6 direkte Treffer gefunden für: Brauch


77 indirekte Treffer gefunden für: Brauch

Deutsch Türkisch
brauchbar {adj} [Sachen] işe yarar
brauchbar {adj} ehil
brauchbar {adj} ehliyetli
brauchbar {adj} faydalı
brauchbar {adj} işe yarar
brauchbar {adj} kabiliyetli
brauchbar {adj} kullanilabilir
brauchbar {adj} kullanılabilir
brauchbar {adj} kullanışlı
brauchbar {adj} uz
brauchbar {adj} yararlanilabilir
brauchbar {adj} yararlı
brauchbar {adj} yetenekli
brauchbar [Person] yetenekli
brauchbar sein {v} işe yaramak
brauchbare Befragung {sub} {f} yarayışlı araştırma
brauchbare Erfindung {sub} {f} yarayışlı buluş
brauchbare Kenntnisse {sub} {pl} yarayışlı bilgiler
brauchbare Lösung {sub} {f} yeterli çözüm
brauchbare Mehrheit {sub} {f} yeterli çoğunluk
brauchbare Werkzeuge {sub} {pl} işe yarayan aletler
brauchbarer Rat {sub} {m} yarayışlı ögüt
brauchbarer Regenschirm {sub} {m} yarayışlı şemsiye
brauchbares Ergebnis {sub} {n} işe yarayan sonuç
brauchbares System {sub} {n} ise yarayan sistem
brauchbares Verfahren {sub} {n} ise yarayan metot
die Brauchbarkeit {sub} {f} faydalı olma
die Brauchbarkeit {sub} {f} işe yarama
die Brauchbarkeit {sub} {f} kullanilabilme
die Brauchbarkeit {sub} {f} kullanıbilirlik
die Brauchbarkeit {sub} {f} kullanışlılık
die Brauchbarkeiten {sub} {pl} yarayışlılıklar
die Brauchbarkeitsdauer {sub} {f} kullanıbilirlik süresi
der Brauchbarkeitsgrad {sub} {m} kullanıbilirlik derecesi
die Brauchbarkeitsminderung {sub} {f} kullanışlılıkta azalma
brauchbarste {adj} en kullanıbilir
brauche [ich~] ihtiyacım var
brauche ich nicht [das~] buna ihtiyacım yok
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] faydalanmak
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] gerekli olmak
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] gereksemek
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] gereksinim duymak
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] gereksinmek
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] ihtiyacı olmak
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] ihtiyaç olmak
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] istifade etmek
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] kullanmak
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] lâzım olmak
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] muhtaç olmak
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] yararlanmak
brauchen {v} [brauchte, hat gebraucht] zorunda olmak
Abfall beim Verbrauch {sub} {m} tüketimde çöp
Abnutzung durch Gebrauch {sub} {f} kullanma sonucu aşınma
Abnutzung durch Gebrauch {sub} {f} kullanmadan dolayı yıpranma
der Abrauch {sub} {m} buğu
Abschreibung nach Verbrauch {sub} {f} harcamaya göre amortisman
aktueller Verbrauch {sub} {m} aktüel tüketim
der Alkoholmissbrauch {sub} {m} alkol istismarı
der Alkoholmissbrauch {sub} {m} alkol suistimali
der Alkoholmissbrauch {sub} {m} alkolü kötüye kullanma
der Alkoholmissbrauch {sub} {m} alkolün kötüye kullanılması
der Alkoholmissbrauch {sub} {m} aşırı alkol kullanma
allgemeiner Sprachgebrauch {sub} {m} genel şive
der Alltagsgebrauch {sub} {m} sıradan kullanım
alter Brauch {sub} {m} eski adet
alter Brauch {sub} {m} eski gelenek
der Amtsmissbrauch {sub} {m} görevi kötüye kullanma
der Amtsmissbrauch {sub} {m} memuriyet mevkiini suistimal
der Amtsmissbrauch {sub} {m} memurluk ve nüfuzunu istismar
der Amtsmissbrauch {sub} {m} memurluk ve nüfuzunu suistimal
der Amtsmissbrauch {sub} {m} nüfuz suistimali
der Amtsmissbrauch {sub} {m} yetkiyi suistimal
der Amtsmissbrauch {sub} {m} yolsuzluk
der Anstrichfarbenverbrauch {sub} {m} yağlı boya tüketimi
der Arzneimissbrauch {sub} {m} [Arzneimittelmissbrauch, Medikamentenmissbrauch] ilacı kötüye kullanma
der Arzneimissbrauch {sub} {m} [Arzneimittelmissbrauch, Medikamentenmissbrauch] ilaç istismarı
der Arzneimissbrauch {sub} {m} [Arzneimittelmissbrauch, Medikamentenmissbrauch] ilaç suistimali
0.005s