uyanıklık
versprechen wach zu bleiben {v} uyanık kalmaya söz vermek
die Vigilanz {sub} {f} uyanıklık
die Vigilanzstörungen {sub} {pl} uyanıklık bozukluğu
die Vigilanzstörungen {sub} {pl} uyanıklığı azalması
die Vorsicht {sub} {f} uyanıklık
wach bleiben {v} uyanık kalmak
wach halten {v} uyanık tutmak
wach liegen {v} uyanık yatmak
wach sein {sub} {f} uyanık olmak
das Wachbewusstsein {sub} {n} uyanıklık bilinci
wache Augen {sub} {pl} uyanık gözler
wache Momente {sub} {pl} uyanık anlar
wachen {v} [geh. wach sein] uyanık olmak
wacher Verstand {sub} {m} uyanık zekâ
die Wachheit {sub} {f} uyanık olma durumu
der Wachheitsgrad {sub} {m} uyanıklık derecesi
die Wachsamkeit {sub} {f} uyanıklık
durchtriebenere {adj} daha uyanık
durchtriebenste {adj} en uyanık
er ist hellwach o uyanık
ganz wach tam uyanık
geistig hellwach zihinsel açıdan uyanık
geistig wach zihinsel açıdan uyanık
halb wach {adj} yarı uyanık
halbwach {adj} yarı uyanık
hellwach {adj} tamamen uyanık
hellwache tamamen uyanık
überwach {adj} çok uyanık
verdammt gerissen {ugs.} çok uyanık
wacher {adj} daha uyanık
wacheste {adj} en uyanık
wachsamer {adj} daha uyanık
wachsamste {adj} en uyanık
0.006s