1
direkte Treffer gefunden für: kalıyor
26
indirekte Treffer gefunden für: kalıyor
Deutsch
|
Türkisch
|
|
alles bleibt beim Alten
|
her şey eskisi gibi kalıyor
|
|
Ball bleibt im weichen Boden stecken
|
top yumuşak zemine batıp kalıyor
|
|
bleibt fern
|
uzak kalıyor
|
|
bleibt gleich
|
aynısı kalıyor
|
|
bleibt hängen
|
asılı kalıyor
|
|
bleibt stecken
|
sokulu kalıyor
|
|
bleibt vorbehalten
[es~]
|
saklı kalıyor
|
|
bricht zusammen
[er, sie, es~]
|
yığılıp kalıyor
|
|
die Uhr geht nach
|
saat geri kalıyor
|
|
enthält sich
[er, sie, es~]
|
çekimser kalıyor
|
|
Er bleibt höflich
|
kibar kalıyor
|
|
Er bleibt höflich
|
kibar vaziyette kalıyor
|
|
ertappt
[er, sie, es~]
|
suçüstü yakalıyor
|
|
erwischt
[er, sie, es~]
|
suçüstü yakalıyor
|
|
es bleibt dauernd stecken
|
sürekli saplanıp kalıyor
|
|
es bleibt ein Restrisiko
|
geriye risk kalıyor
|
|
fällt zurück
[er, sie, es~]
|
geride kalıyor
|
|
fängt
[er, sie, es~]
|
yakalıyor
|
|
fängt ein
[er, sie, es~]
|
yakalıyor
|
|
hungert
[er, sie, es~]
|
aç kalıyor
|
|
Ihm bleibt das Nachsehen
|
ona denetlemek kalıyor
|
|
Ihm bleibt das Nachsehen
|
ona göz yummak kalıyor
|
|
logiert
[er, sie, es~]
|
gecelemek üzere kalıyor
|
|
mein Haus liegt in entgegengesetzter Richtung
|
evim karşı tarafta kalıyor
|
|
Rechte vorbehalten
|
haklar saklı kalıyor
|
|
schnappt
[er, sie, es~]
|
yakalıyor
|
|
0.002s