14 direkte Treffer gefunden für: Sturz


77 indirekte Treffer gefunden für: Sturz

Deutsch Türkisch
der Sturzacker {sub} {m} nadasa bırakılmış tarla
der Sturzanfall {sub} {m} düşme nöbeti
der Sturzbach {sub} {m} akıntı
der Sturzbach {sub} {m} sel
der Sturzbach {sub} {m} [es regnete in Sturzbächen] (mecazi anlamda) şiddetli yağmur
der Sturzbach {sub} {m} çağlayan
das Sturzbad {sub} {n} duş
der Sturzbalken {sub} {m} çarpma kirişi
sturzbetrunken {adj} [völlig betrunken] zil zurna sarhoş
sturzbetrunken {adj} [völlig betrunken] kör kütük sarhoş
das Sturzblech {sub} {n} demir sac
der Sturzfaktor {sub} {m} eğrilik faktörü
der Sturzflug {sub} {m} [Militär] pike uçuşu
der Sturzflug {sub} {m} baş aşağı dalış
der Sturzflug {sub} {m} pike
die Sturzgeburt {sub} {f} [Med.] çok hızlı doğum
das Sturzgut {sub} {n} dökme mal
das Sturzgut {sub} {n} paketsiz olarak depoya konabilen mal
der Sturzhelm {sub} {m} düşüş başlığı
der Sturzhelm {sub} {m} hafif miğfer
der Sturzhelm {sub} {m} kask
der Sturzhelm {sub} {m} koruyucu başlık
der Sturzhelm {sub} {m} motosiklet kaskı
der Sturzhelm {sub} {m} motosikletçi miğferi
der Sturzhelm {sub} {m} pilot miğferi
der Sturzhelm {sub} {m} çarpma miğferi
die Sturzhelme {sub} {pl} koruyucu başlıklar
die Sturzhelme {sub} {pl} motosiklet kaskları
das Sturzkampfflugzeug {sub} {n} [Militär] pike bombardıman uçağı
die Sturzkarre {sub} {f} fıçı arabası
der Sturzregen {sub} {m} sağanak yağmur
sturzregnen {v} sağanak yağmur yağmak
die Sturzrinne {sub} {f} akıtma borusu
Sturzrinne für Gruben {sub} {f} maden dehlizi
die Sturzsee {sub} {f} peş peşe gelen yüksek dalgalar
der Sturzträger {sub} {m} çarpma merteği
der Sturzweg {sub} {m} dik yokuş yok
die Sturzwelle {sub} {f} peş peşe gelen yüksek dalga
die Sturzwellen {sub} {pl} peş peşe gelen yüksek dalgalar
der Sturzwinkel {sub} {m} başlık pimi eksikliği
die Sturzänderung {sub} {f} [Rad] eğrilme değişikliği
das Sturzänderungsverhältnis {sub} {n} [Rad] eğrilme değişikliği oranı
die Stürze {sub} {pl} [Zusammenbruch] yıkılmalar
die Stürzeinstellung {sub} {f} ön aksın ayarlanması
stürzen {v} [Kurs, Preis: stürzte, hat gestürzt] düşmek
stürzen {v} [stürzte, hat gestürzt] alaşağı etmek
stürzen {v} [stürzte, hat gestürzt] atılmak
stürzen {v} [stürzte, hat gestürzt] aşağı atmak
stürzen {v} [stürzte, hat gestürzt] denetlemek
stürzen {v} [stürzte, hat gestürzt] devirmek
stürzen {v} [stürzte, hat gestürzt] devrilmek
der Absturz {sub} {m} [Abhang] sarp bayır
der Absturz {sub} {m} [Flugzeug-] düşüş
der Absturz {sub} {m} düşme
der Absturz {sub} {m} yıkılma
Absturzbauwerk mit Untersturz {sub} {n} alttan seviye dengeleyici bağlama yapısı
der Achssturz {sub} {m} dingil eğriliği
der Achssturz {sub} {m} dingil çalımı
der Achssturz {sub} {m} dingil şivi
akuter Hörsturz {sub} {m} aniden sağırlık
der Baumsturz {sub} {m} ağaç devirme
der Bergsturz {sub} {m} heyelan
der Bergsturz {sub} {m} toprak kayması
der Betonsturz {sub} {m} beton boyunduruk
der Blutsturz {sub} {m} ağızdan kan gelmesi
der Blutsturz {sub} {m} kan boşanması
der Börsensturz {sub} {m} borsa düşüşü
der Einsturz {sub} {m} göçük
der Einsturz {sub} {m} yıkılma
der Einsturz {sub} {m} çökme
der Erdsturz {sub} {m} toprak göçmesi
der Felseinsturz {sub} {m} kaya çökmesi
der Felssturz {sub} {m} kaya düşmesi
der Fenstersturz {sub} {m} pencere hatılı
der Fenstersturz {sub} {m} pencere sövesi
der Flugzeugabsturz {sub} {m} uçak düşmesi
der Flugzeugabsturz {sub} {m} uçak kazası
0.005s