22 direkte Treffer gefunden für: büyüme


77 indirekte Treffer gefunden für: büyüme

Deutsch Türkisch
die Acceleration {sub} {f} büyüme hızlandırıcı
die Akkretionsmaterie {sub} {f} büyümeye neden olan madde
am Wachsen büyümekte
anwachsen {v} [wuchs an, ist angewachsen] büyümek
auf Expansion eingestellt büyümeye yönelik
auf Expansionskurs sein {v} büyüme istikametinde olmak
auf Expansionskurs sein {v} büyüme yolunda olmak
auf Zuwachs bezogen büyümeye yönelik
aufkommen {v} [kam auf, ist aufgekommen] büyümek
aufschießen {v} [schoß auf, hat aufgeschossen: schnell in die Höhe wachsen] büyümek
aufwachsen {v} büyümek
die Ausbreitung {sub} {f} büyüme sahası
auswachsen {v} [wuchs aus, hat ausgewachsen] büyümek
auswachsen {v} [wuchs aus, hat ausgewachsen] büyümekten bir elbisenin içine sığamamak
behindert im Wachstum sein büyüme engelli olmak
Beschleunigung des Wachstums {sub} {f} büyümenin hızlanması
bewuchshindernd {adj} büyümeyi engelleyen
das Bewuchsmerkmal {sub} {n} büyümeyi alâmeti
das Wachstum beschleunigen büyümeyi hızlandırmak
das Wachstum bremsen büyümeyi frenlemek
das Wachstum hemmen büyümeyi azaltmak
das Wachstum verlangsamen büyümeyi yavaşlatmak
Drosselung des Wachstumstempos büyüme hızı kısma
die Einwuchszeit {sub} {f} büyüme zamanı
entwachsen {v} büyümek
erblühen {v} büyümek
erwachsen {v} büyümek
florieren {v} büyümek
Förderung des Wachstums {sub} {f} büyümeyi destekleme
gedeihen {v} [gedieh, gediehen: Pflanzen] büyümek
groß werden büyümek
größer werden {v} büyümek
heranwachsen {v} büyümek
der Heranwachsender {sub} {m} büyüme çağındaki çocuk
im Wachstum begriffen sein {v} büyümeğe başlamak
im Wachstum gehemmt büyümesi düşürülmüş
im Wachstum hindern {v} büyümesine engel olmak
im Wachstum zurückgeblieben büyümesi geri kalmış
in die Höhe wachsen {v} büyümek
Investition in der Wachstumsphase {sub} {f} büyüme safhasında yatırım
jugendliches Alter {sub} {n} büyüme çağı
mit einem Zuwachs verbunden büyümeye bağlı
die Nährzellen {sub} {pl} büyüme çağındakileri besleme hücreleri
prosperieren {v} [prosperierte, hat prosperiert] büyümek
quellen {v} [quillt, quoll, gequollen] büyümek
schießen {v} [Gemüse] büyümek
sich ausdehnen {v} büyümek
sich entwickeln {v} büyümek
sich summen {v} büyümek
sich summieren {v} büyümek
sich vergrößern {v} büyümek
abnormales Wachstum {sub} {n} anormal büyüme
adaptive Hypertrophie {sub} {f} intibaklı aşırı büyüme
die Akromikrie {sub} {f} anormal küçük büyüme
angestrebtes Wachstum {sub} {n} amaçlanan büyüme
anormales Wachstum {sub} {n} anormal büyüme
die Auflage {sub} {f} yıllık büyüme
ausgewogenes Wachstum {sub} {n} dengeli büyüme
beschleunigtes Wachstum {sub} {n} hızlanan büyüme
beschleunigtes Wirtschaftswachstum {sub} {n} hızlanan ekonomik büyüme
beständiges Wachstum {sub} {n} daimi büyüme
der Durchschnittszuwachs {sub} {m} ortalama büyüme
dürftiges Wachstum {sub} {n} cılız büyüme
ertragsorientierter Wachstum {sub} {m} gelir artırımına odaklı büyüme
die Expandierung {sub} {f} müthiş büyüme
expansives Wachstum {sub} {m} birdenbire büyüme
die Geilheit {sub} {f} [Pflanzenbewuchs] hızla büyüme
das Geldmengenwachstum {sub} {n} parasal büyüme
gemeinsames Wachstum {sub} {n} birlikte büyüme
geplantes Wachstum {sub} {n} planlanan büyüme
die Geschäftserweiterung {sub} {f} ticari büyüme
gestopptes Wachstum {sub} {n} durdurulmuş büyüme
gleichbleibendes Wachstum {sub} {n} sabit büyüme
das Gleichgewichtswachstum {sub} {n} dengeli büyüme
großer Zuwachs {sub} {m} çok büyüme
das Heranwachsen {sub} {n} gelişip büyüme
inflationsfreies Wachstum {sub} {n} enflasyonsuz büyüme
0.005s