chaotisch
{adj}
|
karmakarış
|
|
chaotisch
{adj}
|
karmakarışık
|
|
chaotische Art
{sub}
{f}
|
karmakarışık durum
|
|
chaotische Bewegung
{sub}
{f}
|
karmakarışık hareket
|
|
chaotische Turbulenz
{sub}
{f}
|
karmakarışık türbülans
|
|
das
Charivari
{sub}
{n}
|
karmakarışıklık
|
|
drunter und drüber
{adj}
|
karmakarışık
|
|
durcheinander
{adv}
[in Unordnung]
|
karmakarışık
|
|
es geht drunter und drüber
|
karmakarışık
|
|
die
Feld-Wald-und-Wiesen-
{sub}
{pl}
{ugs.}
|
karmakarışık, hepsinden biraz
|
|
das
Gekritzel
{sub}
{n}
[Schreiben]
|
karmakarışık yazı
|
|
geriet durcheinander
[es~]
|
karmakarışık olmuştu
|
|
heillos Durcheinander
{adj}
|
karmakarışık
|
|
heilloses Durcheinander
{sub}
{n}
|
karmakarışıklık
|
|
in heillosem Durcheinander
|
karmakarışık
|
|
in Unordnung bringen
{v}
|
karmakarış hale getirmek
|
|
in Unordnung bringend
|
karmakarış hale getiren
|
|
in Unordnung geraten
|
karmakarış hale gelmiş
|
|
kraus
{adj}
|
karmakarışık
|
|
kreuz und quer
|
karmakarışık
|
|
der
Kuddelmuddel
{sub}
{m}
|
karmakarışıklık
|
|
kunterbunt
{adj}
[durcheinander]
|
karmakarışık
|
|
lotterig
[Adj. .: ugs.]
|
karmakarışık
|
|
das
Mengsel
{sub}
{n}
|
karmakarışıklık
|
|
der
Mischmasch
{sub}
{m}
|
karmakarışık
|
|
der
Mischmasch
{sub}
{m}
|
karmakarışıklık
|
|
das
Pelemele
{sub}
{n}
|
karmakarışık
|
|
die
Promiskuität
{sub}
{f}
|
karmakarışık cinsel ilişki
|
|
remmidemmi
{adj}
[Durcheinander]
|
karmakarışık
|
|
sauersüß
{adj}
|
karmakarışık duygular
|
|
der
Scherbenhaufen
{sub}
{m}
[fig.]
|
karmakarışık bir yer
|
|
der
Strobel
{sub}
{m}
|
karmakarışık saçlar
|
|
der
Strobelkopf
{sub}
{m}
|
karmakarışık saçlı adam
|
|
strubbelig
{adj}
|
karmakarışık
|
|
struppig
{adj}
|
karmakarışık
|
|
struwwelig
{adj}
|
karmakarışık
|
|
das
Tohuwabohu
{sub}
{n}
{ugs.}
|
karmakarışıklık
|
|
unentwirrbar
{adj}
|
karmakarışık
|
|
die
Unentwirrbarkeit
{sub}
{f}
|
karmakarışıklık
|
|
ungeordnet
{adj}
|
karmakırışık
|
|
die
Unordnung
{sub}
{f}
|
karmakarışıklık
|
|
verheddern
{v}
[verhedderte, hat verheddert]
|
karmakarışık etmek
|
|
vermanschen
{v}
|
karmakarış karıştırmak
|
|
verpeilt
{adj}
|
karmakarışık halde
|
|
verpeilt sein
{adj}
|
karmakarışık halde olmak
|
|
verwirrte Haare
{sub}
{pl}
|
karmakarışık saçlar
|
|
verwirrtes Leben
{sub}
{n}
|
karmakarışık hayat
|
|
verworren
{adj}
|
karmakarışık
|
|
verworren sein
{v}
|
karmakarışık olmak
|
|
verwuscheln
{v}
|
karmakarış karıştırmak
|
|
verwuscheln
{v}
|
karmakarış yapmak
|
|
abbauen, großer Mengen~
{v}
[Bergbau]
|
büyük miktarda maden çıkarmak
|
|
abbekommen
{v}
[entfernen können]
|
çıkarmak
|
|
abbilden
{v}
[bildete ab, hat abgebildet]
|
resmini çıkarmak
|
|
abbürsten
{v}
[bürstete ab, hat abgebürstet]
|
fırçalayarak çıkarmak
|
|
abflecken
{v}
|
leke çıkarmak
|
|
abgasen
{v}
[gaste ab, hat abgegast]
|
duman çıkarmak
|
|
abhaben
{v}
[Hut]
|
şapka çıkarmak
|
|
abhaken
{v}
[hakte ab, hat abgehakt]
|
çengelden çıkarmak
|
|
abhalftern
{v}
[halfterte ab, hat abgehalftert]
|
yularını çıkarmak
|
|
abhebern
{v}
[Flüssigkeit]
|
sifonla çıkarmak
|
|
abheften
{v}
[heftete ab, hat abgeheftet]
|
çıkarmak
|
|
abheuern
{v}
[heuerte ab, hat abgeheuert]
|
işten çıkarmak
|
|
abhängen
{v}
[aufgehängtes]
|
çengelinden çıkarmak
|
|
abhängen
{v}
[hing ab, hat abgehangen]
|
çengelinden çıkarmak
|
|
abhängen von
{v}
|
…dan çıkarmak
|
|
abhängen von
{v}
|
…den çıkarmak
|
|
abjochen
{v}
|
hayvanın boyunduruğunu çıkarmak
|
|
abklatschen
{v}
[klatschte ab, hat abgeklatscht]
|
kalıbını çıkarmak
|
|
abklatschen
{v}
[klatschte ab, hat abgeklatscht]
|
kopyasını çıkarmak
|
|
abklopfen
{v}
[Staub]
|
vurarak tozunu çıkarmak
|
|
abkneifen
{v}
[kneifte ab, hat abgekniffen]
|
tutarak çekip çıkarmak
|
|
abknipsen
{v}
|
cımbızla çekip çıkarmak
|
|
abkratzen
{v}
[kratze ab, hat abgekratzt]
|
kazıyarak çıkarmak
|
|
abkratzen
{v}
[kratze ab, hat abgekratzt]
|
kazıyıp çıkarmak
|
|
abkratzen
{v}
[kratze ab, hat abgekratzt]
|
sıyırıp çıkarmak
|
|
abkupfern
{v}
{ugs.}
[kupferte ab, hat abgekupfert]
|
fotokopisini çıkarmak
|
|