10 direkte Treffer gefunden für: Nest


64 indirekte Treffer gefunden für: Nest

Deutsch Türkisch
ärztliches Messer {sub} {n} neşter
die Lanzette {sub} {f} [Med.] neşteranzette
die Lanzette {sub} {f} neşter
die Lanzetten {sub} {pl} neşterler
das Lanzettenblatt {sub} {n} neşter yüzü
lanzettförmig {adj} neştere benzer
lanzettlich {adj} neştere benzer
das Messer {sub} {n} [Med.] neşter
der Nestbau {sub} {m} yuva yapma
das Nestchen {sub} {n} küçük yuva
das Nestel {sub} {n} bağ
das Nestel {sub} {n} kordon
das Nestel {sub} {n} uçkur
das Nestel {sub} {n} şerit
nesteln {v} [nestelte, hat genestelt] açmak veya kapatmak için çabalamak
nesteln {v} [nestelte, hat genestelt] bağlamak
nesteln {v} [nestelte, hat genestelt] kurcalamak
nesteln {v} [nestelte, hat genestelt] oynamak
nesteln {v} [nestelte, hat genestelt] uğraşmak
das Nesterchen {sub} {n} küçük yuva
der Nestflüchter {sub} {m} [Zoologie] doğumdan sonra yuvasını terk eden hayvan
die Nestflüchter {sub} {pl} [Zoologie] doğumdan sonra yuvasını terk eden hayvanlar
der Nesthocker {sub} {m} {ugs.} doğumundan sonra yuvadan ayrılmayan yavru
die Nesthocker {sub} {pl} {ugs.} doğumundan sonra yuvadan ayrılmayan yavrular
das Nesthäkchen {sub} {n} {ugs.} ana kuzusu
das Nesthäkchen {sub} {n} {ugs.} anasının kuzusu
das Nesthäkchen {sub} {n} [Zoologie] ailenin en küçüğü
das Nesthäkchen {sub} {n} [Zoologie] yuvadan en son ayrılan yavru kuş
der Nestor {sub} {m} [Politik] en deneyimli temsilci
der Nestor {sub} {m} [Politik] en yaşlı temsilci
die Nestorin {sub} {f} [weiblich: Politik] en yaşlı temsilci
nestwarm {adj} yuva gibi sıcak
die Nestwärme {sub} {f} yuva sıcaklığı
das Skalpell {sub} {n} [Med.] neşter
die Skalpelle {sub} {pl} neşterler
der Skalpellhalter {sub} {m} neşter sapı
die Skalpellklinge {sub} {f} neşter bıçağı
die Nesthocker {sub} {pl} [ugs. hier: erneut bei den Eltern wohnende junge Erwachsene] doğumundan sonra yuvadan ayrılmayan yetişkin evlatlar
das Adlernest {sub} {n} kartal yuvası
das Ameisennest {sub} {n} karınca yuvası
das Asbestnest {sub} {n} asbest yuvası
das Betonnest {sub} {n} beton yuva
das Brandnest {sub} {n} yangın yuvası
das Brutnest {sub} {n} kuluçka yuvası
das Diebesnest {sub} {n} hırsız yuvası
das Drecknest {sub} {n} can sıkıcı kasaba
das Drecknest {sub} {n} fakir köy
das Drecknest {sub} {n} vakit geçirecek hiçbir özelliği olmayan küçük şehir
eignest [du] uyuyorsun
ein kleines Nest küçük bir köy
das Familiennest {sub} {n} aile yuvası
das Formnest {sub} {n} kalıp yuvası
das Hornissennest {sub} {n} eşekarısı yuvası
das Kalknest {sub} {n} kireç külçesi
das Kiesnest {sub} {n} beton boşlukları
das Krähennest {sub} {n} [Schifffahrt] direkteki gözcü yeri
das Krähennest {sub} {n} [Verkehr] gözcü yeri
das Legenest {sub} {n} kuluçka yuvası
das Liebesnest {sub} {n} {ugs.} aşk yuvası
das Maschinengewehr-Nest {sub} {n} [mehrere Waffen] makineli tüfek yuvası
das Rattennest {sub} {n} fare yuvası
das Rauchnest {sub} {n} dumanlı yer
das Schwalbennest {sub} {n} [Zoologie] kırlangıç yuvası
das Storchennest {sub} {n} leylek yuvası
0.004s