2 direkte Treffer gefunden für: kip

Deutsch Türkisch
das Akzidens {sub} {n} kip
der Modus {sub} {m} [Grammatik] kip

77 indirekte Treffer gefunden für: kip

Deutsch Türkisch
animiert {adj} kıpır kıpır
bewegen {v} [bewegte, habe bewegt] kıpırdatmak
die Bewegung {sub} {f} kıpırtı
blutrot {adj} kıpkırmızı
blutvoll {adj} kıpır kıpır
dunkelrot {adj} kıpkırmızı
dunkelrote Hitze {sub} {f} kıpkırmızı aşırı sıcak
das Erröten {sub} {n} kıpkırmızı olma
erröten {v} kıpkırmızı olmak
feuerrot {adj} kıpkırmızı
glutrot {adj} kıpkırmızı
glühen {v} kıpkırmızı olmak
glühend {adj} [Gesicht] kıpkırmızı
glühend {adj} [rot] kıpkırmızı
herumrutschen {v} {ugs.} kıpır kıpır kıpırdanmak
herumschwappen {v} kıpırdanıp durmak
hochrot {adj} kıpkırmızı
hochrot {adj} kıpkızıl
hochrot kıpkırmızı
hochrot färben {v} kıpkırmızıya boyamak
hochrot werden {v} kıpkırmızı olmak
hochrote Gesichtsfarbe {sub} {f} kıpkırmızı yüz rengi
hochroter Farbstoff {sub} {m} kıpkırmızı boya maddesi
im Gesicht hochrot werden {v} kıpkırmızı kesilmek
keine Bewegung! kıpırdama!
der Kipf {sub} {m} uzun beyaz ekmek
das Kipferl {sub} {n} [bayr.: österr.] küçük boynuz
der Kipfler {sub} {m} uzun papates yumrusu
die Kippa {sub} {f} [jüdische Kopfbedeckung] Yahudi tekkesi
die Kippachse {sub} {f} menteşe pimi
der Kippachsenblock {sub} {m} külbütör mili mesnedi
der Kippackerwagen {sub} {m} devirme tertibatlı ziraî vasıta
der Kippanhänger {sub} {m} devirme kasa tertibatlı römork
der Kippanker {sub} {m} devirme tertibatlı çapa
die Kippanlage {sub} {f} tumba tesisatı
der Kipparm {sub} {m} devirme kolu
die Kippausführung {sub} {f} devirme işlemi
der Kippausleger {sub} {m} devirme avara demiri
das Kippauto {sub} {n} devirme tertibatlı kamyon
kippbar {adj} devrilebilir
kippbare Kabine {sub} {f} devrilebilir kabin
kippbarer Tisch {sub} {m} devirme tertibatlı masa
der Kippbegrenzer {sub} {m} devirme sınırlayıcısı
die Kippbegrenzung {sub} {f} devirme sınırlaması
der Kippbehälter {sub} {m} aktarma kabı
die Kippbewegung {sub} {f} devirme hareketi
der Kippboden {sub} {m} devirme kasa şasisi
der Kippbolzen {sub} {m} külbütör cıvatası
die Kippbrücke {sub} {f} devirme köprü
die Kippbühne {sub} {f} hareketli sahne
die Kippe {sub} {f} [ugs.: Zigarette] izmarit
die Abbruchkolonne {sub} {f} yıkıcı ekip
die Acht {sub} {f} [veraltet] takip
alter Gegner {sub} {m} eski rakip
angreifende Mannschaft {sub} {f} hücum eden ekip
der Angstgegner {sub} {m} [Team] ürküten rakip
der Angstgegner {sub} {m} ürkütücü rakip
die Angstgegnerin {sub} {f} [weiblich] ürkütücü rakip
anschließend {adj} müteakip
der Anschluss {sub} {m} müteakip
der Antagonist {sub} {m} [Gegner, Gegenspieler] rakip
die Armeeeskorte {sub} {f} orduya refakat eden askeri ekip
das Arrangement {sub} {n} terkip
atemlose Verfolgung {sub} {f} nefes almadan takip
aufeinander folgend {adj} müteakip
aufeinander folgend [alt] mütaakip
aufeinanderfolgend {adj} müteakip
aufeinanderfolgend {adj} [nachfolgend] müteakip
der Aufsichtsbeamter {sub} {m} murakıp
die Aufsichtsperson {sub} {f} murakıp
ausdrücklicher Gegner {sub} {m} belli rakip
ausländische Konkurrenz {sub} {f} yabancı rakip
aussichtslose Verfolgung {sub} {f} umutsuz takip
die Austauschbelegschaft {sub} {f} değiştirilebilir ekip
die Bedienungsmannschaft {sub} {f} kullanıcı ekip
die Belegschaft {sub} {f} ekip
die Beobachtung {sub} {f} takip
0.004s