12 direkte Treffer gefunden für: kasıtlı


51 indirekte Treffer gefunden für: kasıtlı

Deutsch Türkisch
absichtlich töten {v} kasıtlı öldürme
absichtliches Vergehen {v} kasıtlı suç
die Absichtlichkeit {sub} {f} kasıtlılık
Absichtlichkeits kasıtlılık
der Abtreibungsversuch {sub} {m} kasıtlı düşük
aufeinander hetzen {v} [alt] kasıtlı olarak göz yummak
aufeinanderhetzen {v} kasıtlı olarak göz yummak
bewusste Lügen {sub} {pl} kasıtlı söylenen yalanlar
der Bilanzselbstmord {sub} {m} kasıtlı intihar
die Bilanzselbsttötung {sub} {f} kasıtlı intihar
böswillige Beschädigung {sub} {f} kasıtlı olarak hasar verme
böswillige Handlung {sub} {f} kasıtlı hareket
böswillige Sachbeschädigung {sub} {f} kasıtlı olarak mala hasar verme
eine bewusste Handlung kasıtlı bir eylem
er tat es absichtlich kasıtlı yapmıştı
es war beabsichtigt kasıtlı idi
etwas Boshaftes {sub} {n} kasıtlı bir şey
herumschikanieren {v} kasıtlı olarak zorluk çıkarıp durmak
im Dunkeln lassen {v} {ugs.} [bewusst nicht informieren] kasıtlı olarak bilgi vermemek
mit Vorbedacht kasıtlı olarak
mutwilige Arbeitsversäumnis {sub} {n} kasıtlı işe gitmeme
mutwillig beschädigen {v} kasıtlı hasar vermek
mutwillig sein {v} kasıtlı olmak
mutwillig zerstören {v} kasıtlı tahrip etmek
mutwillig zerstören {v} kasıtlı yıkmak
mutwillige- kasıtlı-
mutwillige, böswillige Beschädigung {sub} {f} kasıtlı ( kötü niyetli hasar verme
mutwillige Arbeitsversäumnis {sub} {n} kasıtlı işe devamsızlık
mutwillige Beschädigung {sub} {f} kasıtlı hasar verme
mutwillige Zerstörung {sub} {f} kasıtlı tahrip
die Mutwilligkeit {sub} {f} kasıtlılık
nicht beabsichtigt kasıtlı değil
nicht beabsichtigte Anreicherung kasıtlı olmayan katkı
die Schikane {sub} {f} kasıtlı çıkarılan zorluk
schikanieren {v} [schikanierte, hat schikaniert] kasıtlı olarak güçlük çıkarmak
sich fallenlassen {v} [eine Schwalbe machen] kasıtlı yere düşmek
unbeabsichtigt {adj} kasıtlı olmayan
unbeabsichtigte Wirkungen {sub} {pl} kasıtlı olmayan etkiler
unbeabsichtigtes Auslösen {sub} {n} kasıtlı olmayan tetikleme
vorsätzlich kaputtmachen {v} kasıtlı bozmak
vorsätzlich oder grobfahrlässig einen Unfall verursachen {v} kasıtlı veya suçlu olarak kazaya sebep olmak
vorsätzlich planen {v} kasıtlı planlamak
vorsätzlich schwere Körperverletzung {sub} {f} kasıtlı ağır yaralama
vorsätzliche Tötung {sub} {f} kasıtlı öldürme
vorsätzliche Tötung {sub} {f} kasıtlı öldürme
vorsätzliche Unwahrheit {sub} {f} kasıtlı yalan
vorsätzlicher Mord {sub} {m} kasıtlı katliam
vorsätzliches Tötungsdelikt {sub} {m} kasıtlı öldürme suçu
die Vorsätzlichkeit {sub} {f} kasıtlılık
zerteppern {v} kasıtlı parçalamak
aus reinem Mutwillen tamamen kasıtlı
0.003s